PİRHA-GADEV Alevi Akademisi’nin “Sosyal Bilimler perspektifinden Aleviler/Alevilik (2)” eğitim programı Prof. Dr. Şükrü Aslan’ın ilk dersi ile başladı. Küreselleşmeyle beraber dünyanın birçok ülkesinde Alevi sorunu ortaya çıktığını belirten Aslan, “Avrupa devletleri daha önce hiç bilmedikleri Aleviliği görüyor ve sorunu çözüyor. Ama Aleviler kendi anavatanlarında bir türlü Alevi olduklarını kabul ettiremediler. Türkiye’deki Aleviler burada Alevice yaşayamıyor” diye konuştu.
Garip Dede Vakfı (GADEV) Alevi Akademisi “Sosyal Bilimler perspektifinden Aleviler/Alevilik (2)” eğitim programı bugün başladı. Garip Dede Cemevi’nin konferans salonunda başlayan programa Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Avcılar Belediyesi Başkanı Turan Hançerli, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İBB İnanç Masası’ndan Vedat Kara, HDP İnanç Masası’ndan Nesimi Aday, Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Karakaya ve sanatçı Erdal Erzincan‘ın yanı sıra yüzlerce kişi katıldı.
“GADEV ALEVİ AKADEMİSİ KOLEKTİF BİR MÜCADELEDİR”
Programın açılış konuşmasını yapan ADFE Genel Başkanı Celal Fırat, “Her şeyin dindar, kindar boyutta sürdürüldüğü bir süreci yaşıyoruz. Bundan çok rahatsızız. Daha çok bilimsel çalışmalara yönelmek istiyoruz.
GADEV Alevi akademisi kolektif bir mücadeledir. İktidarın dayattığı din anlayışını reddetmeliyiz. İnancımız hangi noktadan çıkmışsa özü odur. Aleviliği korumak hepimizin sorumluluğudur. Bizler inancıyla çatışmayan bir gençlik yaratmalıyız. Akademi birinci yılını geride bıraktı. Akademideki dersler kitaplaştırıldı” ifadelerini kullandı.
“ALEVİLİĞİN TEMELİNDE BİLGİ, ÜRETİM, AYDINLANMA VAR”
Alevi kurumlarının işlevlerinin iktidar tarafından çok tartışıldığını söyleyen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, “Alevilerin akademi çalışmaları sosyolojiktir” dedi.
Alevi inancının inkar edildiğini kaydeden HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ise şöyle konuştu:
“İnancımızın inkar edildiği bir dönemde korkunç bir boşluk dolduruluyor. Zor bir dönemin içinden geçiyoruz. Tekçi bir yapı kuruyorlar. Zorla dayatmada bulunuyorlar. Buna karşı birlikte ortak noktada durmalıyız. Bir arada durabilirsek bu süreci engelleyebiliriz. Tarihsel bir görev olarak karşımızda duruyor. Bizi herkesin kabul etmesi gerekiyor. Yan yana durmanın bütün koşulları uygun. İnanıyoruz ki bu gidiş duracak. Sonunda onlar kaybedecek. Saltanat çökecek, kazanan biz olacağız.
CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan ise “Aleviliğin temelinde bilgi, üretim, aydınlanma var. Bu çalışmaların değerini bilmek lazım. Emek veren herkese çok teşekkür ederim” dedi.
“AKADEMİDEKİ ALEVİLİK ÇALIŞMALARINDA PATLAMA YAŞANACAKTIR”
Konuşmaların ardından eğitim programının ilk dersini ise Prof. Dr. Şükrü Aslan verdi. Akademiyle neyin amaçlandığını aktaran Aslan, şunları söyledi:
“Farklı Alevi kurum ve geleneklerinin birbirleri ile ilişkileri ya da ilişkisizliği ile Alevilerin sistemle gerilimlerini anlamak için böyle bir programı yapmaya başladık. Sosyal bilim perspektifinden bu meseleye bakmak istedik. Aynı masanın etrafına gelmek istemeyen Alevi toplulukları var. Hedeflerimizden biri bunu tartışmaktır.
Sistem bu geleneği hiçbir zaman tanımak istemiyor. Tanımamak için de baya direniyor. Bu geçmişten gelen gelenek sosyal perspektiften tartışıldığında nasıl bir sonuç çıkıyor? Başka disiplinlerden gelen arkadaşlar “Alevilik nedir?” sorusuna kendi cevaplarını verebiliyor. Aleviliği bir çeşit akademi olarak görüyorum. Akademik bir birikimimiz var.
İlk programda yer alan akademisyen arkadaşlar bu programda yok. Tamamen yeni arkadaşlar var. Akademide Alevilik çalışan arkadaşlar az değil. Akademideki Alevi çalışmalarının önümüzdeki süreçte patlama yapacağını söyleyebilirim. Ufak da olsa GADEV’in buna katkısı olacaktır.”
“HERKESİN BİR ALEVİ MESELESİ VAR”
Aslan, küreselleşmenin ardından Alevilerin dünyadaki birçok ülkeye yayılarak, o ülkelerin vatandaşı olduklarını belirtirken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Küreselleşmeyle beraber bireyler zaman içerisinde başka ülkelerin vatandaşı oldu. Bugün dünyanın herhangi bir ülkesinde o ülkenin vatandaşı olan Aleviler var. Aleviler kendi kimliklerini orada kurmak istiyorlar. Yaşamak, yaşatmak istiyorlar. Dernekler kuruyorlar, cemevi açıyorlar, örgütleniyorlar. Bu kişilerin Türkiye Cumhuriyeti ile hukuki bir bağı yok. Alevice yaşamak istiyorlar. Dünyada böyle bir Alevilik var. Herkesin bir Alevi meselesi var. Yüzyıllar öncesinden gelen geleneklerini yeniden kurmaya, yaşatmaya çalışıyorlar. Taleplerini oluşturuyorlar. Müzakere ediliyor. Bir çözüm bulunuyor.
“AVRUPA DEVLETLERİ SORUNU GÖRÜYOR VE ÇÖZÜYOR”
Avrupa devletleri daha önce hiç bilmedikleri Aleviliği görüyor ve sorunu çözüyor. Ama Aleviler kendi anavatanlarında bir türlü Alevi olduklarını kabul ettiremediler. Dünya kabul etmesine rağmen hala bunu sağlayamadılar. Hala cemevinin Alevilerin inanç merkezi olduğu yasaya giremedi. Bir insanın bir dile, kültüre, inanca sahip olması, onu yaşaması son derece doğaldır. Bütün siyasi rejimlerin yapması gereken bunu sağlamaktır.
“ALEVİLER TÜRKİYE’DE ALEVİCE YAŞAYAMIYOR”
Hepimiz yasakçı kültür ile yetiştik. Ama içinde bulunduğumuz zamanda yasakların pek bir hükmü kalmadı. Aleviler kendilerini özgür hissedemiyor. Bugünün dünyasında Alevi olmak aslında son derece normal yaşamaktır. Ötekine ve toplumsal barışa zarar vermediği sürece herkes inandığı biçimde yaşayabilmeli. Küresel dünyada Aleviler pek çok ülkede Alevice yaşayabiliyor ama Türkiye’deki Aleviler bunu yaşayamıyor. Eğitim programının amacı bu sistemin, politikanın değişimine katkıda bulunmaktır.”
Konuşmaların ardından sanatçı Erdal Erzincan konseri ile devam eden program, lokmaların pay edilmesi ile sona erdi.
PİRHA / İSTANBUL
Yoruma kapalı.