Alevi Haber Ajansi

Tanık Zerrin Taşpınar, 2 Temmuz’da Madımak’ta olanları anlattı!-VİDEO

PİRHA-Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Sivas Katliamının 30. yılında anma programı düzenledi. Katliam tanıklarından Zerrin Taşpınar, “Büyük bir proje” olarak değerlendirdiği Sivas Katliamı için “Şu son 20 yılda Sivas’ın neden yapıldığını daha iyi anladım.” ifadelerini kullandı.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te katledilen 33 yurttaşı andı.

Katliamın 30. yılı nedeniyle birçok anma programı düzenleyeceklerini belirten PSAKD yönetimi, ilk anma programını Mülkiyeliler Birliği salonunda gerçekleştirdi.

Anma programının sunuculuğunu PSAKD GYK Üyesi Ezo Türkyılmaz yaptı.

Programın açılışında, Sivas’ta yaşamını yitirenler anısına sinevizyon gösterisi yapıldı. Anma programının devamımda Madımak Oteli’nde yakılarak can verenlerin isimleri tek tek okunarak biyografileri aktarıldı.

Yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunulması ardından Birkan Sağlam deyiş ve nefesler seslendirdi.

“MÜCADELE EDECEĞİZ”

Program dahilinde Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan da katılımcıları selamlayarak “Bu katliam bizden geleceğimizi aldı. 30 yıldır bir tiyatro ile karşı karşıyayız. Ama onların bize bıraktığı ışığı söndürmeden devam edeceğiz. Barışın, sevginin filizlendiği güne kadar mücadele edeceğiz. Toplumun vicdanında, adalet huzurunda birtürlü yüzleşilmeyen o katilleri ülke toplumu ile yüzleştireceğiz. 30. Yıl anma komitesine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri İsmail Ateş ise yaptığı konuşmada “Vicdansız şekilde katledildik, acıyı bal eyledik ve bugüne geldik” diyerek günümüz baskı ve asimilasyon politikalarına şu sözlerle değindi:

“2022 yılının Temmuz ayında 3 cemevimize saldırı düzenlendi. Ardından R.T. Erdoğan kimi ziyaretler yaptı. Bizler hiçbir zaman devletten ‘elektrik, su faturasını ödeyin’ demedik. Bizler dedik ki felç olan eğitim sistemine destek olun. Ama onlarca yıldır bizi tanımadıklarını söylüyorlar. Ama bizler Kerbela’dan buyana tanışıyoruz. Sivas Katliamı da insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Kamuoyunda bir baskı oluşturup zaman aşımını engellememiz gerekiyor. Ülke genelinde bugün yaptığımız gibi büyük etkinlikler yapıp bu katliamı unutturmayacağız.”

KATLİAM TANIĞI TAŞPINAR: O GENCİ AFFETTİM

Programın devamında Sivas Katliamının tanıklarından Zerrin Taşpınar, 2 Temmuz 1993’te Madımak Otelinde yaşananları anlattı. Taşpınar “‘Aziz Nesin halkı tahrik etti’ sözleri boş sözlerdi” diyerek 2 Temmuz’da “Büyük bir proje”nin hayata geçirildiğini belirterek şunları anlattı:

“Ben Madımak Otelinde kalmıyordum. Merkeze giderken bir adam ‘kafirler, dinsizler’ diye bağırıyordu. Ardından arkadaşlar ile buluştuğumuzda herkesin yüzü asıktı ve dağıtılan bildirileri gösterdiler. Bu bildirilerin nerede basıldığı, hangi matbaa oldukları da araştırılmadı.

Gazetelerde bietakım yazılar yayınlanmış, Aziz Nesin hedef gösterilmiş, Müslüman mahallesinde salyangoz satılıyor falan denilmişti. Ardından Cuma namazından çıkanları gördük. Oteldeki görevliler, her cuma aynı kalabalığın toplandığını söylemişti. Aldatıldık yani, her cuma böyle şeyler olmuyormuş.

Ölürsem de kalırsam da arkadaşlarımla birlikte olmak istedim. O nedenle saldırılar başladığında otele, grubun önünden yürüyerek gittim. Çok örgütlülerdi. Cumhuriyete dönük sloganlar atılıyordu. Belki yıllar önce planlanmış bir eylemdi.

Saldırı günü genç bir çocuğu görmüştüm. 15 yaşındaydı. İfadesi sırasında ‘beni abim getirdi. Bunların olacağını bilmiyordum’ demişti. Günlerce kendimle mücadele ettim, tqnıkları teşhis ettiğim gün o çocuğu atladım. Affettim onu. Onlar 11 yaşımızdaki çocuğumuzu yaktılar ama biz onlar değiliz. O genci affettim.

“SİVAS KATLİAMI YOK ETME, ORTADAN KALDIRMA HAREKETİYDİ”

“Dinlerin insanları ayrıştırıcı olduğuna inanıyorum” diyen Taşpınar, konuşmasının devamında şunları anlattı:

“Nereden beni çağırsalar gittim ve anlattım. Çünkü genç nesillerin bazı şeyleri öğrenmesi daha zor. ‘Acıdan umuda bir yol olmalı’ diyorum.

Avrupa’ya gittiğimde bize ‘devlet, size psikolojik destek verdi mi?’ diye sormuştu. Şaşırıyordum tabi.

19 Aralık Katliamı için ben ‘İkimci Sivas’ d2miştim. Engellwmwk için çok uğraşmıştık ama sonrasında 10 Ekim Katliamı geldi. Bugün ise toplu kıyım var. Hesap soramadığımız için bugün bunlar yaşanıyor. Her gün bir kadın öldürülüyor ve çok doğal algılanıyor artık. Sabrımız artık taşmak üzere. Bakın Maraş, Çorum, Sivas katliamo oldu. Ancak Sivas unutulmadı, topluma mal oldu. Maraş bugün böyle anılmıyor. Sivas Katliamı aynı zamanda korkutma, yok etme, ortadan kaldırma hareketiydi.

Zaman aşımı meselesi bende büyük öfke yaratıyor. Bu tür suçlarda zaman aşımı olmaz. Nedense mahkemeler bunu insanlık suçu olarak kabul etmiyor. Davalar olarak zaman aşımı olabilir ama Sivas’ta yaşananlarda zaman aşımı olmaz. Her zaman o insanlar hatırlanacak. Bir daha tekrarlanmasın, ülkemiz böyle bir utanç olmasın diye sahip çıkılacaktır diye düşünüyorum.

Acılar derinleşiyor ama o alevli halini bırakıyor. Ama daha geniş bakabiliyoruz. O büyük oyunu, projeyi görmemiz mümkün oluyor. Şu son 20 yılda Sivas’ın neden yapıldığını daha iyi anladım. Yarayı kabulleniş var evet ama o yara ile yaşamanın, gülmenin yollarını da öğreniyorsunuz.”

Yapılan söyleşi ardından Taşpınar, ‘Kin ve kibir’ ile ‘Tanık’ kitaplarını okuyucular için imzaladı.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak