Alevi Haber Ajansi

‘Büyük bir soykırım; Maraş Katliamı tarihin tozlu sayfalarında kapalı kalmasın’-VİDEO

PİRHA-Maraş Katliamı’nın üzerinden 44 yıl geçmesine karşın, acılar ve adalet arayışı devam ediyor. Maraş Katliamı tanıklarından Birgül Sarıkaya, “Yaşarken adaletin sağlandığını görme şansına sahip olabilirim. Susturmalarına rağmen son 16 yıldır paylaşıyorum. Çünkü yüreğim artık bunu taşımıyor, paylaşmak istiyorum herkesle. Büyük bir acı, büyük bir dram, büyük bir soykırım var orada. Bunun tarihin tozlu sayfalarında kapalı kalmasına yüreğim asla izin vermiyor” dedi.

Maraş Katliamı’nın 44’üncü yıl dönümü. 19-26 Aralık 1978 tarihleri arasında Maraş’ta gerçekleşen katliamda onlarca yurttaş yaşamını yitirdi, yaralandı ve binlercesi de Maraş’ı terk etmek zorunda kaldı. 44 yıl geçse de o günlerin acısı hiçbir zaman dinmedi. Birgül Sarıkaya da, Maraş Katliamı’nı yaşayanlardan ve katliamda ilköğretim müfettişi olan babası Süleyman Metin’i kaybedenlerden biri.

Maraş Katliamı yaşandığında 14 yaşında bir çocuk olan Birgül Sarıkaya, o günün acısını yüreğinde taşımaya devam ediyor.

Sarıkaya, “44 yılın acısını anlatmaya kalksam herhalde 40 ciltlik bir sayfaya dökebilirim. 44 yıl geçmesine rağmen bu karanlığın aydınlığa çıkmaması sanırım benim gibi içinde bulunup yara alan kişileri daha çok yaralıyor” sözleriyle, yaşadıklarını özetliyor.

“YÜREĞİM ARTIK BUNU TAŞIMIYOR”

Maraş Katliamı’nı yapanları ve planlayanları açığa çıkarmak için mücadele etttiğini belirten Birgül Sarıkaya, “Bunun çok büyük mücadelesini veriyorum. Hem duygu olarak, hem alanlarda. Yaşarken adaletin sağlandığını görme şansına sahip olabilirim diyorum. Elbette ki izin vermeyecekler ama mücadeleyi, susturmalarına rağmen son 16 yıldır paylaşıyorum. Çünkü yüreğim artık bunu taşımıyor, paylaşmak istiyorum herkesle. Büyük bir acı, büyük bir dram, büyük bir soykırım var orada. Bunun tarihin tozlu sayfalarında kapalı kalmasına yüreğim asla izin vermiyor, el vermiyor” diyerek, katliamın bir gün aydınlığa çıkacağının umudunu paylaşıyor.

“O DUYGULAR BENİ 36 SENE UYKUSUZ BIRAKTI

Maraş’taki sessizliği ve suskunluğu korkunun hala devam etmesi olarak değerlendiren Birgül Sarıkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü hemen ardından darbe geldi ve silindir gibi geçti. İnsanları iyice karanlığa ve suskunluğa boğdu. Aleviyim demek zaten o tarihlerde büyük bir sorundu. Sonraki zamanlarda biraz daha birleşe birleşe, direne direne Alevi olduğumuzu seslendirip artık bu katliamın da var olduğunu, yakın tarihte bizleri çok yaktığını anlatabildik.
Bu konuda ben gerçekten çok büyük bir savaş veriyorum. Çünkü artık o duygular beni 36 sene uykusuz bıraktı. Ne zaman ki paylaştım, bana mikrofon uzatıldı, yanıma gelindi, dokundular yüreğime, ondan sonra paylaştıkça acım bitmedi ama hafiflediğini düşünüyorum. Yani bunun saklanılması üzerine toprak atılması insanlık ayıbı. Kerbela’yı nasıl okuyup görüyorlarsa Maraş’ı da aynı o şekilde okuyup görsünler istiyorum.”

“BU TÜR ACILARI BİR DAHA YAŞAMAMAK ADINA MÜCADELE ETMELİYİZ”

Gülşen Türk de, katliamın yaşandığı mahallerden biri olan Yörükselim’de aydın ve demokrat insanların yaşadığına işaret ederek, “Zaten tek tek buldukları yerde canlarımızı o kadar kötü şekilde, acı şekilde katlettiler ki gerçekten unutulacak bir acı değil. Kesinlikle bu acıya sahip çıkmak, üzerine gitmek, bu tür acıları bir daha yaşamamak adına mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Diren KESER/MERSİN

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak