Alevi Haber Ajansi

Av. İbrahim Akkuş: Zaman aşımı kararı veren zihniyete dur dememiz lazım -VİDEO

PİRHA – Zaman aşımına uğratılan Sivas Madımak Davası İstinaf Mahkemesine taşındı. Sürecin bilinçli olarak zamana yayıldığını söyleyen dava avukatlarından İbrahim Akkuş, “Bu dosyaların zaman aşımına sokulması için elinden geleni yapan yargı sistemine dur dememiz lazım. Yargı sisteminin işleyişi ile ilgili mevzuatları ve bununla birlikte zihniyeti de düzeltmek lazım. Buradaki sorunumuz zihniyet” ifadelerini kullandı.

Tarihler 2 Temmuz 1993’ü gösterdiğinde bütün dünyanın gözü önünde 33 yadın, yazar, sanatçı, Sivas Madımak Oteli’nde katledildi. Katliamın arkasındaki güçler geçen 30 yılda açığa çıkarılmazken, katliama katılan isimler ya firar etti yada af edildi.

Dava süreçlerinde katliamda yakınlarını kaybenler, katliamı yapanlar tarafından tehdit edilip hakaretlere maruz kalırken, mahkeme heyetleri yaşananları seyretmekle yetindi.

Son olarak 3 firari sanık üzerinden yürütülen Madımak davası 14 Eylül 2023’te zaman aşımına uğratıldı. Firarilerin adresleri bilinmesine rağmen Türkiye tarafından usulünce iadeleri talep edilmediği için sanıklar mahkemeye getirilmedi. 10 yıllık yargılama ardından dava zaman aşımına uğradı.

Müşteki avukatları süreci İstinaf Mahkemesine taşırken şimdi gelecek karar doğrultusunda yeni girişimlerde bulunulacak. Dava avukatlarından İbrahim Akkuş, bundan sonra hukuken yapılacakları PİRHA‘ya anlattı.

“AKLA, MANTIĞA, HUKUK KURALLARINA AYKIRI DURUM”

Avukat Akkuş, “Devlet tarafından ustaca yürütülmüş bir süreç” diyerek zaman aşımı kararını yorumladı. 2012 yılında zaman aşımına uğratılan ana davanın iddianamesinin alelacele hazırlandığını söyleyen Akkuş, “Çok net biçimde ‘Biz bunu soruşturmayacağız. Bir dava açacağız ve hızlı şekilde bitireceğiz’ denilmeye getirilmiş” diye belirtti. Akkuş basit adli vakalarda dahi 1-2 yıl süren soruşturmaların olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Sivas davası ile ilgili çok kısa sürmüş bir iddianame süreci var. Bunun yanı sıra o yıllarda bir hakimimiz, bu davanın Devlet Güvenlik Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, Anayasal düzene karşı bir suç olduğu için bu yönlü güzel bir karar vermiş. Devlet Güvenlik Mahkemesi ise ‘Hayır, benim görev alanıma girmiyor’ diyerek dava Yargıtay’a gitmiş. En son Yargıtay, bunun Devlet Güvenlik Mahkemesinin görev alanına girdiğini karara bağlayarak bu tartışmayı bitirmiş. Devlet Güvenlik Mahkemeleri görmek istemediği bir davanın kendisine verilmesi halinde isteme istemeye yargılama yapmış ve yargılama boyunca her duruşmada birileri tahliye edilmiş. O tahliye edilenler de yurt dışına kaçıp bugünkü süreci yaşamamıza sebep oldular. Bu kadar ciddi bir davada tahliye kararı verilmesi akla, mantığa, hukuk kurallarına aykırı bir durum. Anayasal düzene karşı bir suçtan ve 15 bine yakın bir insandan bahsediyoruz. Bunların çok küçük bir kısmı mahkemeye getirilmiş ve bir de bunun üzerine sık sık tahliye kararı verilince artık gerçekten ‘Bu davaya bakmak istemiyorum. Bakarsam da böyle bakarım’ demeye getirilecek şekilde bir yargılama süreci olmuş.”

“SANIKLAR, KULAKLARINA FISILDANANLARI YAPMIŞLAR”

Firari sanıklar konusuna değinen İbrahim Akkuş, kaçakların hepsinin Almanya’da olduğunu belirterek Türkiye’nin konuya ciddiyetsiz yaklaştığını ifade etti. Akkuş, şu hususlara dikkat çekti:

“Kaçaklarla ilgili gerçekten aktif bir sistemli süreç yaşanmıyor. Bunu da bilerek yapıyorlar. Almanya da bunları teslim etmiyor. Yazışmalara baktığınızda son derece gayri ciddi. ‘Ben bu sanıkları isteyeceğim ama vermezsen çok iyi olur’ der gibi yazılar yazılmış. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti devleti isteseydi istihbarat teşkilatı aracılığıyla da onları getirebilirdi. Bu süreçte özellikle FETÖ dosyalarında bunlara denk geliyoruz. Tabiri caizse ülkelerden kulaklarından tutulup getiriliyor. Davadaki 3 firari sanık da yargılama sonucu serbest bırakılmış ve ‘sen kaç’ derecesine onlar da kaçmış. Kulaklarına fısıldananları yapmışlar.

