PİRHA- Alevi Bektaşi İnanç Kurulu, 9 ayrı bölgede yaptığı toplantılarının ardından Türkiye’nin tüm bölgelerinden gelen Alevi pirleri, zakirler, talipler ile Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde biraraya geldi. Toplantıda yapılan konuşmalarda Asimilasyon politikalarına değinilerek, İnanç Kurulu’nun oluşturulmasının önemine dikkat çekildi.
Platforma, pirler, dedeler, analar, baba erenler meclisi olarak, “Ela gözlü pirim geldi, duyan gelsin işte meydan. Dört kapıyı kırk makamı, bilen gelsin işte meydan” sözlerinin yer aldığı afiş asıldı.
Toplantıya birçok bölgedeki cemevlerinden sabah saatlerinde arabalar kaldırıldı. Yurtdışı ve yurt içinden gelen misafirler için konaklama imkanlarına da yer verildiği toplantı büyük bir katılım ile gerçekleşiyor.
4 oturumdan oluşan toplantının 2 oturumu bugün gerçekleşiyor. İnanç önderleri ve Alevi kurumları ile CHP ve HDP’li milletvekillerinin birer konuşma yaptığı 1. oturum sona erdi.
Dilek Odabaş ile Vedat Kara’nın sunumunu yaptığı toplantının ilk oturumunda, çerağ uyandırılmasının ardından Muharrem Temiz ve Gani Pekşen deyişleri ve türküleri seslendirdi.
Müzik dinletisinin ardından Dar duasını Pir Şahin Polat verdi.
Adıyaman Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Semah grubu Ağucan Ocağından pirin deyişleri eşliğinde semaha durdu.
“ALEVİLERİ ASLA ESİR ALAMAZSINIZ”
İlk konuşmayı Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Muhittin Yıldız yaptı.
Yıldız konuşmasında şu sözlere yer verdi:
Kadim zamanlardan yolumuzu yürüten herkese aşk olsun. Hak ve hakikat için can verenler, tüm canlara teşekkür ederim. Çok ağır bir dönemden geçiyoruz. ABF olarak yol, erkan ve inancımız ve tüm sorunlara dair birlikte sorunları çözmeye çalışacağız. Referandum ve toplumsal sorunları kurumları ile ortak yürüteceğiz. İnanç kurultayı Alevi toplumu ile buluşmamızı sağlayacaktır. Yolumuzu bugünlere zahmetlerle getirenlere büyük sorumluluk düşüyor. Sizler bu yolumuzu aydınlatacaksınız. Alevi toplumu ile hakikatin buluşmasını sağlayacağız. Asimilasyon ve katliam projeleri kutsal değerlerimizi darmadağın etti. Sorunların çözümü erenlerin hikmetinde mekbuttur. Gönül kalsın yol kalmasın diye.”
İnanç kurulunun hiçbir şeyin alternatifi olmadığını söyleyen Yıldız, “Bizim özgünlüğümüzde çıkmıştır. İleri geri konuşmalar kimsenin haddi değildir. Ocakzadelerimizin ışığından almaktadır. Yapılacak çalışmaları sizler yürüteceksiniz. Yezid zihniyeti yine işbaşında, inancımızı karikatürize edenler şimdi de Alinin doğum gününü kutlayacağız dediler. Bir olalım diri olalım vazgeçilmez düsturumuzdur. Artık kendimize güveniyoruz. Kadınlarımız, gençlerimiz, cümle canlarımız, dedelerimiz, analarımız hepsine güveniyoruz. Tek yargımız darı mazhurdur. Asla bizi esir alamazsınız.” dedi.
ALEVİLER HAKTIR, ALEVİLER VARDIR
Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Başkanı Pir Hüseyin Güzelgül de konuşmasına dua vererek başladı.
Güzelgül, Alevilik evrenseldir. Tüm dünya toplumları için laik demokratik bir yaşamı savunur ve benimser. Kin, nefret, baskı ve yasaktan uzak bir inançtır. Din, dil, ırk, kültür, inanç farkı olmaz. İnancımız 72 millete aynı gözde bakar. Hak ve emekten yana dayanışma, barış, özgürlüklerden insan haklarından yana adaletli bir dünya kurmaktır. Buna da inancımızda rıza şehri diyoruz” dedi.
“ALEVİLER VARDIR, ALEVİLİK HAKTIR”
Pir Güzelgül şunları ifade etti:
“Eşit yurttaşlık istiyoruz. İnancımız ayrımcılığa uğramasın, ibadethanelerimiz tanınsın, çocuklarımız asimile edilmesin, dergahlarımız geri verilsin istiyoruz. Kendimiz için istediğimiz her şeyi tüm halklar ve inançlar için de istiyoruz. Egemen inançların baskısını her zaman hissediyoruz. Osmanlıdan günümüze darbelerle müdahale edildi. Dergahlarımıza el koyuldu. Günümüzde de bu baskıları değişik yöntemlerle yaşıyoruz. AKP geçmişin bu ayrımcı politikalarını devam ettiriyor. Kendinden olmayanlara ayrımcılık yapıyor. Alevi açılımı, cami cemevi projeleri ile inanç yerlerimize ve şekillerimize yön vermeye çalışıyor. Siyasi şovlar yapmak için gittikleri cemevlerini ibadethane olarak görmüyor. Bu mudur hakka ulaşmanın yolu. Aleviler ibadetimiz cem ibadethanemiz cemevi diyorsa devlet buna karışamaz. Taş üstüne taş başa üstüne baş bırakamazsanız da gönüllerdeki aşkı sökemeyeceksiniz. Çırağımızı söndürmeye gücünüz yetmeyecek. Şunu iyi bilinki baskı yapanlar; Aleviler vardır Alevilik haktır.”
“ASİMİLASYONU BOŞA ÇIKARMAK İÇİN İNANÇSAL ALANDA DA ÖRGÜTLENMEN GEREK”
Son 30 yıllık mücadele ile aleviler eşit yurttaşlık mücadelesi verdi. Örgütlerimiz alevilerin siyasi hak ve taleplerine öncülük ettiler. İnançsal alana da işleyişine müdahale etmedi. Örgütlerin bu hassasiyetine rağmen asimilasyona doymayanlar sahte işbirlikçilerle bu alana müdahale etmişlerdir devşirme hocaları ile. Bu oyunları yüzyıllardır boşa çıkarmıştır, gene çıkarır. Asimilasyona engel olabilmek için inançsal alanda da örgütlenmemiz gerekmektedir.
“BASKILARA DUR DEMEK İÇİN DAĞINIKLIĞA SON VERMEK İSTİYORUZ”
Demokratik Alevi örgütleri taşın altına elini koydu. Bu kez ocaklar, Hacı Bektaş Veli Dergahı da koydu. İç işleyişlerine saygı göstererek, Alevi inancı yola devam edecektir. Dergah ve ocaklarımıza baskılara dur demek ve dağınıklığa son vermek istiyoruz.
“OCAK DERGAH BİRLİKTELİĞİNE ÖZEN GÖSTERDİK”
12 bölgede inanç önderleriyle yaptığımız toplantılarda ocak ve dergah birlikteliğine özen gösterdik. Cemevi yöneticilerimiz, ana, dede ve pirlerimiz bu birlikteliği arzulamaktadırlar. Memnuniyetle karşılandık. Umutla karşınızdayız.
Bugüne kadar bu yol illa ki yürüyecek. Çağa, akla yola uygun biçimde düzenleme yapabiliriz. Gönül birliğimiz olan hizmet yürüten pirler arasındaki inançsal parçalanmanın önüne geçebiliriz.
“İNANÇ KURULU ÖZERK OLACAK”
Kendi alanımızda özerk olacağız. Önce yol ve erkana sonra bilime ve eşit yurttaşlık ile bağımsız kalacaktır. Yol, erkan ve inanç sorunlarını çözmeye çalışacağız. Devlet Alevileri görmek ve duymak zorundadır. Alevilerin inançsal alanda da muhatapları bellidir.
“ASLA İKRARIMIZDAN DÖNMEYİZ”
Yolumuzun başlangıcı ikrardır. Aleviler yeniden ikrarlaşmalı. Hem de iki yönlü. Birincisi pirler, dedeler, analar inancımıza dair. İkincisi dernekler ile Hüseyni duruş için Alevilerin varlığını göstermek için talepler üzerinde uzlaşılacak bir ikrar vermeliyiz. Bu iki ikrarı yerine getirdiğimizde gerçek birliğimizi de kurmuş olacağız. Gün birlik günüdür. Hızır hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Asla bu ikrarımızdan dönmeyeceğiz.
“YOLUMUZ ÇOCUKALRA ÖĞRETİLSİN”
Hacı Bektaş Veli Postnişini Veliyettin Ulusoy da bir konuşma yaptı.
