AKP’nin başkanlık sistemini içeren anayasa değişikliği teklifinin Genel Kurul görüşmeleri pazartesi günü başlayacak.
Anayasa tartışmalarına ilişkin ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş PİRHA’ya konuştu.
Alper Taş, anayasa değişikliğinin toplumsal kesimlerin özgürce tartışabileceği, özgürce düşüncesini ortaya koyabileceği demokratik zeminlerde oluşabileceğini söyledi. Taş, “OHAL rejimi altında gazetecilerin, basının susturulduğu, kimsenin konuşturulmadığı konuşanların gözaltına alındığı bir yerde ve mecliste, milletvekillerinin anayasa değişimi ile ilgili konuşmalarının bastırıldığı bir ortam anti demokratiktir” dedi.
BU ANAYASA SİVİL BİR DİKTATÖRLÜKTÜR
Kuvvetler ayrılığının tek bir elde toplandığı bu anayasa değişikliğinin sivil bir diktatörlük olduğunu vurgulayan Taş, “Başkanlık tartışmasından AKP vazgeçmeli, bu anayasa değişikliği genişletilmelidir. Seçim barajının kaldırıldığı diğer tüm partilerin de olabileceği, demokrasiyi güçlendirecek parlamenter sistemi tartışalım, konuşalım, yapalım” diye konuştu.
Taş, AKP başkanlık adı altında sivil diktatörlüğü kurumsallaştırmaya çalışırsa ülke bu tartışmaların başlatıldığı gün gibi felaketten felakete koşmaya, yani ülke karanlık bir döneme gitmeye devam edecektir” ifadesini kullandı.
“KAPI KAPI DOLAŞMALIYIZ”
ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, “Yapılan bu anayasa değişikliği için biz muhalefetin de bütün engellemelere rağmen her yerde her zeminde kapı kapı dolaşıp halka ulaşması ve bu yeni anayasa değişiklikliğini anlatacak yolları bulması gerek” dedi.
Taş, 21. yüzyılda Türkiye’ye diktatörlüğü getirenlere karşı toplumsal bir kitle halinde seferberlik halinde olunması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin alnındaki bu kara leke artık silinmelidir,” dedi.
“OHAL AKP’NİN BAŞKANLIK REJİMİ İÇİN BASKI ARACI”
Olağanüstü hal rejiminin, 15 Temmuz darbesini bertaraf edebilmek gerekçesiyle getirildiğine dikkat çeken Taş, konuşmasına şöyle devam etti:
“‘Neden Fransa’daki ve Avrupa’daki OHAL’i tartışamıyorsunuz da Türkiye’dekini tartışıyor konuşuyorsunuz’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuşması ile OHAL’i meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Burada iki yüzlülük söz konusudur. İşine geldiğinde Avrupayı örnek gösterip, işine gelmediğinde Avrupayı yok saymaktadır. Fransa’da OHAL var ancak orada gazeteciler, yazarlar, farklı düşünenler cezaevine atılmıyor. Türkçe’ye de ise televizyonlar kapatılıyor, gazeteler kapatılıyor ve farklı düşünenler tutuklanıp hapse atılıyor. Yani OHAL dönemi AKP’nin başkanlık rejimini getirmek için toplum üzerinde kullandığı siyasal bir baskı aracıdır. Böyle bir ortamda anayasa tartışması olmaz.”
İsmet SEFER
Yoruma kapalı.