PİRHA-KESK Dersim Şubeler Platformu, 30 Kasım’da Ankara’da gerçekleştirecekleri “Geçinemiyoruz, yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz” mitingi için basın toplantısı gerçekleştirdi. Türkiye’de geçim mücadelesi veren milyonların her geçen gün artan yoksulla mücadele ettiklerini belirten KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, “Gelin insanca yaşamaya yetecek bir ücret, adil bir vergi sistemi, halk için emek için bütçe, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza verelim” dedi.
KESK, “Halktan, emekten yana bütçe, demokratik Türkiye” talebiyle 30 Kasım’da Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda “Geçinemiyoruz, yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz” mitingi gerçekleştirecek.
KESK Dersim Şubeler Platformu, 30 Kasım’da Ankara’da gerçekleştirecekleri “Geçinemiyoruz, yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz” mitingi için basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısında açıklamayı KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz okudu. Açıklamaya KESK İş Kolları MYK Üyeleri Nursel Yücesoy, İzzet İldeş, Serap Baysal, Deniz Öztekin ve Dersim Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri katıldı.
“KAYYIMLARA HAYIR DİYORUZ”
Hak ihlallerinin ayyuka çıktığı bir ülkede yaşadıklarını belirten KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, “Biz miting kararını aldığımızda Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanmamıştı. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer seçilene kadar bir sorun yoktu ancak iktidar seçimleri kaybettikten sonra Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atadı. Biz KESK olarak kayyımlara hayır diyoruz. Seçme ve seçilme hakkının yok sayıldığı ve kayyımların halka hizmet etmediği için kayyım uygulamasını kabul etmiyoruz” diye belirtti.
“2025 YILI BÜTÇESİ BÜYÜK ORANDA TARİKAT VE CEMAATLERE AKTARILACAK”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinin Meclis’te komisyondan geçtiğini ifade eden Sevgi Yılmaz, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin 22 yıllık AKP iktidarının emek düşmanı ve gerici politikalarının kristalize olmuş halidir. Meclis kürsüsünden tarikat ve cemaatlerle protokol yapmaya devam edeceğini, tarikat ile cemaatlerin aslında sivil toplum kuruluşu olduğunu söyleyecek kadar şaşkındır bizim açımızdan. 2025 yılı bütçesinde gördüğümüz gibi Milli Eğitim Bakanlığı büyük bir oranda tarikat ve cemaatlere aktarılacağını görüyoruz. Çocuklarımızı MESEM projeleriyle ucuz iş gücüyle patronların hizmetine sunuyor. 12 tane çocuğumuz alınmayan iş güvenlikleri sebebiyle yaşamını yitirmişti, bunun sorumlusu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’dir” dedi.
“HALKTAN YANA BİR BÜTÇE İSTİYORUZ”
Türkiye’de geçim mücadelesi veren milyonların her geçen gün artan yoksulla mücadele ettiklerini belirten Yılmaz, “İşsizliğin, yoksulluğun, güvencesizliğin tüm toplumu sardığı koşullarda önemli bir sürece, bütçe sürecine girmiş bulunuyoruz. İktidarın “bütçeden aslan payını eğitime ayırdık, sağlık bütçesini artırdık, çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik” söylemleri safsatadan ibarettir. Dolayısıyla bizlerden alınacak vergilerden oluşan bütçede gerçek aslan payı faize, muafiyet, istisnalarla, hazine garantileri ile patronlara, savunma ve güvenlik adı altında silah tekellerine, son 10 yılda personel sayısı %132 arttırılan bütçeden 6 bakanlıktan daha fazla payı kapan Diyanet İşleri Bakanlığına ayrılmaktadır. Bütçenin tüm yükünü bordrolulara, yoksullaştırılan halka yıkan, aslan payını ise faizden, ranttan beslenen bir avuç kan emiciye, sermayeye, patronlara, 5’li çeteye, silahlanmaya, ayırmayı hedefleyen bir bütçe ile karşı karşıyayız. Bu emek düşmanı, sermaye dostu bütçeyi kabul etmek mümkün değildir. Biz emekten, halktan yana bir bütçe istiyoruz.
Bunun için KESK olarak “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!“ şiarı ile üç haftadır tüm yurtta işyerlerinde, kent meydanlarında bir kampanya örgütlemeye çalışıyoruz. “Bu düzene, yoksulluğa, sefalete itirazım var” diyen tüm emekçilere, vatandaşlara bir kez daha sesleniyoruz. Gelin; insanca yaşamaya yetecek bir ücret, adil bir vergi sistemi, halk için emek için bütçe, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza verelim. 30 Kasım 2024 Cumartesi günü Ankara’da gerçekleştireceğimiz Merkezi Mitingimizde emeğin kürsüsünü birlikte kuralım” diye ifade etti.
“VERGİDE VE ÜCRETTE ADALET İSTİYORUZ”
Yılmaz, KESK’in taleplerini şu şekilde sıraladı:
-Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını, halkın, emekçilerin bütçe süreçlerine etkin katılımının sağlanmasını istiyoruz.
-Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını, piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.
-Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini, kadınların güvenceli istihdamının arttırılmasını, kadınları şiddetten koruyacak kamusal hizmetlerin genişletilmesini istiyoruz.
-Vergide ve ücretlerde adalet istiyoruz. Bunun için; tükettiğimiz her şeyden alınan KDV, ÖTV gibi tüm dolaylı vergilerin düşürülmesini,
-Gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini,
-Kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını,
-Vergilerimizden oluşan bütçeden alıp Kamu Özel İş birliği (KÖİ) projelerine, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarılan Hazine garantilerine son verilmesini,
-Vergilerimizin, ülkenin kaynaklarının güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; istihdamın, üretimi arttırılması, yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesi, adaletin, barışın ve demokrasinin tesis edilmesi için kullanılmasını istiyoruz.
-Maaşlarımızdaki kayıpların karşılanmasını; en düşük kamu emekçisi maaşının kira, aile, yakacak yardımları ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını istiyoruz.
-Sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi hür türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini istiyoruz.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.