PİRHA- İzmir Barış Forumu’nun düzenlediği buluşmada konuşan Akın Birdal, “Barış, demokratikleşmeyle, hukuk ve adalet kanalları ile beslenir” derken, Tunç Soyer ise, “Barış dili konusunda daha fazla kafa yormalı ve barış dilini daha çok kullanmalıyız” diye belirtti.
İzmir Barış Forumu, Kültürpark’ta barış konulu forum düzenledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi geçmiş dönem başkanı Tunç Soyer’in söyleşiye konuşmacı olarak katılmasının İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Tic. A.Ş. (İZFAŞ) tarafından kabul görmemesi sonrasında söyleşi forum tarzında düzenlendi.
KARABULUT: BARIŞ SADECE SAVAŞIN TARAFLARINA BIRAKILAMAZ
İzmir Barış Forumu’ndan Vezan Karabulut barışı savaşın taraflarına bırakmadan inisiyatif alınması gerektiğini ifade etti. Karabulut, “Bir öneri ile barış meclisi kararı aldık ve hemen harekete geçtik. Bir toplantı aldık ve İzmir Barış Forumu’nu oluşturduk ve bunu kamuoyuna duyurduk. Çeşitli sosyal medya hesaplarımız var. Çok değişik günlerden geçiyoruz. Türkiye’de barış netamali bir sözcük. Barış diyenler tutuklanıp, cezaevine konuluyor. Bu ülkede devlet, toplum birbirleri bir türlü barışamıyor. Barışı sadece savaşan taraflara bırakmamak amacıyla bu forum kuruldu. Savaşın mağdurları olan birçok kesime karşı bir savaş hali var. Bizlerin de barış haline ihtiyacı var” dedi.
SOYER: DEMOKRASİ VE BARIŞ CAN YAKICI BİR SÜREÇ
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Tunç Soyer, İzmir Kitap Fuarı’nda kendisine yönelik sansüre değinerek, “Demokrasi ve barış süreci çok can yakıcı bir süreç. Bizlerin küsmeye, çekip gitmeye hakkı yok diye düşünüyorum. Bizler var oldukça bu mücadelenin bir parçası olacağız” diye konuştu.
“BARIŞ DİLİNİ GELİŞTİRMELİYİZ”
Soyer, barış dilinin daha çok kullanılması gerektiğine vurgu yaparak, “Barış dilini geliştirmemiz gerekiyor. Manzarayı güzel kılan şey biyo çeşitliliğin kendisidir. Toplumlarda ne kadar farklılık varsa o kadar güzeldir ve birbiri ile barışıktır. Farklıları zenginlik olarak görürsek barışa o kadar yaklaşırız. Bizi birbirinden ayıran şeylerden çok bizi birbirimize bağlayan şeyler var. Barış dili konusunda daha fazla kafa yormalı ve barış dilini daha çok kullanmalıyız” diye belirtti.
SANSÜR TEPKİSİ
Forumda söz alan Avukat İpek Sarıca ise, “Bu formun bu çeşitliliği koruduğunu ve herkese alan açtığını düşünüyorum” diye konuştu.
Eski savaş pilotun ve insan hakları savunucusu Bahar Altan, İZFAŞ’ın sansürüne tepki göstererek, “Sansür bir korkudur. Ülkedeki iktidarların dışındaki küçük iktidarlarda da aynı tutumu görmek işimizin ne kadar zorlu olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
BİRDAL: BARIŞ, DEMOKRATİKLEŞME İLE BESLENİR
Barışın demokratikleşme ile besleneceğini ifade eden İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, “Demokrasi adalet diye gelen bir belediye başkanının benim haberim yoktu demesi kabul edilemez. Bunu sansürü yapanlar derhal görevden alınmalıdır. 50 yıldır kesintisiz bir savaş ve çatışma var. Tarihsel bir fırsat yakalanmış durumda. Halen bir adım atılmadı ve ileriki tarihlerde bir gelişmenin olacağına dair açıklama var. Barış herkesin ihtiyacı. Barış, demokratikleşmeyle ve adalet kanalları ile beslenir. Bizler barış yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Hepimizin hayali herkesin dili, inancı, kültürü ve tercihi ile yaşamasıdır” şeklinde konuştu.
“NEDEN BİR ARAYA GELEMİYORUZ?”
Forumda söz alan bir diğer yurttaş ise şunları söyledi:
“Savaş, çıkarlar uğruna toplumu parçalar haline getirerek çatıştırıyor, halklar düşman haline getiriliyor. Sistemin içinde un gibi ezilip parçalanıyor iken neden bir araya gelemiyoruz. Milyon dolarlara mal olan ve bizi fakirleştiren bir savaş var. Bu fırsatı ‘güven olmaz, kandırıyorlar’, mantalitesinden aşıp toplumsal barışı dair çaba göstermeliyiz. Barış dilini kurabilme becerisini gösterebilmeliyiz.”
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.