Alevi Haber Ajansi

DAKB: Kadınlar özgürleșmeden toplum özgürleşemez!

PİRHA- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne dair yazılı açıklama yapan Demokratik Alevi Kadınlar Birliği, “Kadınların özgürlüğü ve eşitliği, yalnızca kadınların değil, tüm toplumun adalet ve insanlık mücadelesidir ve bu mücadele yalnızca kadınların omzuna yüklenmemelidir aksine adalet ve eşitlik isteyen herkesin omuzlarında yükselmelidir” dedi.

 

Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (DAKB) 8 Mart Kadınlar Günü’ne dair yazılı açıklama yaptı.

“KADINA YÖNELİK ŞİDDET SÜRÜYOR”

“Kadınlara yönelik adaletsizliklere ve şiddete “Yeter” diyoruz!” denilen açıklamada, şunlara yer verildi:

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü, emek ve eşitlik mücadelesinin bir sembolü olarak doğmuş, yüzlerce, binlerce kadının emek ve amasız  mücadelesiyle 8 Mart Kadınlar Günü ismini almıștır. Bu zamana baktığımızda kadına yönelik şiddet, toplumsal baskılar ve ekonomik eşitsizlik gibi sorunlar, kadınların yaşamını tehdit etmeyi sürdürmektedir.

Biz Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (DAKB) olarak, Alevilikte kadın, yalnızca bir birey değil, toplumu dönüştüren, sevgiyle büyüten, hakka ulaşma yolunda rehberlik eden bir varlıktır, kadının emeği, sevgisi ve mücadelesi kutsaldır. Kadın ve erkek “bir” dir ve bu hayatta yoldaştır.

Bu doğrultuda kadınların dünya genelinde maruz kaldığı şiddet, ayrımcılık ve ötekileştirmeye karşı sesimizi yükseltiyoruz. Tarih boyunca süregelen bu adaletsizlik, bugün de tüm acımasızlığıyla devam etmektedir. Kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarları, toplumsal bir utanç olarak karşımızda dururken, yetkililerin ve toplumun sessizliği bu dramın derinleşmesine neden olmaktadır.

Türkiye’de Leyla Aydemir ve Müslüme Yağal ve Narin Güran gibi çocukların uğradığı istismar ve cinayetler, kadınların ve çocukların ataerkil toplumlarda nasıl korunamadığını gözler önüne sermektedir. Kadınların adalet arayışında sistemin yetersizliği hatta devlet eliyle, İpek Er gibi genç kadınların tecavüz sonrası intihara sürüklenmesiyle kendini göstermektedir.

SAVAŞ BÖLGELERİNDE KADINLARA YÖNELİK ŞİDDETİN BİR SİLAH OLARAK KULLANILIYOR

Göçmen kadınların sınır bölgelerinde ve mülteci kamplarında cinsel saldırıya uğraması, savaşın ve göçün en savunmasız grubu olan kadınların yaşam hakkını bile tehdit etmektedir. İran’da Jina Mahsa Amini’nin öldürülmesi ve ardından yayılan “Jin, Jiyan, Azadî” sloganı, kadınların özgürlük mücadelesinin evrensel bir sembolü haline gelmiştir. Ancak İran’da idam cezası alan Peşxan Azizi gibi kadınlar, hem cinsiyetleri hem de kimliklerinden ötürü çifte baskıya maruz kalmaktadır. Savaş bölgelerinde kadınlara yönelik şiddetin bir silah olarak kullanılması, kadınların yalnızca bireysel değil, sistematik bir baskının hedefi olduğunu ortaya koymaktadır.

ALEVİ KADINLAR BASKILARA MARUZ KALIYOR

Erken yaşta evlendirilen kız çocukları, Irak’ta cinsel ilişki yaşıyla ilgili düzenlemelerin çocukları hedef alması, DAİŞ’in Ezidi kadınları köleleştirmesi gibi olaylar, kadınların gelenek, din ve savaş ortamlarında nasıl ötekileştirildiğini göstermektedir. Suriye’de aylardır terörün hedefindeki Alevi kadınlara yönelik katliamlar, farklı kimliklere sahip kadınların daha büyük baskılara maruz kaldığını ortaya koymaktadır.

Bizler, kadınlara yönelik şiddeti ve çocuk istismarını önlemek için yalnızca yasa değişikliklerinin yeterli olmadığını, toplumsal zihniyetin de dönüşmesi gerektiğini savunuyoruz. Kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının ve ideolojik şiddetin önüne geçmek için ulusal ve uluslararası düzeyde etkin politikalar geliştirilmelidir.

“CAN” VE “BİR” HAKİKATİNİ  YENİDEN HATIRLAMA VE YAŞATMA GÜNÜDÜR

Kadınların özgürlüğü ve eşitliği, yalnızca kadınların değil, tüm toplumun adalet ve insanlık mücadelesidir ve bu mücadele yalnızca kadınların omzuna yüklenmemelidir aksine adalet ve eşitlik isteyen herkesin omuzlarında yükselmelidir.

8 Mart Kadınlar Günü sadece bir kutlama günü değil bilakis bu gün  daha fazla mücadele etme günüdür aynı zamanda Alevi felsefesinde kadın ve  erkek değil de “can” ve “bir” hakikatini  yeniden hatırlama ve yaşatma günüdür.

Yașasın kadınların haklı mücadelesi. Demokratik Alevi Kadınlar Birliği olarak, kadınlara yönelik bu küresel adaletsizliğe yeter diyoruz ve mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha duyuruyoruz. Alevi inancının sevgi, barış ve eşitlik öğretisi, yolumuzu aydınlatsın. Biliyoruz ki kadınlar özgürleșmeden toplum özgürleşemez.”

PİRHA/ALMANYA

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.