PİRHA- Hukuk örgütleri, 5 Nisan Dünya Avukatlar Günü’nde “Savunmaya Özgürlük Platformu”nu kurdu. Yapılan açıklamada, “Bu platformun, savunma mesleğine yönelen saldırılar karşısında gücünü birliğinden alan bir kalkan oluşturabilmesini ama aynı zamanda toplumun geniş kesimlerinin savunma hakkının da bir güvencesi olabilmesini umuyoruz” denildi.
Yargılanan meslektaşlarının yargılama süreçlerini takip etmek ve dayanışma göstermek amacıyla yan yana mücadele eden hukuk örgütleri, 5 Nisan Dünya Avukatlar Günü’nde “Savunmaya Özgürlük Platformu”nu kurdu.
Kuruluş deklarasyonunu paylaşmak üzere Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya hukukçuların yani sıra DEM Parti Milletvekilleri Sümeyye Boz, Ömer Faruk Hülagü, Ferit Şenyaşar, DEM Parti Hukuk Eş Sözcüsü Öztürk Türkdoğan katıldı.
Açılış konuşmasını Toplumsal Hukuk Derneği’nden Barış Barışık yaparken, basın metnini Avukat Şevin Kaya okudu.
“MUHALİF TÜM KESİMLER GİBİ BİZLER DE SALDIRI DALGASINDAN NASİBİMİZİ ALIYORUZ”
Şevin Kaya, “yargı mekanizmasının tüm gövdesiyle siyasal iktidara bağlandığı, hukuk güvencesi ilkesi yerine keyfiliğin norma dönüştüğü bir dönemden geçiyoruz” dedi. Kaya, şunları söyledi:
“Avukatlar olarak bu ağır şartlar altında bir yandan mesleğimizi icra etmeye çalışıyor, diğer yandan toplumun devrimci, demokrat, yurtsever yahut en geniş tanımıyla muhalif tüm kesimleri gibi bizler de bu saldırı dalgasından her gün nasibimizi alıyoruz.
Özünde adalet mücadelesi; avukatların toplumsal savunma mesleğinin öznesi olmalarının sonucu olarak esasen temsil ettikleri değerin müvekkilleri değil, müvekkillerinin tarihsel ve toplumsal hakları olduğunu, avukatlıklarını yaptıkları kişi/talep/değer üzerinden suçlanmamalarını, cezalandırılmamalarını sağlayacak uluslararası ilkeler geliştirmiştir. Ne var ki ulusal ve uluslararası kazanımlarımız, avukatın savunma dokunulmazlığı, müvekkiliyle özdeşleştirilmemesi kuralı, bağımsız ve kamusal örgütlenme hakkı tehlike altındadır. Avukatlar, mesleki/deontolojik/etik ilke ve kuralların ihlali dışında, mesleki sınırlar içindeki faaliyetleri sebebiyle veya müvekkillerine isnad edilen suç ile özdeşleştirilerek, yargılanmakta, tutuklanmaktadır.
Avukatın müvekkiline gözaltında susma hakkını hatırlatması, hapishaneleri “ısrarla” ziyaret etmesi gibi mesleki faaliyetlerinin kriminalize edilmesinin yanında, bugün müvekkillinin cezaevi hesabına “para yatırmak”, “kitap göndermek” gibi etkinlikler suçlama konusu olabilmektedir. Siyasi operasyonlar kapsamında gözaltına alınan kişilere “avukatını nereden buldukları”, banka hesapları üzerinden gönderdikleri avukatlık vekalet ücretleri dahi isnada dönük ifade sorusu olarak yöneltilmeye başlanmıştır. Gözaltı takipleri, hapishane ziyaretleri, savunma dilekçe ve/veya beyanları, işkence ve kötü muameleye ilişkin açıklamalar örgütsel bağlantı izafıyla karşılaşmaktadır.”
“MESLEKTAŞLARIMIZ DEFALARCA MESLEKİ FAALİYETLERİ NEDENİYLE HEDEF ALINDI”
2 gün önce Çağlayan Adliyesi’nde ve Van ilinde Van halkının iradesinin gasp edilmesine karşı toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmak isteyen meslektaşlarının keyfi şekilde engellenmek istendiğini ve işkence ile gözaltına alındığını hatırlatan Kaya, “Şubat ayında masumiyet karinesi, avukatın müvekkiliyle özdeşleştirilmesi yasağı gibi en temel ilkeler göz ardı edilerek meslektaşlarımız Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, Seda Şaraldı ve Didem Baydar Ünsal tutuklandı. Hemen ardından Antalya’dan meslektaşımız Av. Şüheda Ronahi Çiftçi de tutuklandı. Meslektaşlarımızın tutuklanma gerekçeleri farklı olsa dahi her iki örnekte de ana akım medyaya haklarında asılsız bilgiler servis edildi, hedef gösterildiler, linç edilmek istendiler. Avukatlığa yönelen saldırıların yeni olmadığını elbette biliyoruz. Daha önce de onlarca meslektaşımız gözaltı, tutuklama, soruşturma, sürgüne maruz kaldı ve onlarca meslektaşımız katledildi. Meslektaşlarımız defalarca mesleki faaliyetleri nedeniyle hedef alındı. Bu anlamda bugün yaşananların dönemsel olmadığını biliyoruz. Aksine bağımsız savunma, bağımsız avukatlık, sosyal, siyasal ve ekonomik olarak uzunca bir süredir tehlike altında. Avukatlık mesleği, bir bütün olarak tehlike altında ve toplumsal işlevinden arındırılmak istenmekte” dedi.
Açıklamaya şöyle devam edildi:
“Bizler, avukatlık mesleğini toplumsal mücadelenin yanında, halkların, ezilenlerin, muhaliflerin, yoksulların hak ve özgürlüklerini koruma ve güçlendirme çabasıyla yürüten avukatlarız. Bu anlamda bizleri hedef alan bu saldırıların esasında toplumsal muhalefeti hedef alan saldırılarla içiçe geçtiğinin bilincindeyiz. Mesleğimizin temel prensiplerini koruma ve saldırıların en doğrudan hedefi haline gelmiş meslektaşlarımızla dayanışma mücadelesini memleketin genelindeki adalet mücadelesinden ayrıksı görmüyoruz. Her geçen gün daha da sertleşen bu iklimde bir araya gelerek direnç göstermek ve mücadele etmekten başka bir çıkış olmadığını çok ama çok iyi biliyoruz.
“DİRENECEĞİZ”
Şevin Kaya, Savunmaya Özgürlük Platformu’nun, savunma mesleğine yönelen saldırılar karşısında gücünü birliğinden alan bir kalkan oluşturabilmesini ama aynı zamanda toplumun geniş kesimlerinin savunma hakkının da bir güvencesi olabilmesini umduklarını belirterek ne yapılması gerektiğini şöyle sıraladı:
Bu koşullar altında, hem mesleki haklarımızda, hem de bir bütün olarak temel hak ve özgürlüklerimizde direneceğiz! Kendisini direnme hakkının kullanımıyla inşa eden insan haklarında direneceğiz! Ulusal ve Uluslararası kazanımlarımızda direneceğiz! Meslek kuruluşlarımızda direneceğiz!
Avukatların savunma dokunulmazlığında, bağımsız savunma hattında direneceğiz!
Avukatlık mesleğinin korunma mekanizmalarında, Avukatlık Kanununda, Turin İlkelerinde, Havana Kurallarında, Morelia Şartı’nda direneceğiz!
Avukatın savunduğu hakkın toplumsal savunmanın kendisi olduğu adil bir ceza adalet sisteminin kurulması için direneceğiz!
Avukat haklarının daha güçlü kazanımlarla taçlandığı normatif düzenlemelerin ihdası için direneceğiz!
Avukatların mesleki faaliyetleri sebebiyle suçlanmaması, ve tutuksuz yargılanma ilkesinde direneceğiz!
Savunmayı Savunacağız!
Barolarımız ve barolar Birliğini bu yönde etkin mücadeleye çekeceğiz!
Bu minvalde, dayanışmayı ve mücadeleyi büyütmek üzere avukatlık mesleğine dönük saldırılara karşı birlikte durmak gerektiği bilinciyle bir araya gelerek “Savunmaya Özgürlük Platformu” kuruluşumuzu ilan ederiz.
5 Nisan Avukatlık Gününde, birlikteliğimizden aldığımız güçle omuz omuza direneceğimiz bir Savunma Hakları mücadelesini örgütlemeye tüm meslektaşlarımızı çağırıyoruz.”
“TÜRKİYE’DE BİR ÇOK ADALETSİZLİK OLUYOR”
Açıklama sonrasında konuşan DEM Parti Hukuk Eş Sözcüsü Öztürk Türkdoğan, platformunun öneminin altını çizerek, “Hepimiz uzun yıllardır savunmayı savunuyoruz. Çok sayıda meslektaşımız şu an tutsak edilmiş durumda. Bu platformun tutsak arkadaşlarımızın özgür bırakılması konusunda faydalı olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Konuşmasına, 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutlayarak başlayan Ferit Şenyaşar ise, “Bir anne 6 yıldır adalet arıyor. Türkiye’de bir çok adaletsizlik oluyor. Adalet arayışına devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.