Bu üç kişi hakkında şimdi zaman aşımı kararı verildi. Bizim buradaki çığlığımız ise şuydu; hukuk tabii ki bir kurallar bütünüdür, biz ‘davaların zamanaşımına uğraması olur mu?’ demedik. Zaman aşımı bir kural ve her dosyanın hırsızlık, adam öldürme, çevreye verilen zarar gibi her şeyin bir zaman aşımı var. Zaman aşımı da geniş kapsamlı bir insan hakkıdır aslında. Bununla ilgili bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz şu, duruşmalarda çığlıklar attık, ‘buradaki suç basit bir adam öldürme suçu değil’ dedik. Israrla Türk Ceza Kanunu’nun 77. Maddesinde ‘İnsanlığa karşı işlenen suçlar’ diye bir kavram var. ‘Siyasal, felsefi, dini, ırki saiklerle toplamun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda…’ diyor. Yapılan katliamın dini olduğu ile ilgili hiçbir şüphemiz yok. Sanıkların duruşmalardaki tutumları, olay yerindeki sloganları düşündüğümüz zaman yapılanları görmezden gelemeyiz.”

“YARGI SİSTEMİNE ‘DUR’ DEMEMİZ LAZIM”

Av. İbrahim Akkuş, asıl meselenin zaman aşımı olmadığını, yargının bilinçli şekilde yavaş ilerletildiğini belirterek şunları söyledi:

“Meselemiz, zaman aşımına sokulması için bilinçli olarak her türlü ihmallerin yapılıyor olmasıdır. ‘Geciken adalet adalet değildir’ denilen bir kavramımız var ya ben bu kavram kapsamında durumun değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Zaman aşımına kızmak yerine ‘Neden 30 yılda bu kararlar verilemedi?’ deyip eleştirimizi o yönlü yapmalıyız. Hem Musa Anter davasında hem de Madımak davasında gördüğüm şu; hakikaten etkili bir soruşturma ve kovuşturma ile hızlı yapılabilecekken ona rağmen duruşma tarihinin uzaklara atılması, ara kararların yerine getirilmemesi, katılan vekillerin taleplerinin dikkate alınmaması durumları var. Biz avukatlar Ankara’daki cemevi saldırısı davasında da Madımak davasında da sık sık taleplerimizi dile getirdik, tanıkların mahkemeye çağrılması gerektiğini belirttik ancak her duruşma bunların reddedildiğini görüyoruz. Ve kasıtlı olarak dosyalar zaman aşımına sokuluyor. Bu dosyaların zaman aşımına sokulması için elinden geleni yapan yargı sistemine dur dememiz lazım. Yargı sisteminin işleyişi ile ilgili mevzuatları ve bununla birlikte zihniyeti de düzeltmek lazım. Buradaki sorunumuz zihniyet. Yani hakimlerin, Adalet Bakanının, HSK’nın zihniyetinden kaynaklı maalesef bu gecikmeler oluyor ve zaman aşımına sokuluyor.”

GÖZLER, İSTİNAFTAN GELECEK KARARDA!

Avukat Akkuş, zaman aşımına uğrayan davayı İstinafa taşıdıklarını da belirterek sonraki işleyecek süreci şöyle özetledi:

“Öncelikle gerekçeli karar hazırlanacak. Bu karar bize ulaştıktan sonra gerekçelerini görüp o gerekçeleri çürütecek Gerekçeli İstinaf dilekçesi yazacağız. İstinaf mahkemelerinde bu süreç bir ya da iki yıl arasında değişebiliyor. Bu mahkemeler maalesef kuruluş amacını da aştı. Önceden en geç 8 ayda kararlar gelebiliyordu fakat bu dosyanın nereye getirileceğini de bilmiyoruz. Sonraki süreçte ise belki de İstinaf verilen kararı kaldıracak ve diyecek ki ‘Şu hususlar eksik. Katılan vekillerin talep ettikleri şu delilleri yerine getirmemişsiniz, bunu ben yapamam, iade edeyim siz yapın’ diyerek yargılamayı yeniden başlatabilir. Veya kendi kararını kaldırıp ‘şu şekilde hüküm kuruyorum’ diyebilir. ‘İnsanlığa karşı suç olarak görüyorum’ diye de bir karar kurabilir ama benim tahminim iade etmesi yönünde. Eğer bizim dilekçelerimizi dikkatle okurlarsa kararı kaldırıp iade göndereceklerini düşünüyorum. Umarız o yönlü bir gelişme olur ve hakimler yanlış yaptıklarını anlamış olurlar.”

“HEPİMİZE BİR YÜK DÜŞÜYOR”

Avukat İbrahim Akkuş, Sivas Madımak davasına verilen zaman aşımına kararı ardından Alevi kurumları ile demokratik kitle örgütlerinin toplantı alıp süreç değerlendirmesi yaptıklarına da işaret etti. Sürecin hukuki boyutundan ziyade bir de toplumsal ve siyasal yanının olduğunu belirten Akkuş, “Toplumda bu bilincin hiçbir zaman arkada bırakılmaması gerekir. Unutulmaması için daima bir şeyler yapılması lazım. Bu konu ile ilgili hepimize bir yük düşüyor. Bu bilinci ayakta tutmak adına Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin de bir eylem haritası var. Umut etmekten ve çalışmaktan başka söylenecek bir şey yok.”

Eren GÜVEN/ANKARA

İLGİLİ HABERLERİ

Sivas Katliamı Davası’nda utanç karar: Katliam zaman aşımına uğratıldı- VİDEO

Sivas Katliamı Davası kararına tepki: Bu davayı mahşere bırakmayacağız- VİDEO

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak