PİRHA – Şarköy ilçesinde yaşayan Alevi yurttaşlar, belediye tarafından yapılıp Cem Vakfı’na tahsis edilen cemevi için itirazlarını dile getirdi. Dede Mert Ali Erdoğan, Cem Vakfı’nın demokratik bir yönetime sahip olmadığını belirterek “Bunlarda demokrasi ve adalet yok. Tepeden inme, tek adam yönetimi mevcut” dedi. Şarköy Alevi Bektaşi Derneği yöneticilerinden Hüseyin Kerimoğlu ise” Kendi kendimizi yönetmek istiyoruz. Başkaları tarafından yönetilmek istemiyoruz” diyerek Cem Vakfı’nı eleştirdi.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilip Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı’nın (Cem Vakfı) hizmetine sunulan cemevi sebebiyle başlayan tartışma sürüyor. Yedi yıldır Cem Vakfı yönetiminde olan Şarköy Cemevi için yapılan protokol ise 5 Ekim 2025 itibariyle sona erdi.
Bölge halkı, yeni yapılacak protokolün Cem Vakfı yerine yerel halkla yapılması konusunda ısrarcı. Cem Vakfı’nın demokratik bir yönetim programının olmadığını ifade eden yurttaşlar, Şarköy Cemevi’nin yönetimi için Şarköy Alevi Bektaşi Derneği çatısı altında bir araya geldi.
Garip Musa Ocağına mensup Mert Ali Erdoğan, uzun yıllar boyunca Şarköy Cemevi’nde dedelik hizmeti yürüttü. Ancak yakın zaman öncesinde Cem Vakfı’yla yaşanan anlaşmazlıklar sonucu Dede Erdoğan, vakıf ile yollarını ayırdı. “Bizi ekarte ettiler” diyen Mert Ali Erdoğan ile Şarköy ilçesindeki Alevilerin durumunu ve ülke siyasetinin Alevi sorununa yaklaşımını konuştuk.
“KERBELA’YI UNUTAMADIĞIMIZ GİBİ MARAŞ’I DA UNUTAMAYIZ”
Aynı zamanda emekli öğretmen olan Dede Mert Ali Erdoğan, sözlerine “Bizim üzerimizde kozmopolitik oyunlar oynanmakta” diyerek başladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, cemevleri statüsü hakkında yaptığı konuşmayı işaret eden Erdoğan, “Bizler, Kerbela’yı unutabilir miyiz? Unutamayız. Kerbela’yı unutamadığımız gibi Maraş’ı da Sivas’ı da unutamayız. Kerbela 1500 yıl olmuş! Maraş, Sivas, Çorum daha dün yaşandı, nasıl unutacağız? Maraş Katliamı’ndaki bir kadın, eşine ‘Beni sen öldür, onlar öldürmesin’ diyor. Bunları düşününce şu an dahi gözlerim doluyor” değerlendirmesini yaptı.
“CEM VAKFI’NIN TABELASINI CEMEVİMİZİN DUVARINDAN İNDİRSİNLER”
Dede Mert Ali Erdoğan, Cem Vakfı’yla neden yol ayrımı yaşadıklarını ise şu sözlerle özetledi:
“Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, kimseden 5 kuruş para almadan Şarköy Cemevini yaptı ve teslim etti. Ama bizler, Cem Vakfı’nın yönetim biçimini hiç incelemedik, araştırmadık. Böyle bir şeyi düşünmedik bile. İşte ‘Prof. İzzettin Doğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitti şu oldu, bu oldu diye’ hep sahip çıktık. Fakat bilmedik. Biz ‘demokrasi, adalet, hak, hukuk, seçim’ diyoruz ama meğerse bunlarda bunun hiçbirisi yokmuş. Demokrasi yok. Adalet yok. Seçim yok. Tepeden inme tek adam yönetimiyle 2024-2025 arasında altı kere yönetim değişti! Tepeden, bu adamlara en iyi uşaklık yapacak birisini arıyorlar!
Biz diyoruz ki ‘Şarköy’deki cemevini Şarköy’deki Aleviler yönetsin. Ama bizim cemevini İstanbul’dan yönetiyorlar! İstanbul’daki Cem Vakfı’nın genel müdürünü Şarköy’de kimse tanımaz. O müdür, Şarköy’e hiç gelmiş mi? Şarköy’e atadığı kişiyi, halk dede olarak kabul ediyor mu? Çünkü sonradan duyduk ki Cem Vakfı’nın içinde bir sürü ‘dikme dede’ mevcutmuş. Dede olmadığı halde dedelik yapanlar varmış. Onlar da sonradan birbirini ihbar ettiler. Kısacası, uzaktan yönetimi, tek adam sistemini istemiyoruz. Cem Vakfı’nın tabelasını cemevimizin duvarından indirsinler istiyoruz.”
“VERDİĞİ HİÇBİR ŞEY YOK AMA HEP ALMAK PEŞİNDE!”
2021-2022 yıllarında Şarköy Cemevi yönetiminde olan Hüseyin Kerimoğlu da gelinen süreç sebebiyle rahatsızlık duyduğunu ifade etti. Cem Vakfı’nın, Şarköy Cemevi’ne hiçbir katkısının olmadığını vurgulayan Kerimoğlu, “Çünkü özgürce hiçbir hareketimiz olamıyordu. Emir dikta ediliyordu” dedi.
Cemevinde görev aldığı yıllarda saymanlık yaptığını belirten Kerimoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“İnsanlardan aldığımız bağışların yüzde 20’sini almak gibi talepleri olmuştu. Ancak bizler bütçemizde para bulundurmadığımız için o dönem bir şey vermedik. Fakat bizden önceki dönemlerde Cem Vakfı, kesilen makbuzlardan, bağışlardan yüzde 20 oranında para almış. Verdiği hiçbir şey yok ama almak peşinde! Yani oraya bir katkısı yok. Sadece ismini kullanarak kendisini Türkiye çapında bir örgütmüş gibi lanse etmek amacıyla Cemevlerini elinde tutmak istiyor. İçlerinde değerli insanlar var tabi ki ancak Cem Vakfı’nın yönetimine, yönetme tarzına karşıyız.
Biz istiyoruz ki dünyada da, Türkiye’de de, cemevimizde de tek ağızdan, tek kişiden, tek noktadan yönetilmeyelim. Fikir birliğinde, akıl birliğinde birleşerek yönetelim. Orayı tek kişi yönetmesin. Cemevinin yönetimini, Şarköy’de yaşayan Alevi canlar seçsin. Şarköy Alevi Bektaşi Derneği’ni iki yıl önce kurduk ancak şu an bir ofisimiz dahi yok. Ancak şimdiden sonra sayın belediye başkanımızdan ricamız; cemevini bize verin. Şarköy’deki Aleviler cemevini yönetsin diye düşünüyoruz. Kendi kendimizi yönetmek istiyoruz. Başkaları tarafından yönetilmek istemiyoruz.”
Eren GÜVEN/TEKİRDAĞ
Yoruma kapalı.