PİRHA-Paris’te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne düzenlenen silahlı saldırının takipçisi olacaklarını belirten EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, “Bunu yapanların yanına kar kalmamalıdır, bu siyasi cinayet aydınlatılmalıdır ve unutulmamalıdır” dedi. Avrupa’ya politik bir göç olduğunu belirten Akdeniz, bunun kaynağının da Kürt sorunu olduğunu söyledi.
Fransa’nın başkenti Paris’te, 23 Aralık’ta Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne düzenlenen silahlı saldırıda biri kadın 3 kişi hayatını kaybetmiş, 3 kişi de yaralanmıştı.
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, 23 Aralık’ta Paris’te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırıyı PİRHA’ya değerlendirdi.
“BU SORUNUN KAYNAĞI SİYASALDIR”
Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’nde saldırının gerçekleşmesine dikkat çeken Ercüment Akdeniz, “Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’nde yaşandığı için bu katliam niçin Ahmet Kaya için, niye bir kültür merkezi var ve Ahmet Kaya niye ülkesini terk etmek zorunda kaldı sorunun kaynağında o var. Ahmet Kaya siyasi bir linç kampanyasıyla gönderildi ve o dönemde milliyetçi şoven bir rüzgâr estirilerek ya sev ya terk et kampanyası yürütüldü ve onun kurbanlarından biridir Ahmet Kaya’nın hayatının son bulması. Aslında yüz binlerce Kürt’ün, devrimcinin kaderi oldu. Çünkü kendi ülkesinde kalamayan insanlar politik sürgün olarak Avrupa’nın çeşitli ülkelerine gitmek zorunda kaldılar. Köyü yakılan sivil Kürtler de 1990’lı yıllardan itibaren yoğun bir şekilde Avrupa’ya gitmek zorunda kaldılar. Politik bir göç var öncelikle bunu görmek gerekiyor. Bu sorunun kaynağı siyasaldır ve esas olarak da Kürt sorunudur.
“GÖÇMEN DÜŞMANLIĞINA ASLA PRİM VERMEMEMİZ GEREKİYOR”
Kürt sorununun demokratik ve barışçıl bir çözüme ulaşmadığı sürece böyle sonuçlara yol açacağını söyleyen Ercüment Akdeniz, şunları ifade etti:
“Sorunun çözülmesi öncelikle Kürt sorununun demokratik çözümüyle mümkün olabilir. Bu olayda bunu sorgulamamız lazım, bununla yüzleşmemiz lazım. Avrupa emperyalizmi göçmen karşıtlığını, yabancı düşmanlığını siyaset biçimi haline getirmeye başladı. Bu durum milliyetçiliği, şoven dalgayı sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da büyüttü. Göçmenlere karşı çok yoğun saldırılar var, Fransa’da aşırı sağ yükselişte, o yüzden bunların da etkileri var. Mesele sadece Türkiye iç dengeleriyle ilgili değil uluslararası arenada aşırı sağ partiler içinde Türkler ve Kürtlerin de olduğu göçmen düşmanlığını kullanarak ırkçı hareketleri yükseltmek istiyorlar ve milliyetçi dalgayı arkalarına alıp iktidarlara gelmek istiyorlar. Göçmen düşmanlığına, ırkçılığa, şovenizme ve faşizme karşı mücadele bizim için sadece Türkiye’nin mücadelesi değil uluslararası bir mücadele konusu. Eğer bunu başaramazsak yarın bir Kürt’ün, Türk’ün başına bunlar gelecek. Bizim ülkemizde de Kürtlere, Suriyelilere ve göçmenlere yönelik ırkçı saldırılar gördük. O yüzden buradan bir sonuç çıkarmamız lazım. Her ne gerekçeyle olursa olsun göçmen düşmanlığına prim verilirse o döner demokrasi güçlerini, sosyalistleri ve Kürt halkını vurur. Göçmen düşmanlığına asla prim vermemek gerekiyor.”
“TETİKÇİNİN ARKASINDA KİMLER VAR?”
Geçmişte Paris’te üç Kürt kadın siyasetçinin karanlık bir biçimde katledildiğini belirten Ercüment Akdeniz, “Katliamın bağlantıları açığa çıkmamıştı bir faille sınırlı kaldı, o da cezaevinde infaz edildi ve olay kapatıldı. Bu tür olayların peş peşe olması tabi ki Kürt halkının kafasında soru işaretlerini bırakıyor ve bunu sadece bir ırkçının yaptığını düşünmüyor. Avrupa’da baş gösteren önceki siyasi cinayetleri gözeterek haklı olarak acaba bu işin arkasında siyasi bir bağlantı var mı diye soruyor. Başta Fransa devleti ve Avrupa Birliği olmak üzere etkin bir soruşturma yürütmeli ve bağlantıları ortaya çıkmalı. Bizim her siyasi cinayette sorduğumuz tetikçinin arkasında kimler var ve kimler bu cinayete yol verdi. Fransa polisinin istihbaratı yok mu, Paris’te her taraf kameralarla izleniyor. Nasıl bu kadar kolaylıkla gelip bir kültür merkezinde böyle siyasi bir cinayet işleyebiliyor. Bunlar aydınlatılmaya muhtaç konular” diye belirtti.
“ÜÇ KÜRT İNSANIMIZIN KATLEDİLMESİNİ ŞİDDETLE KINIYORUM”
EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Paris’teki saldırının takipçisi olacaklarını vurguladı.
Akdeniz, “Bunu yapanların yanına kar kalmamalıdır ve bu tür olaylar unutulmamalıdır. Türkiye’de de Taksim saldırısı ve 7 Haziran-1 Kasım 2015 seçim sürecini düşününce toplumun endişeleri artıyor seçim sürecine girerken daha çok mu yaşayacağız bu tür hadiseleri diye olabilir ama bunu engellemenin yolu hem uluslararası alanda, hem Ortadoğu’da, hem de Türkiye’de demokrasi, özgürlük, adalet mücadelesini yükseltmekten geçiyor” ifadelerini kullandı.
Akdeniz şöyle devam etti:
“Millet İttifakı, Emek ve Özgürlük İttifakı demeden bütün halk güçlerinin buna tepki vermesi gerekir. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun görevden alınması neyse Ferhat Encü’ye atılan tokat odur, HDP’li belediyelere gelen kayyım neyse işçilerin grevinin yasaklanması odur. Herkesi vuran bir saldırı dalgasıyla karşı karşıyaysak o zaman topyekûn mücadele edilmesi gerekir. Benim başıma geldi, gelin bana sahip çıkın ama sizin başınıza gelirse ben yanınızda durmam, oy kaybederim kaygısının asla kabul edilebilir bir yanı yoktur. Üç Kürt insanımızın katledilmesini şiddetle kınıyorum, ailelerinin acılarını paylaşıyorum ve baş sağlığı diliyorum.”
Cihan BERK/DERSİM
Yoruma kapalı.