“Geç kalınmış olsa bile yine de iyidir. Aleviler çok büyük işler başardı. Bir nokta ihmal edildi. İnanç. Bu adımı çok önemsiyorum. Göçler sonucu şehirlere geldik. Manevi yönden kaybımız çok fazla. Erkanımızı yolumuzu kaybettik, unutturulduk. Ocaklarımızdan koptuk. Diğer inançların etkisi altında kaldık. Taklit etmeye başladık. Değerlerimiz özünden koptu. Ve gençlerimizi kandırdık kendimizle. Çocuklarımıza yolumuzu ulaştıramadık. Osmanlının 16. Yüzyılda böl parçala yönet politikasının sonucu olarak bunları birleştireceğimiz yerde daha da ayrıldık. Dergahlarımız yerine eğitim kurumları kuramadık. Semah folkrorik bir dans halini aldı. Erkanlarımız çok az uygulanır oldu. Kadınlarımızı bacılarımızı geri ittik, onları gücendirdik. Kendimizi, yol dirimizi unuttuk. Peki ne yapacağız. Mahallede cemevleri yapmalıyız. Birbirini tanıyanların ortak gönül birliğinin sağlanması lazım. Yolun tanıtılması gerekir. Genç annelere yolumuzu hızlı bir biçimde öğretmek zorundayız. Gerçek yolumuzu çocuklarına öğretsinler. En acillerinden biridir. İkrarsız yol gidilmez. Bunu özellikle yerleştirmemiz lazım. Muhabbetlerde deyişler, nefesler unutulmamalı.”
Ulusoy’un ardından İnanç Kurulu Üyeleri, yol erkan meclisi ve sekreteryası, “Bu göreve talibiz, birbirimize bir ikrar vererek bu göreve başlamalıyız. İkrarla bu yola girilir” diyereke ikrar istediler.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu İnanç Kurulu Genel Sekreteri Selahattin Erkan Dede de, şunları kaydetti:
“Cemevlerimizde erkanlarımızda beraber olacağız. Müsahip grup olarak bu tür çalışmalarda desteğimiz olacağına söz veriyorum. Almanya Alevi Birlikleri İnanç Kurulu, Dedeler Kurulu olarak kuruldu. 2004 yılında yalnız bir anamız seçilebildi. Daha sonra İnanç Kurulu olarak değiştirildi. Yol bir sürek binbir diyoruz. Bu renkliliği korumak adına. Bu kurullarımızda hepsinin temsil hakkı olması gerekiyor. AABF iç işleyiş biçimi var. Kurulumuz 12 asıl üyeden oluşuyor.”
Selahattin Erkan Dede çalışma biçimlerini de anlattı:
“Dünyadaki inançla ilgili tartışıyor ve bir karara varıyoruz. Yılda bir kez toplanırız. Almanyadaki cemevlerinde katılan dedelerle genel kurul yaparız. Her cemevi iki temsilci gönderir. Bu üyeler seçim yapar ve AABF inanç kurulunu oluşturur. Her cemevinin bir inanç kurulu var.”
Erkan Dede tüzük ile ilgili bilgiler de verdi:
“Kendisin Alevi olarak tanımlayan her rengin bizde temsili olması gerekiyor. Herkes kendini o cemevlerinde bulması gerekiyor. Çünkü etrafımız sarılmış. Ayrışıp bölünmeye tahammülümüz olmamalı. Bütçe ayırılmıştır. Çalışma programı oluşturuyoruz. Her ay bir hafta sonu dedelerimizi eğitmeye çalışıyoruz. Gençlerin Türkçeyi unutmaya başlaması problem doğuruyor. Dilimiz kayboluyor. Alevi inancındaki sözlü gelenekteki terminoloji kaybetmemeliyiz. Kurulun en önemli görevi inanç ile konuları karara bağlayabilmesidir. Dedesi olmayan cemevlerine önemli günlerde dede temin etmek. Erkanlara yönelik çalışmalar yapıyoruz. Cenaze erkanına ilişkin kitapçık çıktı. Yası muharrem kitapçığı da çıktı. Her hizmet veren kişiye anahtardır. Nikah erkanı kitapçığı da çıkardık. Cem kitapçığını da çıkaracağız. Asimilasyon önce dilde başlar.”
TUNCER BAŞ: İKRARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel başkanı Tuncer Baş da “Ne Alevi açılımı, ne de başka bir şey için toplandık. Biz hiçbir zaman makul olmadık. Hüseyin dönseydi biz bu salonlarda toplanmayacaktık. Dedelerimiz maaş almıyor. Talibinin verdiği buğdayla yolda kalana lokma dağıtan ve çerağı söndürmeyen dedeler. Israrla bu yolu yürüyeceğimizin sözünü veriyoruz. Yol hizmeti sunanlara bağlılık ve ikrarımızı sunuyoruz. Biz ikrarımıza sahip çıkıyoruz.
TURGUT ÖKER: ALEVİLİĞİN DÜNYADAKİ BİRLİĞİ ESAS ALINMALI
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Onursal başkanı Turgut Öker de, 30 yıllık Alevi hareketenin eksik bıraktığı buluşmada buradayız. Bu dönemde böyle bir tarihsel adımı gündeme getiren inanç önderlerine teşekkür ediyorum” dedi.
Öker şunları söyledi:
“Bu adım atılmasaydı asimilasyondan, yok olmaktan, yezit zihniyetinin üzerimizdeki baskıdan söz ediyor olacaktık. Tüm Avrupa’da dedelerimiz bir araya gelmeseydi avrupada alevilerin varlığı olmazdı. Un gibi eritilmekte, bıraktığımız boşlukta bizim de payımız oldu. Bundan sonra Alevi örgütlenmesi açısından vazgeçilmez bir şey olmalı. İnanç önderlerimizin içi doldurulmazsa ortaya çıkan olumsuzlukları gidermediğinde adının olması bir şey ifade etmiyor. Tekçiliğe yönelmemeli. Çoğulculuğu esas alarak, İnanç Kurulu öğretimize uygun şekilde hassasiyetle önümüzdeki süreçte ihtiyacı olan her alanda yer almalı. Bir dünya inancı olan Alevilik, tüm dünyadaki Alevilerle kucaklaşmayı esas almalıdır. Bizi yok etmek isteyenler dünyanın her yerinde karşımıza çıkabiliyor. Alevilerin dünyadaki birliği esas alınmalı.”
PSAKD Gani Kaplan ise “Geç kalınmış bir toplantıdır. Başlamak da çok önemliydi. ABF İnanç Kurulu’nu oluşturmasaydı biz oluşturacaktık” dedi. Kaplan konuşmasında şunları ekledi:
“Neden ABF üzerinden. Çünkü bütünlük arz etmesi gerekiyordu. Bütünlüğün merkezi ABF’dir. Hz. Ali’nin doğum günü devlet miladi kendisi ile başlatıyor. Asıl sözümüz onların yanında duranlaradır, bizi üzen odur. Örgüt olarak her kararı sahada uygulamak bizlerin borcudur. İkrarımız ikrardır. Cenaze erkanımız ve cemlerimiz var. Bunların içini de komşu inançlarla doldurmuşuz. Bunlardan arındırmak için birlik cemlerinin mutlaka tek dilli olması gerekiyor. Müdahale edilmemelidir. Cenaze erkanımız var bir de. Alevi köylerinde imam çağırılıyor. Cenazemizi de aleviler kaldırsın.”
DOĞAN DEMİR: DEDELİĞİ TARTIŞMAYI ETİK BULMUYORUM”
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir de konuştu.
“OHAL KHK ile çok sayıda insan açığa alındı. Bunların birçoğu Alevi. Biz hiçbir şey yapmıyoruz. Ne yapıyoruz siyaset yapıyoruz. Buradan İnanç Kurulu önünde kendimizi eleştireceğiz. Türkiye’de Alevi kurumunun ortaklaştıracağı çalışma grubu olmalı. Alevi Enstitümüz yok. Zeynal Odabaş gözaltına alındığında mücadele ettik. Ama yetmiyor. Adıyamandaki posta valinin, jandarmanın oturma olayı. Ceme ilişkin yargısız infaz yapılıyor. Dedeliği tartışmayı hiç etik bulmuyorum. Önce birbirimizi anlayacağız. Birbirimizi sorgulayacağız. İnternet üzerinden dedelerimizi yıpratmaya kimsenin hakkı yok. Gazeteden demeç vererek olmuyor. Halk tepki gösterdi bunun üzerine.
Şu hastalıktan da vazgeçelim. Biz siyasi partilerle görüşmek zorundayız. HDP ile görüştüğümüzde terörist, AKP ile görüştüğümüzde işbirlikçi oluyoruz. Birbirimizi anlayacağız. Önemli olan ne görüştüğünüz nasıl durduğunuzdur. 12 mart gazi şehitlerinin ölüm yıldönümü anıyorum.”
Kurum başkanlarının konuşmasının ardından CHP’li ve HDP’li vekiller tarafından gönderilen mesajlar da okundu.
Sonrasında ise Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç bir konuşma yaptı. Kılıç, Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini isteyerek, inanç kurul toplantısında biraraya gelenlere teşekkür etti. İki gün boyunca mihmanımızısınız. Bir kuru lokmayı paylaşacağız” dedi.
