Alevi Haber Ajansi

Dicle Anter babası Musa Anter’i anlattı: Haksızlığa karşı isyan bayrağını kalemiyle çekti-VİDEO

PİRHA- Kürt aydını, gazeteci-yazar Musa Anter’in (Apê Musa), katledilmesinin üzerinden 32 yıl geçti. Musa Anter’in yazdıkları toplum içerisinde önemli olduğu için hedef alındığını söyleyen Dicle Anter, “Babam çok sevecen birisiydi ancak kalemini haksızlığa karşı en kuvvetli şekilde kullanırdı. Çünkü küçüklüğünden beri haksızlıklar içerisinde yaşadığı için haksızlıkları kabul etmeyecek bir şekilde isyan bayrağını kalemiyle çekti” dedi.

20 Eylül 1992 yılında Diyarbakır’da gerçekleşen Kültür-Sanat Festivali’ne katılarak kitaplarını imzalayan Musa Anter, akşam saatlerinde Seyrantepe Mahallesi’nde uğradığı silahlı saldırı sonucu 72 yaşında hayatını kaybetmişti. Cinayetin üzerinden 32 yıl geçti, ancak bugüne kadar failler tek tek, isim isim bilinmesine rağmen yakalanmadı ve dava zaman aşımıma uğradı.

Dicle Anter, babası Musa Anter’i PİRHA’ya anlattı.

“İSYAN BAYRAĞINI KALEMİYLE ÇEKTİ”

Musa Anter denilince ilk olarak Musa Anter’in gazeteciliğinin akla geldiğini belirten Dicle Anter, “Babam çok sevecen birisiydi ancak kalemini haksızlığa karşı en kuvvetli şekilde kullanırdı. Kalemini çok iyi kullanmasından dolayı Musa Anter Musa Anter oldu. Müthiş bir zekâya sahipti, ben ona ayaklı kütüphane diyordum. Kürdistan’da olan bütün olayları bilirdi, herkesi tanırdı ve herkesle bir ilişkisi vardı. Herkesin babamla bir anısı vardı o yüzden kendisi çok seviliyordu. Babam mütevazı bir insandı ancak haksızlığa karşı gelmek onun için bir görevdi. Çünkü küçüklüğünden beri haksızlıklar içerisinde yaşadığı için haksızlıkları kabul etmeyecek bir şekilde isyan bayrağını kalemiyle çekti” diye belirtti.

“İÇ HUKUK YOLLARI TIKANIRSA AİHM’E BAŞVURACAĞIZ”

Musa Anter’in yazdıkları toplum içerisinde önemli olduğu için hedef alındığını söyleyen Anter, “Metin Göktepe, Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi’de gazetecilik yaptıkları için öldürüldü. Musa Anter’in yazdıkları çok önemliydi. Musa Anter dava sürecinin bu şekilde olması haksızlığın bizlere de yansımasını getiriyor. Niye babamızı öldürdünüz, bize bir cevap verin. Babam kimi öldürdü ya da kimin parasını çaldı? Düşünce insanları hiçbir zaman öldürülmemelidir.
Dava 30 yılın ardından zaman aşımına uğradı. Biz de Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptık. Oradan da Yargıtay ve İstinaf Mahkemesi’ne başvuracağız. Eğer başvurularımıza olumsuz yanıt gelirse iç hukuk yolları tıkandığı için AİHM’e başvuru yapacağız” dedi.

“ZORLUĞA RAĞMEN GENÇ İNSANLARIN GAZETECİLİĞE HEVESLE SARILMASI UMUT VERİCİ”

Gazeteciliğin Türkiye’de çok zor bir meslek olduğunu ifade eden Anter, konuşmasının devamında şunları dile getirdi:

“Gazetecilikle ilgili ülke sıralamasında son sıralardayız. Gazeteciler öldürülüyor, cezaevine atılıyorlar. Ancak bu kadar zorluğa rağmen genç insanların gazeteciliğe böyle bir hevesle sarılması umut verici. Çünkü araştırma ve haber ulaştırma çok önemli bir şey. Genç insanlar gözü kara ve cesaretle ceberut iktidara karşı büyük bir özveriyle insanlara haber ulaştırmaya çalışıyorlar. Ben bu durumdan dolayı umutluyum ve daha da iyi olacağını düşünüyorum.”

Cihan BERK/PİRHA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak