PİRHA- Siyasetçi Gültan Kışanak, İmralı ile yapılan görüşmeler sonucunda yeni bir dönemin başlayacağını ve bu süreçte Alevilerin aktif olarak yer alması gerektiğini belirterek, “Barış mücadelesine en yakın ve en yatkın kesim Aleviler. Bu nedenle demokratik bir süreç olacaksa Alevilerin içinde aktif olarak yer alması gerekiyor” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmelerin ardından yeni bir çözüm süreci tartışmaları sürüyor. Siyasetçi Gültan Kışanak, bu sürecin Alevilere nasıl tekabül edeceğini ve Suriye’deki gelişmeleri PİRHA’ya değerlendirdi.
“SÜREÇTE ALEVİLER AKTİF YER ALMALI”
Gültan Kışanak, PKK Lideri Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmelerden sonra yeni bir döneme girileceğinin belirterek, başlayacak olan yeni sürece Alevilerin dahlinin olmazsa olmaz olduğunun altını çizdi.
Kışanak, “İmralı’ya iki kez heyet gitti. Birtakım görüşmeler yapılıyor siyasi partilerle. Kamuoyuna açıklananlardan da gördüğümüz şu ki; yeni bir döneme gireceğiz. Bu sürece de Alevilerin dahil olmaması düşünülemez. Barış içerisinde yaşamayı tarih boyunca kendisine felsefe edinmiş, bunun için mücadele etmiş bir topluluk Aleviler. Bu nedenle bu süreçte barışı ilmek ilmek öreceksek, demokratik süreci yaşayacaksak en aktif, dinamik ve inanarak bu sürecin içerisinde yer alacak toplum kesimlerinden birinin de Aleviler olduğuna inanıyorum” sözlerini kullandı.
Barış mücadelesine en yakın, en yatkın ve aynı zamanda içinde bulunduğu koşullar nedeniyle barışa en çok ihtiyaç duyan kesimin Aleviler olduğunu söyleyen Kışanak, “Asıl mesele eşitlik meselesi. Aleviler de eşit yurttaşlık konusunda en büyük sıkıntıyı yaşayan toplumdur. İnanç ve yaşam kimliği olarak ötekileştirilen, hakları kabul edilmeyen, egemen inanç içerisinde asimile edilmek istenen, bu gidişattan en çok rahatsız olan kesim… O nedenle bir demokratik süreç olacaksa Alevilerin içinde aktif olarak yer alması gerekiyor” diye konuştu.
“BAAS REJİMİNİN YAPTIKLARI ALEVİLERE MAL EDİLİYOR”
Suriye’de HTŞ’nin yönetimi ele geçirmesiyle birlikte özellikle Alevilere dönük artan şiddete dair de konuşan Kışanak, şunları söyledi:
“Suriye’de yaşananlar ne kadar süre kalıcı olacak, HTŞ zihniyeti kendisini devlet olarak örgütleyecek mi bunu zaman gösterecek. Alevilerin ise durumu çok trajik. Bir Baas rejimi vardı ve ne yazık ki dünya onları Alevi olarak görüyordu. Onların günahlarını, eksikliklerini bugün Alevi toplumuna mal etmeye çalışan bir zihniyet var ortada. Önemli problem alanlarından birisi bu çünkü böyle bakıldığı sürece Alevilerin yaşadıklarına duyarsız kalıyorlar.
Tehlike herkes açısından var ama şu anda en örgütsüz ve en sahipsiz kesim gibi gözüken oradaki Alevi toplumu. Ne yazık ki kendileriyle alakası olmayan iktidarın yaptıklarının faturası onlara kesilmek isteniyor. Cinayetler, işkenceler yaşanıyor. Baas rejiminde kötü işler yapan kişilere sadece bunu yapıyoruz algısını mutlaka kırmak gerekiyor. Orada Alevi toplumunun dış dünyayla iletişimi kurması, kendi iç örgütlülüğünü kurması, hak ihlalleri konusunda takibi yapacak, sesini duyuracak imkanlar yaratması çok önemli. Bir kez daha Suriye’deki Aleviler şahsında gördük ki bir toplumu koruyacak şey kendi iç örgütlülüğüdür. Örgütlü olmayan bir toplumun kendini koruması çok da mümkün olmuyor.”
“SURİYE’DE YENİ YÖNETİM DEĞİŞİME ZORLANMALI”
Suriye’nin bir bütün olarak, farklı etnik ve inanç gruplarının olduğu çoğulcu bir ülke olduğuna işaret eden Gültan Kışanak, teklik üzerine kurulu bir sistemin yaşama şansı bulamayacağını ifade etti. Şam’da kurulacak yeni yönetimi değişime zorlamak yönünde bir çaba sarf edilmesi gerektiğini vurgulayan Kışanak, “Hepimizin mücadelesi ve çabası halkları, inançları, kimlikleri yönetime katacak, onların varlıklarını kabul edecek bir değişim süreci yaşatmak olmalıdır. Aksi durumda Suriye yeniden çatışmaların içinde bulabilir kendini. Umarım bu gidişata dur diyebilecek güçlü demokratik örgütlenmeler açığa çıkar” ifadelerine yer verdi.
Fatoş SARIKAYA/ MERSİN
Yoruma kapalı.