PİRHA- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Maraş Katliamı, Roboskî Katliamı ve Cezaevi Katliamı’na dair açıklama yaptı. Açıklamada, “Maraş Katliamı 19-26 Aralık 1978 tarihleri arasında meydana gelen ve Alevi ve solculara yönelik gerçekleştirilen bir pogromdur. Türkiye’deki etnik kimlik ve inançlara vahşice işlenmiş devlet destekli insanlık suçudur” denildi.
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Maraş Katliamı, Roboskî Katliamı ile “Hayata Dönüş Operasyonu” adı altında gerçekleştirilen 19 Aralık Cezaevi katliamının yıl dönümüne dair Kızılay Sakarya Caddesi’nde basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı kurumlar adına Alınteri Gazetesi Ankara Temsilcisi Zarife Çamalan okudu.
“SİYASİ TUTSAKLARIN İRADELERİ TESLİM ALINAMADI”
Çalaman, 19 Aralık 2000 tarihinde adına “Hayata dönüş operasyonu” denilen katliam ile devletin yaşadığı krizi aşmak istediğini belirterek, “19 Aralık 2000’de hapishanelere yapılan bu kanlı katliam saldırıları ile devlet, siyasi tutsakların ve iradelerini teslim alamadı. O plan şimdi tecridin derinleştirilmesiyle sonuçlandırılmak isteniyor. İçerde ve dışarda tecrit en katı biçimleriyle derinleştirilmek isteniyor. Bunun en somut simgesi İmralı’daki tecrit rejimidir” dedi.
“TÜRKİYE BURJUVAZİSİ EN ÇOK KOMÜNİZMDEN, KÜRTLERDEN, YOKSULLARIN İSYANINDAN KORKUYORDU”
Maraş Katliamı’nın yapılma nedenlerine değinen Çalaman, “Yıkılan bir imparatorluğun kalıntıları ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti Burjuvazisi; en çokta komünizmden, Kürtlerden ve yoksul köylü yığınlarının isyana kalkışmasından korkuyordu. Bütün bu korkuların beslediği burjuvazi Maraş’taki bu sosyal, politik, ekonomik değişimlere karşı Maraş’ın o gerici faşist güruhunu ayağa kaldırarak engellemeleri gerekiyordu. Çünkü, İdealleri olan Sünni İslam devlet yaratma politikalarını hayata geçirmenin bir yolunun da Alevileri, Kürtleri ve ilerici devrimcileri yok etmek ve teslim almaktı” diye belirtti.
“MARAŞ KATLİAMI POGROMDUR”
Çalaman, “19-26 Aralık 1978 tarihleri arasında meydana gelen ve Alevi ve solculara yönelik gerçekleştirilen bir pogromdur. Maraş Katliamı’nda resmi rakamlara göre 111 kişi, 210 ev yakıldı, 70 işyeri talan edildi. Resmi olmayan rakamlara göre ise: katledilenlerin sayısı 500’ün üzerinde, yüzlerce kişi yaralanmış ve binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. Maraş Katliamı, Türkiye’deki etnik kimlik ve inançlara vahşice işlenmiş devlet destekli insanlık suçudur.
“KÜRT HALKI DİZ ÇÖKMEDİ BAŞ EĞMEDİ”
Roboskî Katliamı’nda da sınır ticareti yapan Kürtlerin savaş uçakları ile bombalandığını dile getiren Çalaman, şöyle devam etti:
“17’si çocuk 34 Kürt köylüsünün parçalanmış bedenleri sınırı iki yakasına yayıldı. Kürt halkının ezeli hikayesini hatırlatırcasına gerekçe hazırdı. ‘Aralarında teröristler olduğu istihbaratı almıştık.’ Bu gerekçe yağdırılan bombaları, dökülen kanı, parçalanan bedenleri aklar sanarak. Roboskî’yle siyasal Kürt bilinciyle şu ya da bu düzeyde buluşmuş tüm Kürtlerin devlet düşmanı olarak kodlandıkları gerçeğinin altı çizilmişti. Açılan mahkemelerde de aynı tutum sergilendi. Emri verenler adeta aklandı, ödüllendirildi. Tüm bu gerçeklere karşı Kürt halkı aldığı tutumla teslim olmayacağını bir kez daha gösterdi. Diz çökmedi, baş eğmedi” dedi.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.