PİRHA- 1991 yılında Sivas’tan gelip Antalya Altınova’ya yerleşen PSAKD Antalya Altınova Şube Başkanı Adnan Arslan ve ailesine mihman olduk. Oruç açma sonrasında sohbete koyulduğumuz Arslan ailesi uzun yıllardır Alevilik yol erkanını yaşamaya ve çocuklarına öğreterek yaşatmaya devam ediyorlar.
30 yıl önce Sivas’tan çıkarak Antalya’ya yerleşen Arslan ailesi geçen uzun yıllara rağmen yola olan aşklarını ve bağlılıklarını kaybetmeden erkanlarını ve gelenekleri sürdürmeye çalışmış.
Arslan ailesi, Alevilere yönelik hak ihlalleri, baskı ve ayrımcılığın sonucu olarak uzun yıllar toplum olarak kendileri gizlemek zorunda kaldıklarını dile getirdi. Alevilerin artık örgütlü ve kurumları olduğuna vurguda bulunan Arslan ailesi tüm zorluklara rağmen yola sahip çıkma çağrısında bulundu.
1991 yılında ilk aşurelerini pişirerek dağıtan Arslan ailesi sonrasında lokma kültürünün gelişmesine ve Alevilerin birbiri ile tanışmasına aracılık etmiş. Daha sonraki yıllarda Alevi komşuları da aşure yapıp paylaştırmış.
Arslan ailesi o günden bu yana Alevi toplumunun hak arayışları sonucunda oluşan kurumlarda yola hizmet ediyor.
“İLK AŞUREMİZİ DAĞITTIK VE SONRAKİ SENE HERKES DAĞITMAYA BAŞLADI”
1991 yılında Sivas’tan gelerek Antalya’ya yerleştiklerini ve atalarından gördüğü, bildiği yol erkanı sürdürmeye çalıştıklarına değinen Adnan Arslan, “O zaman annem babam sağ idi, yaşları ilerlemişti. 12 imamların orucunu tutuyorduk. Annem, “12 imamların çorbasını yapacağız, nasıl yapacağız buradakiler bilmez bunları. Oğlum sen bizi bu çöllere getirdin de biz burada yalnız ne yapacağız falan” diyordu. Sonuçta biz yine inancımızı yerine getirir lokmamızı yaparız mahalledekilere dağıtırız. Tabii oruçlarını tuttular, aşure çorbamızı kaynattık hanımlar bakraçlara koydular tek tek mahalleyi dolaşıp dağıtmaya başladılar. Komşularımız Alevi olduğunu böyle anladık. Yol erkanı bilmiyorsan, inancını yerine getirmiyorsan ben Aleviyim demek ile Alevi olunmuyor. Bir sene sonra baktık mahallede herkes 12 imamların çorbası aşureyi kaynatmaya ve dağıtmaya başladılar” diye konuştu.
“ALEVİ DERNEKLERİ OLUŞTU, İNSANLAR BİRBİRİNİ TANIDI”
Alevi örgütlülüğün gelişmesi ile birlikte kurumların oluşmaya başladığını ve insanların birbiri ile tanıştığını dile getiren Adnan Arslan o günden bu yana Alevi kurumlarında hizmet ettiklerini söyledi. Arslan, “Ondan sonrada Antalya’da dernekler oluştu. Kurumlara insanlar gidince de insanlar birbirini tanımaya başladı. Bizim buradaki Altınova Şubesi kuruldu. Burada bir araya geldik ve odur o günden bu güne birlikteliğimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Biz aynı oradaki geleneği buraya da taşıdık yaşamaya çalışıyoruz. Köyde herkes birbirini tanıyor biliyor” dedi.
“ALEVİLER BÜTÜN KORKULARINI ÖRGÜTLERİYLE AŞTILAR”
Adnan Arslan, Alevilerin üzerlerindeki korku ve çekingenlikleri örgütlü kurumları ile attığına vurguda bulunarak, “Geçmişte Aleviler üzerinde baskılar vardı, bir korku imparatorluğu yaratılmıştır bu gerçektir. Nereye gidiyorsan Alevi köyleri derenin içinde, dağın ormanın içinde yapmış. Korkudan kendini anlatamamış, gizlemiş ama biz artık o korkularını yendik onlar geçti örgütlendik artık, derneklerimiz var. Anlatıyoruz anlattıkça onlarda anlıyorlar. Bu yola ne kadar hizmet edersen o kadar şefaat bulursun. Bu yolda şefaat var, bu yolda keramet var bu yolda erenlerin evliyaların kerameti vardır. Onun için bu yola inanarak inancını yerine getirecek, hizmetini yapacaksın. Alevi insanı inancın, erkanın o yolun gereğini yerine getirmeli, bazı şeylerden kendini arındırmalı.
“90’LARDA ALEVİLER KENDİLERİNİ SAKLIYORLARDI”
Ailenin annesi Yıldız Arslan ise 90 yıllarda Antalya’da Alevi olmanın büyük zorlukları olduğuna işaret ederek, “1991 yılında Antalya geldik. O tarihte buraya geldiğimizde burası o kadar kalabalık değildi. Buraya geldiğimizde biraz zorluklar çektik. Aşure yaptığımızda burada Aleviler vardı fakat kendilerini açığa çıkarmamışlardı. Aşuremizi yaptık ilk dağıtığımızda önce bir yadırgadılar. Hepsi Aleviymiş ama kendilerini saklıyorlarmış böylelikle kaynaşmaya başladık” ifadelerini kullandı.
“BİRLİK, BERABERLİK, BARIŞ OLSUN İSTİYORUM”
Cemlere katılarak cemevi mutfağında ayrıca hizmet ettiğini söyleyen Yıldız Arslan, “Cemlere katılıyorum ama daha çok mutfakta görev yapıyorum. Aşure yapıyoruz, kurbanları kesiyor, lokmaları dağıtıyoruz. Birlik ve beraberlik içerisinde hizmetlerimizi yerine getiriyoruz. Kadınlar birlik beraberlik olsun, ne kadar birlik ve beraberlik olursa o kadar güzel bir yaşam olur. Daha güzel kenetlenme olur. Herkesin oruçlarını, lokmalarını Allah kabul etsin; birlik beraberlik ve barış olsun başka bir şey istemiyorum” şeklinde konuştu.
“KÜÇÜKLÜKTEN BERİ ALEVİ İNANCIYLA YETİŞTİM”
Şafak Arslan ise Antalya’da dünyaya gelmiş. Küçüklüğünden beri cemevinde semah çalışmalarına katılmış, şimdilerde ise kendisi semah eğitimi vermeye başlamış. Aslan, “Ben 11-12 yaşından beri cemevinin içerisindeyim. Semah çalışmalarına, kurslarına katıldım, semah dönmeye öğrendim. Küçüklükten beri bu işin içerisindeyim yani kemikten yetişiyoruz. Cemevine girmeden önce de geçmişte dedem, babaannemle büyüklerimizle birlikte yaşıyorduk. Tabii biz onlardan da bu yolun erkanını öğrendik, kitaplar okudum. Babamda yoluna çok düşkün bir insan olduğu için hep okuyun derdi. Babam anlatırdı, dedem anlatırdı. Bizim içimize küçüklükten işlediği için biz de bu yolu aşk ile sarıldık devam etmeyi çabalıyoruz, amacımız da hedefimizde bu” diye belirtti.
“BU YOLA İNANMAYAN BU YOLDA BARINAMAZ”
Şafak Arslan son olarak şunları kaydetti:
“Neden bizim gençliğimiz yolunu öğrenmesin diyoruz. Bizim Antalya Altınova’da ciddi bir Alevi potansiyeli olduğunu öğrendik. Gençlerle tanıştık tanıştıkça da çok birbirimize daha çok bağlandık. Bu yol öyle bir yol ki gerçekten canı gönülden inanmak ve sevmek gerek. Zaten bu yola inanmayan insan bu yolda barınamaz. Bende üniversite okudum bazıları korkuyor, çekiniyor. Her ne olursa olsun yolunuzu bırakmayın, kesinlikle herkes gibi sizde yolunuza sahip çıkın Çocukluğumdan bu yolun eri içerisindeyim hiçbir zaman bu yoldan vazgeçmedim vazgeçmeyi de düşünmüyorum ki, bu yolu daha da bu yolu gelecek kuşaklara aktarmak istiyorum. Bu yolu sürdürün hiçbir zaman yalnız kalmayacaksınız.
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.