PİRHA- Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve DEM Partili kadın milletvekilleri 15 kişinin yaşamını yitirdiği yangın bölgesini ziyaret etti.
Diyarbakır’ın Çınar ilçesi ile Mardin’in Mazıdağı ilçeleri arasında meydana gelerek 17 kırsal alanı etkileyen ve şuana kadar 15 kişinin ölümüne sebep olan yangında aralarında ağır yaralılarında bulunduğu 40’ı aşkın kişi de yaralandı.
Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Mardin ve Diyarbakır’a bağlı köylerde çıkan yangın dolayısıyla köyleri ziyaret ediyor. Ziyarete TJA aktivistleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri, DEM Partili belediye eş başkanları, siyasetçiler Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ile Ayla Akat Ata ve çok sayıda kadın katıldı.
Milletvekilleri ve birçok kadın belediye eş başkanının da bulunduğu kadın heyeti yangın bölgesindeki köyleri ziyaret ederek yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diledi. Kadın heyeti daha sonra ilk olarak Köksalan Köyü’ne ardından da Yücebağ Köyü’ne geçti.
“BU İHMAL DEĞİL BİR TERCİH”
Yücebağ köyünden yapılan açıklamada konuşan Çiğdem Kılıçgün Uçar, şu ifadeleri kullandı:
“Bu yangın Türkiye’nin bir başka yerinde gerçekleşmiş olsaydı bu kadar ölümün yaşanmayacağını hepimiz biliyoruz. Yangının ilk olduğu andan itibaren belediye eş başkanlarımız, belediye çalışanlarımız bütün ekipmanları ile birlikte ellerindeki imkanları seferber ettiler. O süreçte Meclis Grubundan arkadaşlarımız da bölgedeki kaymakamlara, valilere ulaşmak için telefonda hiç durmadılar. O gün telefona çıkmayan vali biz gelmeden önce buradaydı. Gerçekleri konuşmak yerine bu devletin Kürdistan’daki ihmallerini kapatmak üzere görev alan vali bizden önce buradaydı. Vali bugün lazım değildi buraya yangının olduğu gün lazımdı. Bu yangını söndürebilecek tek şey helikopterdi. İktidarın verdiği cevap ise ‘gece görüşü olan helikopterimiz yok.’ O zaman diyeceğiz ki bu ülkede gece yangın çıkmasın. Bu bir ihmal değil, bu bir tedbirsizlik değil bu bir tercih. Burası çok acil bir şekilde afet bölgesi ilan edilmeli. Kürdistan insansızlaştırılmak isteniyor. İnsanlar göçe zorlanıyor. Terk etmeyeceğiz, yaralarımızı hep birlikte saracağız.
Buradan sözümüz olsun, bu tür şeyleri tekrar yaşamamak için tedbirimizi de alacağız, yaralarımız da saracağız. Afet bölgesiyle birlikte bu mağduriyeti yaşayan halkımızın her bir ferdi suç duyurusunda bulun sun. 37 yıldır değiştirilmeyen elektrik direkleri için, yangında gönderilmeyen ekipmanlar ve helikopterler için suç duyurusunda bulunalım.”
“AYLARDIR SÜREN DEDAŞ ZULMÜ VAR”
Daha sonra konuşan TJA aktivisti Harika Peker de yangında sorumluluğu olan DEDAŞ personelinin istifasını istedi ve şöyle konuştu:
“Doğa olayı olarak söyleniyor ama bu doğa olayı değil tedbirsizliktir. Tedbir alınmayınca felaket oluşuyor. Bu durum Kürdistan’da yürütülen özel savaş politikalarına bağlıdır. Bu politikalarla halkımız mağdur ediliyor. Kürtlerin doğası katlediliyor, talan ediliyor. Yangına bilerek müdahale edilmedi. Çağrımızdır; Kürdistan’da bir şey olunca, Kürt ve Kürdistan söz konusu olunca herkes sessiz kalıyor. Bugün üç köyü ziyaret ettik. Aylardır süren bir DEDAŞ zulmü var. Bu durumdan sorumlu olan vali ve DEDAŞ sorumluları derhal istifa etmelidir. Giden canların nedeni onlardır. Bizler bu sürecin yakından takipçisi olacağız. Bunu herkes bilsin.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.