Alevi Haber Ajansi

Kayıp Hüseyin Taşkaya dosyasında polis ve Bucak Aşiretine işaret edildi!-VİDEO

PİRHA – Cumartesi Anneleri, kayıp yakınlarının akıbetini sormak için bir kez daha Galatasaray Meydanı’nda buluştu. 1028. hafta eyleminde, 31 yıldır akıbetine ulaşılamayan Hüseyin Taşkaya dosyası gündeme getirildi. Yargı makamlarına seslenen yurttaşlar, yaptıkları basın açıklamasında “Gerçeği ortaya çıkarmak, suçtan sorumlu kişi ve kuruluşları tespit etmek ve cezalandırmak sizlerin görevidir” dedi.

Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, 1028. hafta eylemi için Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.

Cumartesi Annelerinin eylem adresi olan Galatasaray Meydanı bu hafta da polis bariyerleriyle kapatıldı.

POLİS VE BUCAK AŞİRETİ İŞBİRLİĞİ!

10 kişiyle sınırlı tutulan eylemde, basın açıklamasını Taşkaya ailesi adına Ayşe Taşkaya okudu. Doksanlı yıllarda devlet ve paramiliter örgütlerin yakınlığına vurgu yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“31 yıldır soruyoruz: Hüseyin Taşkaya nerede?

Devletler, insan haklarını koruma, bu haklara saygı duyulmasını sağlama ve hakların hayata geçirildiği bir ortamı temin etmekle yükümlüdür. Ancak Türkiye’de devlet, yurttaşa karşı hukuki ve siyasi yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddetmektedir. İktidarlar, hesap verebilen, hukukun üstünlüğünü esas alan yönetimler yerine kendi otoritelerini güçlendiren bir anlayışı benimsemektedir. Bunun sonucunda ise hak ihlaline uğrayanlar, inkar ve cezasızlık politikalarıyla karşı karşıya kalmaktadır.

1028. Haftamızda, bu politikaların bir sonucu olarak 31 yıldır akıbeti karanlıkta bırakılan ve failleri cezasızlıkla korunan Hüseyin Taşkaya dosyasını bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz.

42 yaşındaki 4 çocuk babası Hüseyin Taşkaya, Siverek’te yaşıyor ve müteahhitlik yapıyordu. 90’lı yıllarda, tamamen Bucak Aşireti’nin hakimiyetinde olan Siverek’te ağır hak ihlalleri yaşanıyordu. Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan 13.08.1997 tarihli Susurluk Raporu’nda, güvenlik güçlerinin bölgedeki operasyonları tamamen Bucak Aşireti’ne devretme eğiliminde olduğu ve aşiretin silahlı mensuplarının ‘devlet içinde devlet’ görünümünde oldukları belirtilmişti.

Yaşanan ihlalleri eleştiren Hüseyin Taşkaya, hem güvenlik güçlerinin hem de Bucak Aşireti’nin hedefi haline geldi. Baskı ve tehditlerin yoğunlaşması üzerine ailesini İstanbul’a taşıdı. Kendisi de işlerini toparlamak amacıyla amcasının evinde kalmaya başladı. 6 Aralık 1993 tarihinde, amcasının Siverek / Bağlar Mahallesi’ndeki evine 30 araçlık bir konvoyla gelen askerler, polisler ve Bucak aşiretine mensup korucular, Hüseyin Taşkaya’yı gözaltına aldı. Onu askeri araca bindirerek götürdü.

“GÖZALTINA ALINDIĞI KAYITLARA GEÇİRİLMEDİ”

Ailesi, Hüseyin Taşkaya’yı sormak için jandarmaya, emniyete, savcılığa ve valiliğe başvurdu. Askeri yetkililer gözaltından kısa bir süre sonra Taşkaya’nın polise teslim edildiğini iddia etti. Emniyet ise ‘Bizde yok, Sedat Bucak’a sorun’ diyerek sorumluluktan kaçındı. Dönemin DYP milletvekili, aşiret reisi ve korucubaşı Sedat Bucak, ‘Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor.’ dedi. Ailenin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı, Hüseyin Taşkaya’dan bir daha haber alınamadı.

Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın soruşturulması ve suçluların cezalandırılması yönündeki görevini yerine getirmedi. Hüseyin Taşkaya’nın akrabalarının ve bütün mahallelinin tanıklığında gözaltına alınmasını ‘ailenin soyut iddiası’ olarak değerlendirdi ve dosya, takipsizlik kararı verilerek kapatıldı.

Gözaltında kaybedilişinin 31. yılında bir kez daha hatırlatıyoruz: Hüseyin Taşkaya’nın gözaltına alındığı kayıtlara geçirilmedi. Bugüne kadar akıbeti ve nerede olduğu konusunda hiçbir bilgi verilmedi. Taşkaya’yı kaybedenlere suçlarını gizleme, izlerini örtme ve sorumluluktan kaçma imkanı tanındı.

1028. Haftamızda bir kez daha yargı makamlarına sesleniyoruz: Hüseyin Taşkaya’nın gözaltında kaybedilmesi ile ilgili gerçeği ortaya çıkarmak, suçtan sorumlu kişi ve kuruluşları tespit etmek ve cezalandırmak sizlerin görevidir. Bu görevinizi yerine getirin.

Kaç yıl geçerse geçsin, Hüseyin Taşkaya ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, polis barikatının kaldırılmasını isteyerek, “Devletin arşivlerini bir an önce açmasını istiyoruz” dedi.

Yurttaşlar, okunan basın metni ardından ellerindeki karanfilleri, polis bariyerlerinin ardına bıraktı.

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak