PİRHA – Sanatçı Muharrem Temiz, belediye ve muhtarlıklara atanan kayyımların, inanç merkezlerine dahi yönelebileceği belirterek, ortak hareket ederek kayyım uygulamalarının geriletilebileceğine dikkat çekti.
İçişleri Bakanlığı kararı ile DEM Parti yönetimindeki belediyelerin yanı sıra CHP’li Esenyurt ve Ovacık Belediyelerine de kayyım atandı. Bakanlıktan yapılan açıklamada belediye başkanlarının “geçici bir tedbir olarak” görevden uzaklaştırıldığı belirtilse de belediye meclis üyeleri ve milletvekilleri dahi belediye binalarına yaklaştırılmadı.
Son olarak Dersim ve Ovacık Belediyelerine atanan kayyımlar nedeniyle toplumun tepkisi de arttı. Sanatçı Muharrem Temiz de kayyım politikasına karşı PİRHA’ya değerlendirme yaptı.
“DERSİM’İN TALANINA YÖNELİK BİR FIRSATÇILIK”
Ses sanatçısı Muharrem Temiz, kayyım politikalarını “iradenin gaspı” olarak yorumlayarak şunları söyledi:
“Mevcut kayyumları, Türkiye’de demokratik olmayan ucube bir sistemin, toplum üzerinde bir fırsatçılığı olarak değerlendiriyorum. Sonuç itibarıyla, yıllardır böyle dertlerden şikayeti olan bugünkü iktidar, adeta intikam duygularıyla kendi taşlarını yerine oturtmak için bu tip eylemler içerisine giriyor. Özellikle kayyumlar için seçilmiş bölgeler biraz daha toplumsal olarak düşünmemizi gerektiriyor. Örneğin Dersim bölgesinde, Ovacık’ta yaratılmak istenen, iktidarın o bölgede bir rant paylaşımının da olduğunu bize hissettiriyor. Sonuç itibari ile Ovacık bölgesinin yoğun bir maden alanı olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla oranın talanına yönelik bir fırsatçılık olarak bu kayyumların atandığını düşünüyorum. Normal şartlar altında toplumun kutsiyeti olan Munzur, Ovacık bölgelerindeki yapılaşmaya karşı halkın hep direncini görüyorduk. Seçilmiş belediyeler yoluyla bu bölgelerde bir şeyler yapamayacaklarını anlayan iktidar, bir bahane görerek kayyumlarla o bölgeyi daha rahat talan edeceğini düşünüyor.”
“YENİ YARALARIN AÇILMASINA SEBEP OLABİLİR”
Muharrem Temiz, Dersim bölgesinin bir inanç merkezi olduğuna da işaret ederek şöyle devam etti:
“Toplumun değer yargılarıyla, inanç merkezleriyle uğraşmamak lazım. Bu durum, daha çözümsüz bir noktaya götürmekle birlikte toplumda daha derin yaralar açar. Yüzyıllardır zaten bu yaralar kurumamışken yeni yaraların açılmasına sebep olabilir. Dolayısıyla halkın iradesine balta vurmamak, tecavüz etmemek gerekiyor. Seçilmişleri kabul etmek gerekiyor. Bizler de kendi alanımızda bütün kayyumlara karşı olduğumuzu her ortamda belirtiyoruz. Umuyorum ki aklın yolu birdir, demokratik siyaset bunun önüne geçer. Geniş kitlelerde, sivil toplum örgütlerinde örgütlenmek ve bir arada olmak koşuluyla demokratik yollardan bu işin üstesinden geliriz diye düşünüyorum. Aksi takdirde bunun yaygınlaşması noktasında, zaten bir kişinin dudakları arasında olan idare, bizi farklı noktalara da götürebilir. Bir an önce bu uygulamalardan vazgeçilmesini, özellikle demokratik siyasi partilerin eylem planları, kendi aralarındaki birlik ve beraberlikle çözülebileceğini umut ediyorum.”
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ OLMADIĞI İÇİN…”
Sanatçı Muharrem Temiz, Ardahan’ın Damal ilçesine bağlı Burmadere Köyü Muhtarı Şahismail Güyük’ün yerine kayyum atanmasını da eleştirdi. Muharrem Temiz, sanat kesimi olarak kayyumlara ilişkin ne yapılması gerektiği konusunu da değerlendirerek şöyle devam etti:
“Biz sadece belediyeler üzerinden kayyumları konuşuyoruz ama sonuç itibariyle demokratik olmayan ucube bir sistemin bize getirmiş olduğu bir yöntem bu. Dolayısıyla bugün belediyeler üzerinde, yarın muhtarlar üzerinde, öbür gün inanç merkezlerinde, veyahut diğer sivil toplum örgütleri üzerindeki yönetim kademesinin de bu tip yöntemlerle değiştirilebileceğinin işareti bu. Sanatçılar olarak aslında kurumsallaşmış meslek birliklerimiz var. Belki bunlar, yönetim anlamında bir açıklama yapabilir ama sonuç itibariyle sanatla uğraşan kitlenin yüzde 90’ının bu tip uygulamalara karşı olduğunu biliyorum. Sadece Türkiye’de ifade özgürlüğü olmadığı için herkes düşüncesini kendi içinde veyahut da bir grupla paylaşabiliyor. Dolayısıyla bizim ilk önce beklentimiz demokratik siyasi ortamdan. Yani partilerden, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden…”
Eren GÜVEN/İSTANBUL
Yoruma kapalı.