PİRHA-“Hayata Dönüş” adı verilerek yapılan, ölüm orucunda 122, operasyon sonucu ise 32 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan 19 Aralık Katliamı’nın 22. yıl dönümü. Operasyonda öldürülen İrfan Ortakçı’nın yengesi Nurcihan Ortakçı, “Devlet bu katliama hayata dönüş operasyonu diyor ama aslında cezaevindekileri kurtarmak için değil katletmek için girdiler” dedi.
“Hayata Dönüş Operasyonu” adı verilen 19 Aralık Katliamı’nın üzerinden 22 yıl geçti. F Tipi Cezaevlerine geçişi protesto etmek için açlık grevinde olan yüzlerce tutukluya karşı gerçekleştirilen operasyona 10 binin üzerinde asker ve polis katıldı.
19-22 Aralık tarihleri arasında süren operasyonda gaz ve sinir bombaları kullanıldı. Operasyonlarda 30’u tutuklu olmak üzere 32 kişi katledildi, 600’den fazla kişi ise yaralandı.
19 Aralık Cezaevleri Operasyonu’nda katledilen İrfan Ortakçı, F Tipi Cezaevlerine geçişi protesto etmek için Çankırı Cezaevi’nde 1. ölüm orucu ekibindeydi.
Ortakçı’nın, “Bu bizim açımızdan kolay bir zafer olmayacak. Yeni bedeller ödeyecek ve yeni gelenekler yaratacağız. Hiçbir zafer bedel ödemeden kazanılmıyor” sözleri hala hafızalardaki yerini koruyor.
İrfan Ortakçı’nın yengesi Nurcihan Ortakçı, “Hayata Dönüş Operasyonu” adı verilen 19 Aralık Katliamı’nda yaşananları PİRHA’ya anlattı.
“DEVLET CEZAEVİNDEKİLERİ KATLETMEK İÇİN GİRDİ”
Devletin cezaevlerine tek kişilik hücreleri getirmek istediği için cezaevindeki mahpusların açlık grevine başladığını belirten Nurcihan Ortakçı, “Yetkililer çözüm için hiçbir adım atmadı, o yüzden mecbur kaldıkları için ölüm orucuna başladılar, İrfan da birinci ölüm orucu ekibindeydi. Cezaevlerine yapılan saldırıdan 2 gün önce Çankırı’ya görüşe gitmiştik. O zaman ölüm orucu direnişçilerinin durumu zaten kötüydü. Cezaevinde o süreçte ölüm orucu direnişçilerine çok zorluk yaşattılar” dedi.
Ortakçı şunları kaydetti:
“Ölüm orucu eylemleri devam ederken geceleri gelip rahatsız ediyorlarmış, koğuşa yemek kokusu veriliyormuş ve görüşleri yasakladılar. İrfan ile son konuşmamızda, ‘Devlet kararlı ama biz de kararlıyız. Verdiğimiz karardan dönmeyeceğiz. Ya tek kişilik hücreleri yıktıracağız ya da burada öleceğiz. Artık ölmek var dönmek yok’ diyordu. 19 Aralık’ta cezaevlerinin iş makineleriyle duvarlarını kırmışlar, çatılardan lav silahlarıyla saldırmışlar, gaz bombası atmışlar. Devlet bu katliama ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ diyor ama aslında cezaevindekileri kurtarmak için değil katletmek için girdiler. 19 Aralık Katliamı’nda çoğu insanı öldürdüler, sakat bıraktılar. Çocuklarımız çok fazla bir şey istememişlerdi, tek kişilik hücrelere ve cezaevinde yaşanan zulümlere karşılardı.”
“CEZAEVLERİNDE ZULÜM DEVAM EDİYOR”
19 Aralık’tan günümüze kadar cezaevlerinde zulmün devam ettiğini vurgulayan Nurcihan Ortakçı, “Cezaevlerindeki çocuklarına para gönderdikleri için anneleri, babaları tutukluyorlar. Devlet cezaevindeki çocuklarımızı yalnızlaştırmak için elinden geleni yapıyor. 19 Aralık’tan günümüze cezaevlerinde katliamlar sürüyor, değişen bir şey olmadı. Çocuklarımız geçmişte olduğu gibi şimdi de ölüm orucuna giriyorlar. Günümüzde cezaevlerinin durumu eskiye göre daha kötü. Şu anda daha çok zulüm yaşatılıyor çocuklarımıza. Göz göre göre çocuklarımızı katlediyorlar” diye konuştu.
Cihan BERK/PİRHA
Yoruma kapalı.