Alevi Haber Ajansi

Dertli Divani muhabbet ceminde: 12 hizmetlerin manasını anlamamız gerekiyor-VİDEO

PİRHA – Konyaaltı Alevi Bektaşi Kültürü Cemevi Derneği’nde cem yürütüldü. Cemde 12 Hizmetlerin derin manasının anlaşılması gerektiğini belirten Dertli Divani, “Her zamankinden daha çok bugün bizim bu muhabbet ortamlarına ihtiyacımız var” dedi.

Antalya’daki Alevi yurttaşlar, Konyaaltı Alevi Bektaşi Kültürü Cemevi’nin muhabbet ceminde bir araya geldi. Cemi, Yol Yürütücüsü Dertli Divani, Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği Eşit Başkanı-Yol Yürütücüsü Süleyman Demir, Gülçin Akça, Kızıldeli Ocağı Yol Hizmetkârı Mustafa Sazcı, Zakir Güney Sezgin yürüttü.

“12 HİZMETLERİN ATINDAKİ DERİNLİĞİ ANLAMAMIZ GEREK”

Rızalık alınarak başlanılan cemde Divani Baba sohbeti “Cem ve Kırklar denilince bize neyi çağrıştırıyor?” sorusu ile başlattı. “Kırkımız bir, birimiz kırk, yekvücut olduğumuzu anlıyoruz” diyen Dertli Divani şöyle devam etti:

“3 can bir cem deyince de gönül birliğini simgeliyor. 3 can bir araya gelip gönülleri birlediyse o zaman cem olduk demektir. Cemdeki maksat gönülleri birlemek; yani yekvücut olmaktır. Sevgi ile gönlü birlemek, o gönüller bir olan canlarla kin, kibirden uzak, olumsuz duygu ve davranış biçimlerinden arınmış olmaktır. Cem kapısından içeri girdikten sonra hiçbir kimseyle küskün, kırgın, dargın olmadan bu duygulardan kendisini arındırıp özümüzü yola ve Hakk erenlerine teslim etmek anlamına geliyor.
Bugün yapacağımız cemde gönülleri birlemenin yolu yordamı nedir? Gerçek manada cem olabilmemiz için hangi özelliklere sahip olmamız, eğitim formatında bir şeyleri bilincimize taşıyıp yaşamımıza uyarlamanın belki kurallarını bir muhabbet çerçevesi içeresinde paylaşmış olacağız.

Geçmişteki cem ortamları tarihe karıştığı için bir şey bilmiyoruz. 3 can bir cem olmadığımız için… Oysa 3 can bir araya geldiğimizde, işte bu çerağları sohbet konusu yaparsak hem kendimizi eğitmiş kemale erdirmiş olacağız, hem de o muhabbette öğrendiğimizi başka alanlara aktardığımız zaman o güzellik başka alanlara da yansımış olacak. Her zamankinden daha çok bugün bizim bu muhabbet ortamlarına ihtiyacımız var. Yoksa cemde 12 hizmetleri yaparsın geçer ama o hizmetlerin manasını, mahlatı, atındaki derinliğini anlamamız, bilincimize taşıyıp yaşamamız gerekiyor. Asıl olan da budur zaten.
Bu cemler olmasa bu kelamları başka formatta dile getirdiğimizde fazla yakınlığı kalmıyor ama cemin içerisinde bu kelamlar hitap edildiğinde o daha ciddiye alınıyor. 7’den 70’e hepimizin bu konuya biraz daha özen göstermesi, hepimizin çaba sarf etmesi gerekiyor.”

“KELAMLARIN İÇERİĞİ VARLIĞIN YEKVÜCUT OLDUĞUNU İFADE EDİYOR”

Dertli Divani konuşmasında zakirlik geleneğinin önemine de vurgu yaptı. Deyiş ve nefeslerin geçmişte ‘Ayet’ olarak yorumlandığını söyleyen Divani Baba şu sözlerle sohbeti sürdürdü:

“Eskiden bir deyim vardı. ‘Aşığın sözü Kur’an’ın özüdür’ derlerdi. Hatta ‘Zakirler, âşıklar hele birkaç ayet çalıp söyleyin’ derlerdi. Çünkü âşık sazı eline aldığı zaman, bu bizim telli Kur’an’ımız, önce bir niyaz olur sonra başlarız âşıkların, sadıkların kelamlarını söylemeye. Âşıklar, sadıklar, Arifler ilhamı nereden alırlar? Beslendikleri ana kaynak nedir? ‘Konuşan canlı Kur’an’ım’ diyen Şah-ı Merdan Ali’den alırlar. Şah-ı Merdan Ali sonsuzluğu idrak eden aklın, bilincin, aşkın ve gönlün sahibi olan insan-ı kamilin ve de Hakk’ın tecellahı olan Hakk’ın bin bir isminin sıfatından biri olan; yani en yüce olan Ali ve Hakk’ın bütün vasıflarını bünyesinde barındırmış. O yüzden Alevi Bektaşi Kızılbaş inancında ne denir? ‘Ayna tuttum yüzüme, Ali göründü gözüme.’

Varlık âleminde gördüğünüz her nesne aslında Hakk’ın görünür halidir. Hakk’ın tezahürüdür. Alevi Bektaşi Kızılbaş inancında biz buna ‘Varlığın birliği, inancı’ diyoruz yani vahdet-i mevcut… Dağlar, taşlar, ormanlar, denizler, gece karanlığında, gökyüzünde gördüğümüz bütün yıldızlar, on binlerce yıl öncesinden yansıyan ışıkların bütünüdür. Evrende, kâinatta ne varsa hepsi bir devir daim halindedir.

Hüdai Baba ‘Bütün evren semah döner’ diyor. Güneş doğdu battı bir gün devir daim yaptı. Sonra haftalar, sonra aylar, sonra yıllar devirler yaparken mevsimler de dönüşüyor; sonbahar, kış, ilkbahar, yaz, tabiat da değişiyor. Biz de doğduk yaşıyoruz. Gün gelecek bu can bu bedeni terk ettiğinde bir başka evreye geçecek, devir daim yapacak.

Pir Sultan ‘Pir Sultanım bu dünyaya dolu geldim dolu benim / Bilmeyenler bilsin beni ben Ali’yim Ali benim’ diyor.

Yine Bektaş Çelebi bir devriyesinde  ne diyor?

‘Cihan var olmadan ket mi Âdem’de

Hakk ile birlikte yektaş idim ben

Yarattı bu mülkü çünkü o demde

Tasvirini yaptım nakkaş idim ben

Hiçbir canlı âlemi yok iken

Ben Hakk’ın varlığından vücut bulmuştum

Biz yoktan var olmadık hakkın varlığından var olduk’

İşte Hakk’ın birliği, inancı bu. Kelamların içeriği, bu varlığın, bu sonsuzluğun yekvücut olduğunu ifade ediyor.”

12 Hizmet tamamlandıktan sonra Yol Hizmetkârı Dertli Divani, Zakir Süleyman Demir, Mustafa Sazcı, Güney Sezgin’in söylediği deyişler ve nefeslerin ardından lokma gülbengi okundu. Lokmaların pay edilmesi ile cem erkânı tamamlandı.

Cebrail ARSLAN/ANTALYA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak