PİRHA- HDP İzmir İl Örgütü’ne yönelik saldırıda Deniz Poyraz’ın katledilmesini değerlendiren Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Kurucu Başkanı Turgut Öker, saldırının faillerini tanıdıklarını belirterek, “Bu ortamı mevcut siyasi iktidar yıllardır oluşturmuş durumdadır. Son dönemde ise direkt HDP’yi yok edilmesi, ortadan kaldırılması gereken bir düşman olarak değerlendiriyor” diye konuştu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’ne yönelik ırkçı saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz’ın katledilmesi birçok kentte gerçekleştirilen eylemlerle protesto edildi. HDP İzmir İl Örgütü binasında incelemelerde bulunan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Kurucu Başkanı ve HDP Halklar ve İnançlar Komisyonu üyesi Turgut Öker katliamın göz göre göre geldiğini ifade etti.
İktidarın kaostan beslenerek tehditle demokratik muhalefeti susturmaya çalıştığını kaydeden Öker, bütün demokratik kitle örgütlerinin yöneticilerini ve HDP’yi hedef göstererek düşmanlaştıran iktidarın bu katliamın sorumlusu olduğuna vurgu yaptı.
“KATLİAM ARKASINDA İKTİDARIN VE YARATTIĞI ZEMİN VAR”
HDP İzmir İl Örgütü karşısında bir yılı aşkındır kurulan polis noktası önünden elini kolunu sallayarak geçen katil Onur Gencer’in bu katliamının arkasında siyasi iktidarın yarattığını zeminin olduğuna işaret eden Öker, “Böyle bir vahşet şaşırtıcı denilemeyecek bir ortamda yaşıyoruz. Bu ortamı mevcut siyasi iktidar yıllardır oluşturmuş durumdadır. Son dönemde ise direkt HDP’yi yok edilmesi, ortadan kaldırılması gereken bir düşman olarak değerlendirmeye başladılar. En tepedeki Cumhurbaşkanından İçişleri Bakanı’na her ağzını açtıklarında HDP ve üyelerini potansiyel düşman gözüyle değerlendirdiler. Dışarıda bu kadar sivil polis sözüm ona tedbir amaçlı kulübe oluşturmuşken onların arasından katilin elini kolunu sallayarak bir çanta içerisinde donanımlı silahlarla buraya girmesi ferdi bir olay olarak değerlendirilemez. Bu işin arkasında siyasi iktidar ve onun zemini üzerinden yaratılan bir katliam var” ifadelerini kullandı.
“POLİSLER KATLİAM OLACAĞINI NEREDEN BİLİYORLAR?”
Öker, nefret dili kullanarak düşmanlaştırma politikası ile toplumu kutuplaştıran, çatışma ortamını tahrik eden iktidarın Deniz Poyraz katliamı ile birlikte, bundan sonra işlenebilecek benzer katliamların sorumlusu olduğunun altını çizdi.
İktidar bloğunun başta HDP olmak üzere muhalefete gözdağı veren söylemleri ve tehditlerinin, Deniz Poyraz’ın katline giden yolun taşlarını döşediğini sözlerine ekleyen Öker, “Burası kan gölüne çevrildi. 35 işaretleme yapılmış ve bunlar kurşun izi. İçeriye giriyor ve katliam yapıyor. Bundan haberdarlar. İl yöneticisi arkadaşımız aşağıda aracı park etmek amacıyla bulunur iken daha kurşun sesleri gelmeden önce sivil polisler HDP binasına yönelik saldırı olduğunu söylüyorlar. Bu ifadelerden sonra kurşun sesleri geliyor. İçeriye birinin girdiğini ve burada bir katliam olacağını nereden biliyorlar?” diye sordu.
“PROVOKASYONA GELMEYİN DEMEK SON DERECE ANLAMSIZ”
Gerçekleşen saldırı sonrasında kimi isimler ve çevrelerce yapılan “provokasyona , oyuna gelmeyin” söylemlerini hatırlatan Öker, “Bunun karşısında provokasyona gelmeyelim ifadesi çok kullanılıyor. Bu katliamların üzerinden ülkeyi ve toplumu teslim almaya çalışanların amacına hizmet edecek bir davranış. Onlar zaten bu katliamlar ile toplumu teslim almak istiyorlar. Sizde bu durumda sokağa çıkamayarak, tepki göstermeyerek peşinen onların amacına hizmet etmiş oluyorsunuz. ‘Oyuna gelmeyelim’ deniyor, böyle bir oyun mu var ki? Demokrasi güçlerinin bu katliamları gerçekleştirenlere karşı yürüyüş yaparak, karanfil bırakarak başka yaptıkları bir şey var mıdır da ‘oyuna gelmeyelim’ deniyor” diye konuştu.
“BİRLİKTE MÜCADELE İLE ANCAK KARANLIK GÜÇLER ALAŞAĞI EDİLEBİLİR”
Öker, siyasi cinayetlerinin olmadığı demokratik bir ülkede halkların beraber yaşaması için sokakta ortak mücadeleyi birlikte yükseltme çağrısında bulundu. Alevilerin de bu katliamlara sessiz kalmayacağını ve bütün gücüyle karşı koyacağına dikkat çeken Öker, şöyle konuştu:
“Bu ülkede nefreti, kanı, katliamları bir daha yaşamak istemeyen toplumsal kesimlerin tamda bir arada olması gereken bir gün. Gün boyu siyasi partilerin temsilcileri geliyor. Gönül isterdi ki; mevcut siyasi partilerin genel başkanları gelsinler, buradan bir mesaj versinler. Demokrasi güçlerinin birlikte davranışı ancak caydırıcı olabilir. Diğer türlü evlere kapanıp sokağa çıkmayarak, sokağı kan emicilere bırakarak bu olumsuzluktan kurtulma şansımız yok. Birlikte mücadele ancak o karanlık güçleri alaşağı edebilir.
Aleviler, Alevi kurum başkanları dünde buradaydı, bugünde burada olacak. Doğru olanı yapıyorlar. Alevi kurumları, çatı örgütlerimiz bu katliamı kınayan açıklamalar yaptılar. Hepimiz de bunun bilincinde farkındayız. Bugün suskun kalır isek yarın kendimiz açısından da feryadımız duyan kimse kalmaz. Böylesi süreçlerde hep mazlumlara yönelik katliamlar gerçekleştirilir. Bundan sonraki süreçte yeni katliamları önlemek ve canlarımızı kaybetmemek adına bunu kendimizi yapılmış sayarak bütün gücümüzle karşı koymamız lazım.”
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.