PİRHA-Malatya’nın Akçadağ ilçesinde 11 yaşındaki oğluna traktör kullanması iznini vererek iki çocuğun ölmesine, iki çocuğun da ağır yaralanmasına neden olan trafik polisine tepkiler sürüyor. Cinayet gibi kazada yaşamını yitiren çocukların ailesi, asıl sorumlunun henüz 11 yaşındaki çocuğuna traktörü sürmesi için izin veren trafik polisi baba olduğunu belirterek, adalet istediler.
Akçadağ ilçesine bağlı Ören Mahallesi’nde Çatyol mevkiinde geçen hafta seyir halinde olan 11 yaşındaki K.A. yönetimindeki traktör kontrolden çıkarak yol kenarında oynayan çocukların arasına daldı. Araç bir evin duvarına çarparak durabilirken, kazada 4 çocuk yaralandı. Yaralılar, bölgeye sevk edilen ambulanslarla Akçadağ Şehit Gökhan Aslan Devlet Hastanesi ile Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Hastanelerde yapılan tüm müdahalelere rağmen Ada Yıldırım (7) ve Zelal Yıldırım (11) kurtarılamayarak hayatlarını kaybettiler.
Kazanın ardından kaza yapan 11 yaşındaki K.A.’nın trafik polisi babası B.A’nın gözaltına alınıp serbest bırakıldı.
Yaşamını yitiren iki çocuğun ailesi, baba B.A’nın serbest bırakılmasına tepki gösterdi. Yıldırım ailesi, oğluna traktörü tek başına kullanmasına izin verdiği için trafik polisinin cezalandırılmasını istedi.
B.A’nın evi jandarmalar tarafından korunurken, kazayla ilgisinin olmadığını, çocuğunun kendisinden gizli anahtarı götürdüğünü iddia etti.
Köylüler ise kaza yapan çocuğun daha önce de aynı şekilde traktörü sürdüğünü, babası ve annesinin söylenenleri dikkate almadığını, trafik polisi babanın “Ben hep burada olmayacağım öğrensin ki ben de rahat edeyim” gibi söylemler kullandığını belirttiler.
Çocuklarını kaybeden baba Erkan Yıldırım, konuyla ilgili trafik polisinin gözaltına alındığını ancak herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi. Baba Yıldırım, “Defalarca uyarılmasına rağmen ‘yok ben oğluma güveniyorum, yok iyi sürüyor’ diyerek tekrar traktörü vermiş. O yoğunluğun içinde bu hareketleri yapması, bunu yapanın bir emniyet personeli olması canımızı daha da çok yakıyor. İstediğimiz şey adaletin yerini bulup bu kişinin ceza alması” diye konuştu.
“TRAFİK POLİSİ BABA ONLARCA KEZ UYARILDI”
Erkan Yıldırım şöyle devam etti:
“Onlarca kez uyarıldı. Orada çalışan mevsimlik işçiler bile kendisini uyarmış. ‘Ya birimizin çadırına girecek ya birimizin çocuğunu ezecek’ diye uyarmışlar ama babası hiçbir uyarıya kulak vermemiş, aksine ‘ben oğluma güveniyorum, sıkıntı olmaz’ deyip tekrar aynı şeyi yapmış. Karakolda çay kahve içiyor. Yemek falan veriliyor. Bu gözaltı değil.”
Erkan Yıldırım hukuki sürecin başladığını dile getirerek, “Adalete güvenmek istiyorum. Başka canlar yanmasın, başka çocuklar zarar görmesin. Bu acının tarifi yok. Biz bir şey istemiyoruz. Adalet yerini bulsun istiyoruz. Bir çocuğun eline silah vermekle bir iş makinasını vermek arasında bir fark yok” ifadelerini kullandı.
“BU BİR KAZA DEĞİL, KATLİAM”
Yaşamını yitiren çocukların amcası Ercan Yıldırım ise 11 yaşındaki K.A.’nın kaza öncesi de traktör sürdüğünü, kimi zaman hızlı da kullandığını, babasının söylenenleri umursamadığını ifade etti.
Medyada çıkan haberlerin gerçekleri yansıtmadığını da söyleyen Ercan Yıldırım, “İlk çıkan haberler yanlış ifadeler barındırıyor. Olayın meydana geldiği saat dahi yanlış. Kaza saat 20.00 sıralarında gerçekleşiyor. Kopyala-yapıştır tarzında bir habercilik yapılıyor. Haberde, ’21.00’de oyun oynayan çocuklar’ gibi ifadeler kullanılıyor. Çocuklar dayısının, teyzesinin olduğu eve doğru yolun kenarında el ele tutuşarak yürüyorlar. Haberlerde ya da haber başlıklarında traktör kazası vs. deniyor. Bu bence göz göre göre gelmiş olan bir facia, bir katliam. Anlık bir kaza değil, öncesi olan, uyarılara rağmen tahmin edilenden daha ağır bir sonuçla karşılaştık.
“EMNİYET KEMERİ TAKMADIĞIMIZDA CEZA VEREN İNSANLARDAN BAHSEDİYORUZ”
Öğretmen Ercan Yıldırım, mesleğimiz gereği çocuklara örnek olunması gerektiğini dile getirerek şunları kaydetti:
“Yani ben öğretmen olduğum için örnek olmak zorundayım. Bir çocuğa karşı sorumluluğum var. Bana göre bu insanlar bir ebeveyn değil. Burada gördük ki anne ve baba bir aile değil. Bu anne ve babanın mesleklerinden dolayı daha dikkatli olmaları gerekirken maalesef tam tersi oldu. Emniyet kemeri takmadığımızda ceza veren insanlardan bahsediyoruz. Benim burada verdiğim örnek temsili bir örnektir. Ben kendi çocuğuma oyuncak silah bile almıyorum. Sorumsuz ebeveynlerin yol açtığı bu olay bizim acımızı kat be kat artırıyor.
Bu olay sıradan bir olaymış gibi görünmesin. Bu olay sınırları aşıyor. Kamuoyuna mal olan bu kazanın emsal bir karar olması lazım. Umarım yargılama aşamasında kişilerin nüfusları, meslekleri bu olayın aşamasında engel oluşturmaz. Bundan sonraki hayatımı bu davaya adayacağım. Bu olayın takipçisi olacağız.
“ÇOCUKLAR KUSURLU GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
Aldığımız duyumlara göre çocukların da bu olayda kusurlu olduklarına dair rapor hazırlandığı, buna yönelik bir girişimlerinin olduğu iddiası var. Eğer böyle bir durum varsa bu yüzsüzlüğün kendisidir. Çocuklar bu şartlarda yürünebilecek en doğru yerde evlerine doğru gidiyorlar. Çocukları kusurlu göstermeye çalışan herhangi bir raporda bunun takipçisi olacağız ve böyle bir durumda raporları hazırlayan kişiler hakkında da işlem yapılacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın.Tel örgüler tapusuna ait olan yerde yapılmış olsaydı eğer çocukların kaçabileceği bir alan olacaktı. Kimse konuyu saptırmasın. Bu konu da hukuki süreçte belirteceğimiz sorunlardan bir tanesi.”
“ADALET İSTİYORUZ”
Çocukların teyzesi ise,”İçimiz yandığı halde polisin yanlış ifade vermesi bizi daha paramparça etti. Kesinlikle çocuk babasından izin almadan traktörü sürmedi. Ne annesi ne babası çocuklarını uyarmadılar. İkisi de bu kusurun suçlusudur. Çok büyük bir ihmal var. Ağabeyimin ve mahallelinin uyarmalarına rağmen 11 yaşındaki bir çocuğun 18 yaşındaki bir gençmiş gibi tavır göstermesi büyük bir suç. 3-5 gün sonra bu davanın kapatılmasını istemiyoruz. Adalet istiyoruz” dedi.
Kamber YILDIZ/MALATYA
Yoruma kapalı.