PİRHA-İstanbul’da 7 yıl sürgünde yaşayan Sanatçı-Yazar Cavit Murtezaoğlu’nun Hakk’a yürüyüşünün bugün 1. yılı. Yakalandığı Covid-19 hastalığı nedeniyle 6 Ağustos 2020’de Hakk’a yürümüştü. Mürtezaoğlu için 8 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bulunan Şahkulu Dergahı’nda lokma dağıtılacak.
Siyasi yasaklı olmasından dolayı sürgünde yaşadığı İstanbul’da geçen yıl koronavirüse yakalanan Ehl-i hak (Yaresan) Sanatçı -Yazar Cavit Murtezaoğlu’nun aramızdan ayrılmasının üzerinden 1 yıl geçti.
Günlerce Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Yoğun Bakım Ünitesi’nde yatan Mürtezaoğlu kurtarılamayarak 6 Ağustos 2020 tarihinde Hakk’a yürümüştü.
Mürtezaoğlu, İran’da siyasi yasaklı olmasından dolayı İstanbul’da sürgünde yaşıyordu.
7 yıl İstanbul’da siyasi mülteci olarak yaşayan Murtezaoğlu, Can Tv‘de de ‘Cavidan Name’ programını yapıyordu.
Mürtezaoğlu için 8 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bulunan Şahkulu Dergahı’nda lokma dağıtılacak.
Bu akşam ise Can TV’de anısına program yapılacak.
CAVİT MÜRTEZAOĞLU KİMDİR?
Asıl adı Javid Fakhim Ghanbarzadeh olan sanatçı 1962’de Tebriz’de doğdu. Azerbaycan Bakü Konservatuarı’ndan mezun olan Cavit Murtezaoğlu, caz formatıyla buluşan ve makamsal yapıya dayanan müziğini “Caz-makam’ olarak tanımlıyor. 100’ün üzerinde bestenin yanında “O 3 (Leyla-Mecnun)” ve “Pir Sultan” adlı iki operete imza atan Murtezaoğlu, müzik yazımı, çalışmaları içinde, birçok yeni makam çeşnileri, ses dizimleri ve armoniler yarattı.
Murtezoğlu bir röportajında kendisiyle ilgili şu bilgileri vermişti;
“1962 Tebriz’in Serandib adlı mahallesinde Ehl-i Hak bir ailede doğdum. Müzik ve felsefeyle haşır neşir olduğum için tutucu insanlarla karşı- karşıya kalmam kaçınılmazdı. Bakü’de konservatuar okumaya karar verdim. Orada hocam İslam Rızayev’in desteğiyle Azerbaycan müziğinde ilk defa Neva Makamını trio şeklinde Azerbaycan’da milli radyonun altın arşivine kaydettik. Birçok çalışmadan ve yaratıcılıktan sonra İran’a dönmek zorunda kaldım. Ve İran’ın sanat ve siyasi ambiyansının daha baskıcı bir hale dönüştüğünü gördüm. Bıkmadan usanmadan çalışmalarıma devam edip ‘Senli Günler’ adlı albüm, ‘101 Nefes’ adlı kitap ve yine ‘Susmam’ adında bir albüm ve video kliplerini yayınladım. Tebriz’de müzisyenlerin sendika derneğinin kuruculuğunu ve başkanlığını yaptım. Fakat baskılar yüzünden bu derneğin işleri askıya alındı. Konser taleplerim peş peşe geri çevrildi, sanatıma değil sürgünüme destek verdiler. Hayatım maceralı olduğu için özgeçmişimi kısaltmam gerek. İlhamımın okları İstanbul’u gösteriyordu. Ve çok isabetli bir yönmüş. Türkiye’de “Virtüözler ve Cavit Murtezaoğlu”, “Tebriz’den Toros’a” adlı albüm, “Yarizm”, “Bayrek Kuşçuoğlu”, “Nefes Alma Teknikleri” adlı kitapları yayınladım. Konser ve seminerlere katıldım. Her şey güllük gülistanken birden bire yine sürgün olmak zorunda kaldık. Suçlu arasan bulamazsın ama sonuç olarak ben yine sürgünüm. Çok yakında yine maceralı bir seferim başlayacaktır.”
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.