NECATİ YILMAZ: TARİHİ YENİ BAŞTAN ŞEKİLLENDİRİYORUZ
Eski PSAKD Genel Başkanı ve CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz da bir konuşma yaptı:
“Tarihi bir sorumluluğu yerine getiriyoruz. Ciddi zorluklar yaşamaktayız kentleşme ile birlikte. Bu dönemde bize yönelen müdahale daha kapsamlı. Bu toplantı daha da değerli oluyor. Bu kadim toplumun geleneğini sürdürmesi önemli. Hz. Ali doğum gününün kutlanması üzerinde yasağın kaldırılması gibi komik bir durum. Biri anayasa değişiklik süreci yaşıyoruz. Hesaplaşmanın içindeyiz. Bir kimlik siyaseti içinden kutuplaşma üzerinden bugüne geldiler. Toplumumumuzu hedef göstererek bu süreci örgütlediler. Yürüdükleri yol ortada. Varlığımızı sahiplendiğimiz süreçte bir hesaplaşmanın içindeler. Bu darbe bir lütuftur dediler. Kendi yaptıkları sivil darbe ile anayasal zemin hazırlıyorlar kendilerine. Referandum da belki bize hakkın bir lütfudur. Onların yüzyıllık parantez dedikleri yerde biz bu referandumla onların bu karanlık tarihini kapatabiliriz. Bu referandumda en büyük sağduyu Alevi örgütleri göstermek zorunda. Aklı selim ve bütünlüklü bir tavır sergilemek zorundayız. Biz sadece Alevi ve tüm kimliğimizden önce yurttaşlık kimliğimizle bu anayasa hayır demeliyiz. Tarihi yeni baştan şekillendiriyoruz.”
MÜSLÜM DOĞAN: OCAKLAR, MÜRŞİTLER OLMASAYDI ALEVİLİK OLMAYACAKTI
HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan da şunları ifade etti:
“İnancımızı ve öğretimizi her dönemde güçlendirdik. Rızalık şehrinin birikimi bugünkü örgütlülüğümüze yansıdı. Ocaklar, mürşitler olmasaydı Alevilik Bektaşilik olmayacaktı. Yavuz Sultan Alevi katliamı gerçekleştirmeseydi sünnilik diye bir şey olmayacaktı demişti. Çok önemli süreçlerden geçtik. Pirlerin, mürşitlerin büyük bir emeği vardır. Bu ağır şartlar altında dedeler kurulunu oluşturabiliyorsak. İnancımızı hepsini birarada buluşturabiliyorsak bizim direncimizi gösterir.
“SİYASAL İSLAMA KARŞI ALEVİLİK ÖĞRETİSİ KENDİNİ KORUMALIDIR”
Birbirimizle olan ilişkilerde hassas davranmalıyız. Kentleşme ile Alevilik büyük kayıba uğradı. Kazançlara da olanak sağladı ama evlerde mahallelerde biraraya gelebiliriz. Rıza şehri komünal bir yaşamı ortaya koyar. Siyasal islama karşı Alevilik öğretisi kendini korumalıdır. Buna karşı mücadele etmezsek büyük bbir tehlike altına girecektir. Tarihsel materyalizm yanlış yorumlayan insanları sınfı mücadelesinin yüksek olduğu dönemde Aleviliğe tahribatı incelememiz gerekiyor. Toplumun diğer kesimleri ile buluşmak zorundayız. inançlara saygı duymalıyız. Siyasal İslamın her gün çıkardığı asimilasyonunu iyi tanımalıyız. Büyük bir asimilasyon var. Siyasal islamın kurumları çalışıyor. Direngen olmalıyız buna karşı. Bu anlamda bu önemli bir duruş. Aydınlanmanın yolu buradan geçiyor. Kurumsal dayanışma artmalı. Alevi inanç ve öğretisinin iyi kavranması gerekiyor.”
GÜLAY YEDEKÇİ: ALEVİLİĞİN YOK SAYILMASINI KINIYORUZ
CHP Milletvekili Gülay Yedekçi de “Karanlığa karşı bir yumruk olmuşlardır Aleviler” dedi. Yedekçi, “Referandumda hayır, çıksın diye gönül gönüle çalışmak zorundayız. Çünkü AKP ve FETÖ soluk aldırmadı. Yüksek sesle Hayır demek zorundayız. Aleviliğin yok sayılmasını esefle kınıyoruz. Cemevleleri ibadethanedir. 17 Nisana hayırlı uyanacağız.”
Konuşmaların ardından birinci oturum sona erdi.
Sevim KAHRAMAN/İsmet SEFER
Yoruma kapalı.