PİRHA – Alevi kurum başkanları, Serçeşme Hünkâr Hacı Bektaş Veli Festivali kapsamında yapılan ‘Talepler, Temsil ve Mücadele’ başlıklı panelde konuştu.
4. Serçeşme Hünkâr Hacı Bektaş Veli Festivali’nin ilk gününde yurttaşların ilgisi bir hayli yoğun oldu.
İki gün sürecek festivalin ilk gününde ‘Talepler, Temsil ve Mücadele: Alevilerin Gözünden Yeni Anayasa Tartışmaları’ başlıklı panel yapıldı. Panelin moderatörlüğünü ise Vedat Kara yürüttü.
“YENİ BİR ALEVİLİĞE İZİN VERMEYİZ”
Panelin ilk konuşmacısı Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBAVKV) Genel Başkanı Ercan Geçmez oldu. Geçmez, konuşmasında Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığına dönük eleştirilerini dile getirerek şunları söyledi:
“Aleviler, Türkiye için yaşanabilir bir ülke, eşit yurttaşlık mücadelesi yürütüyor. Ciddi şekilde kurumlar olarak zorluklar yaşasak da bizler yolumuza ve erkanımıza sahip çıkmazsak birileri sahip çıktığında yapacakları da bellidir.
‘Cami de bizim cemevi de bizim’ deniliyor. Hayır efendim, cemevi bizim ancak cami bizim değil. Ancak saygı duyuyoruz. İşte biz, bunlara karşı çıkınca devletin kötü adamları oluyoruz. Sonra çıkıp ‘bunlar da hiçbirşeye gelmiyorlar’ deniliyor. Efendim biz bunlara gelmeyiz. Yeni bir Aleviliğe izin vermeyiz. Hacı Bektaş’ın namaz kıldığını söylüyorlar. Hadi oradan! Biz bunlara karşıyız. Eğer bunlara karşı çıkmazsak seküler devletten uzak kalınır. Ülkemizi daha yaşanır bir hale getirmeliyiz.”
“DEVLET KURUMUNDA ANCAK YARDIMCI OLABİLDİM”
CEM Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Ertuğrul Arslan da geçmişte Meclis’te olan tüm partilere talepler listesi sunduklarını belirtti. Arslan, 30 yıl boyunca bir devlet kurumunda müdür yardımcısı olarak çalıştığını ifade ederek “Müdür olamadım çünkü Aleviydim. Ancak yardımcı olabildim. Meclis’te olan ya da olmayan tüm partilere talepler listemizi iletirken işte Alevi toplumunun bu türden mağduriyetlerini de aktardık. Hacı Bektaş’ın bir sözü vardır ‘Birbirinizi satınız, Türklüğü ve İslamiyet’i yayınız’… Halkalı’da bir külliye hazırladık. Bunun için de bir hayli yüksek harcama yaptık. Ancak Alevi İmam Hatip Lisesi’ diye yanlış ifade ediliyor. Şu anda Halkalı’da bu lise açıldı ama bizim projemiz hayat bulmadı. Devlet de bize ‘bir model yaratmaya çalışıyoruz’ diyor. Onlar da sıkışmış durumda. Bizler burada Alevilik dersleri verip dede-baba yetiştirmek istedik” dedi.
“DEVLETİN, ALEVİLERE OLAN BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMELİ”
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel başkanı Mustafa Aslan ise “Sanıyorum biz Ertuğrul beyle ayrı ülkelerde yaşıyoruz” diyerek devleti iyi tanımak gerektiğini vurguladı. Aslan, konuşmasında şunları söyledi:
“Hacı Bektaş, Aleviliği Türklük üzerinden ifade ediliyorsa vay halimize. Çünkü ben Kürdüm! Bu inanç, herhangi bir kimliğe indirgenemeyecek kadar çok değerli.
Bu ülkede zihniyetin değişmesi gerekir. Bakın, ‘Alevi Bektaşi İnanç Başkanlığı’ deniliyor. Birbirimizi kandırmayalım! Hacı Bektaş, Hubyar Sultan, bizim inanç merkezimizdir. Birilerinin oyununa gelmeyelim. Devletin bakış açısı değişmediği sürece o kurumun isminin ne olduğu önemli değil. Bir kere inanç olarak sizi kabul etmiyor! ‘Kardeşiz’ diyorlarsa eğer eşitlik istiyoruz. Bu topraklarda birçok dil, inanç var. Bunu devlet kabul etmeli. Bizi ‘öteki’ olarak görüyorlar. Bizlere yaptıklarını ‘lütuf’ olarak görüyorlar. Eğer birlik olacaksak devletin liderlerine güzelleme yaparak değil, aksi halde sadece dönemi kurtarmak adına Alevilere zaman kaybettirilir.”
“ALEVİ LİSESİNE KARŞIYIZ”
Türkiye Alevi Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç ise Alevilerin, devlet tarafından zaten “başka bir inanç” olarak görüldüğünü ifade etti. Koç, devletin dinden çıkması gerektiğini söyleyerek şunları aktardı:
“Dedelik, okulda öğrenilecek bir eğitim değildir. Dedelik ancak bir dedenin kucağında pişerek gelebileceğiniz bir alandır. O nedenle bahsedilen o okul tipine bizler karşıyız. Orada o eğitimi kim verecek? Bu anlayış, Aleviliğe ihanetten başka birşey değildir. Alevi örgütlülüğü 2500 cemevi ile Türkiye’de, 3000 üzerinde cemevi ile Avrupada faaliyet yürüten bir örgütlülüğe ulaştı. Mücadeleyi omuz omuza yapmalıyız. Artık o omuzu kim bırakırsa birşey demiyorum!”
“BİLİM KURULU OLUŞTURMALIYIZ”
Anadolu Alevi Canlar Federasyonu (AACF) Genel Başkanı Zeynel Şahan ise Alevilerin bu coğrafyada halen “tehlike” olarak görüldüğünü söyledi. Şahan, şunları aktardı:
“Hiçbir zaman Alevilik, Sünniliğe benzememiştir. Türkiye nüfusu ortalamasına baktığımızda Alevilerin küçümsenmeyecek bir nüfusu var. 30 milyona yakın bir nüfusuz. Ama bizde bir sorun var. Evet bu ülkede Diyanet, zorunlu din dersleri kaldırılmalı. Bizim ibadethanemiz cemevidir ve diğer inançlara tanınan hakların Aleviliğe de tanınmasından yanayız. Artık bir ‘Bilim Kurulu’na ihtiyacımız var. Aleviler namaz falan kılmaz. Bunlara karşılık bilim kurulu oluşturulmalı. İnanç kurulu ve Strateji Merkezi oluşturulmazsa bizler hep böyle konuşur dururuz. Kimse bizi ne Sünniliğe ne Şiiliğe benzetmesin. Bırakın Aleviler olduğu gibi inancını yaşasın.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.