PİRHA- İHD Adıyaman önceki dönem Şube Başkanı Av. Bülent Çınar, iktidarın sosyal devlet anlayışından uzak bir pratik ortaya koyduğunu ifade ederek, “Hala vatandaşlar nerede ne şekilde kalacağını, hangi konteynerin olmadığını, ev sahibi, hak sahibi olup olmayacağını veya ne zaman ne şekilde olacağını, bunun kaç ay, kaç yılda biteceğini bilememektedir” dedi.
6 Şubat 2023’te Maraş merkezli meydana gelen depremlerinin en çok etkilediği kentlerin başında gelen Adıyaman’da yaşam yeniden kurulmaya çalışılırken, iktidarın 8 aylık pratiği tepki topluyor.
Ağır hasarlı binaların kaldırılma işlemleri toz bulutlarına yol açarken, halkın sağlığını da olumsuz etkiliyor. Barınma, eğitim, sağlık alanında sorunlar büyürken, kışın yaklaşması yurttaşlardaki endişeyi arttırıyor.
“SULARLA İLGİLİ BÜYÜK PROBLEMLERİMİZ VAR”
Önceki dönem İnsan Hakları Derneği (İHD) Adıyaman Şube Başkanı Avukat Bülent Çınar, depremin üzerinden geçen 7 ayı değerlendirdi.
6 Şubat depremleri sonrası Adıyaman’da hala sorunların sarmal halinde büyüyerek devam ettiğini aktaran Çınar, “İnsan hakları noktasında da baktığımız zaman yaşama hakkı başta olmak üzere sağlık hakkı, eğitim hakkı, sosyal yaşam hakkı yok sayılıyor, bütün bu ihlaller gittikçe büyüyerek devam ediyor” dedi.
Deprem sonrasında sosyal devlet anlayışının gereği olarak iktidarın sivil toplum kuruluşları ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte hareket etmesi gerekirken, kurumları yok saydığını vurgulayan Çınar, “Hızlı bir şekilde deprem felaketinden etkilenen yurttaşların sorunlarının daha da büyümemesi için ciddi ve hızlı bir planlama yapılıp sorunların çözümüne doğru gidilmesi gerekirdi. Ancak şu an bu soruların çözümü yerine karmaşık bir durum yaşandığını görüyoruz. Çocuklar, kadınlar, mülteciler ciddi sıkıntılar yaşıyor. Eğitim, sağlık ve barınmada da büyük sorunlar var” şeklinde konuştu.
“SORUNLAR SARMALI BÜYÜYOR”
Deprem süreci içerisinde İHD olarak bir raporlama ve saha çalışması yaptıklarını ifade eden Çınar, şunları söyledi:
“Sahadan mevcut bazı sorunları ve ihlalleri tespit ettik bunu genel merkezimizde de paylaştık. Hala vatandaşlar nerede ne şekilde kalacağını, hangi konteynerin olmadığını, ev sahibi, hak sahibi olup olmayacağını veya ne zaman ne şekilde olacağını, bunun kaç ay, kaç yılda biteceğini bilememektedir. Dolayısıyla su, barınma sorunu, sağlık sorunu bütün bu sorunların üst üste geleceğini ve devam edeceğini görmekteyiz.”
“ŞİRKETLERİN İNSAFINA BIRAKILMIŞ; İNSAN YOK SAYILIYOR”
Sosyal devlet anlayışı gereğince hareket etmek yerine şirketlerin insafına bırakılan bir kentin varlığına işaret eden avukat Çınar, “Şirketlerin kendi kar paylarını öncelikli olarak ortaya koyuyorlar. Dolayısıyla kar paylarının öncelikli olduğu durumda insan haklarının ihlalinin de kaçınılmaz olduğunu görmekteyiz. Bunu kabul etmiyoruz. Sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Kamil Murat DEMİR-Cebrail ARSLAN/ADIYAMAN
Yoruma kapalı.