PİRHA-AKP tarafından organize edilen Hacıbektaş Gençlik Kampı ile 300 dedenin Kerbela’ya götürülme programlarına tepki gösteren Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği Antalya Şubesi Eşit Başkanı Gülçin Akça, “Bizim tanıdığımız aydın, çağdaş, dergâha bağlı dedelerimizin böyle bir tuzağa düşeceklerine inanmıyorum. O gezilere gitmek yola ihanettir. Oraya giden, devletin güdümünde hareket eden dedeleri her yerde teşhir etmeliyiz” dedi.
İçişleri Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın finanse edeceği program kapsamında belirlenecek 300 dede Kerbela’ya götürülecek. Ayrıca, iki bakanlığın bütçesiyle 400 Alevi genci için ise 19-23 Ağustos 2022 tarihlerinde ‘Hacıbektaş Gençlik Kampı’ projesi hayata geçirilmeye çalışılıyor. Bu projeler kapsamında bakanlıklardan Alevi dernekleri aranarak dede ve gençlerin gönderilmesi talep ediliyor.
Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği Antalya Şubesi Eşit Başkanı Gülçin Akça, AKP tarafından organize edilen Hacıbektaş Gençlik Kampı ile 300 dedenin Kerbela’ya götürülme programlarına tepki gösterdi.
“BELLİ ODAKLARDAN NEMALANAN BAZI KİŞİLER GİDECEKLERDİR”
Devletin Alevileri asimile etmek için öncelikle Dersim’den başladığını söyleyen Akça, Dersim bölgesinin her zaman direngen bir yapıda olduğunu belirtti.
Dersim bölgesinin sisteme, emperyalist güçlere, egemen güçlere her zaman karşı çıktığını ve baş kaldırdığını ifade eden Akça, “İster istemez asimilasyona, baskı yöntemine Dersim’den başladı devlet. Bu gri pasaportlu dedeleri önce oradan Avrupa’ya götürdü. Hatta bir dönem İran’a da götürdüler. Şimdi de Kerbela‘ya götüreceklermiş. Bizim tanıdığımız çevremizdeki aydın, çağdaş dedelerin, dergâha bağlı dedelerimizin böyle bir tuzağa düşeceklerine inanmıyorum. Ama belli odaklardan nemalanan bazı kişilerin, gri pasaportu da alıp gidip o ziyaretleri de devlet güdümünde yapacaklarını biliyorum. Bu bir şekilde Yola ihanettir, ocaklara ihanettir. Bunu asla yapmamaları lazım” diye konuştu.
“ÇAĞIRILAN DEDELER TAVIRLARINI NET OLARAK ORTAYA KOYMALI”
Dedelerin gitmeme nedenlerini kaçak göçek cevaplarla geçiştirmemeleri, bu durumun karşısında net bir tavır ortaya koymaları gerektiğini vurgulayan Akça, sözlerine şöyle devam etti:
“İşte benim o gün işim vardı gitmeyeceğim dememeli. ‘Ben sistemin bu tür asimilasyon yöntemini kabul etmediğim için gitmiyorum’ diye açık ve net bir şekilde tavırları koymaları gerekir. Bizim bu konularda çok rahat hareket etmemiz, dik duramamamız, birbirimizle çok sıkı dayanışma sergileyemememiz gerekir. Öyle cemlere denk geliyorum ki, posta oturan bir dede diğer dedeyi beğenmiyor. Bir dede diğer dedenin konuşmasını istemiyor. Kendi aralarında büyük çelişkiler yaşıyorlar. Bizim farkına vardığımız gibi dışarıdaki insanlar da bunun farkındalar ve bu açıktan yararlanıyorlar. Gri pasaportla devletten nemalanan, gezen tozan dedeleri biz cemlerimizde posta oturtturmamalıyız. Ben onu mürşidim, pirim olarak kabul etmiyorum. Devletin dedesi olmuş artık onlar. Hünkârımın yolundan giden, o aşkla bu sadıklar deyişlerini dile getiren, âşıkların, sadıkların söylediği sözleri bugüne taşıyan dedelerimiz var. Devletin olan dedenin ben posta oturmasını istemem, onun cemine de girmem.”
“DEVLETİN DEDELERİNİ TEŞHİR ETMEMİZ GEREKİYOR”
Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği Antalya Şubesi Eşit Başkanı Gülçin Akça son olarak, “Bu tür dedeleri teşhir etmek gerekir. Yani filanca dede geliyor, bakın burada böyle konuşuyor, cem yürütüyor ama diğer taraftan devletin ağzıyla, devletin imkanlarıyla gri pasaport alıyor, geziyor. Bizim bunları topluma anlatmamız gerekiyor. O dedeleri cemevlerine almamamız, gördüğümüz yerde de protesto etmemiz gerekiyor” dedi.
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.