PİRHA-Sütlüce bölgesinde yapımı planlanan katı atık bertaraf tesisine ilişkin Sütlüce Yöresi Köylüleri Ve Kırmızı Dağ Çevre Platformu Dersim Belediye’si önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Kırmızı Dağ Çevre Platformu adına Yılmaz Çelik okudu. Çelik, “Ormanlarımız milli servetlerimizdir. Ormanlarımız partiler, siyasetler üstü bir konu olup herkesi ilgilendirmekte, korunması ve geliştirilmesi de anayasal güvence altında bulunmaktadır” dedi.
Sütlüce bölgesinde yapımı planlanan katı atık bertaraf tesisine ilişkin Sütlüce Yöresi Köylüleri Ve Kırmızı Dağ Çevre Platformu Dersim Belediye’si önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı Kırmızı Dağ Çevre Platformu adına Yılmaz Çelik okudu. Çelik, “Sütlüce yöresi köylüleri olarak, bir daha geri getirilemeyecek ormanları, dereleri, vadileri ve yerleşim alanlarını tehdit eden bu proje ile ilgili görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmayı 5 Dünya Çevre Günü arifesinde bir görev biliyoruz. Ormanlarımız milli servetlerimizdir. Ormanlarımız partiler, siyasetler üstü bir konu olup herkesi ilgilendirmekte, korunması ve geliştirilmesi de anayasal güvence altında bulunmaktadır” dedi.
“50-60 MİLYON LİRA İÇİN MİLLİ SERVETİMİZ OLAN ORMANLAR YOK EDİLEMEZ”
Projenin uygulanmak istendiği alanda 50 binden fazla meşe ve ardıç ağacı yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Çelik, “Oysa projenin uygulanabileceği üzerinde tek ağaç bulunmayan, tek bir ağacın kesilmeyeceği alanlar, araziler mevcut. Bu ısrar niye? Avrupa’dan gelecek 50-60 milyon lira için milli servetimiz olan ormanlar yok edilemez. Kırmızı Dağ ormanları Kaz Dağları’ndan değersiz mi? Projenin uygulanmak istediği alanda organik arıcılık yapılmakta. Oysa projenin uygulanabileceği üzerinde tek bir arı kovanının bulunmadığı yani arıcılığın yapılmadığı binlerce hektar orman olmayan arazi mevcut. Bu ısrar niye? Avrupa’dan gelecek 50-60 milyon lira için köylünün önemli bir geçim kaynağı olan organik arıcılık yok edilemez. Kırmızı Dağ ormanlarının İkizdere kadar anlamı yok mu?” dedi.
“BİZ DOĞANIN EFENDİSİ DEĞİLİZ, ONUN PARÇASIYIZ”
Projenin uygulanmak istendiği alanda nesli tükenme tehdidi altında bulunan ve Bern Sözleşmesiyle Koruma altına alınmış olan vaşak, bozayı, dağ keçisi ve kurt habitatı bulunduğunu dile getiren Çelik, “Avrupa’dan gelecek 50-60 milyon lira için bu canlıların yaşam alanı yok edilemez, biz insanoğlu doğanın efendisi değiliz, onun parçasıyız. Ormandaki yabana, uçan kuşa, börtü böceğe, yerdeki karıncaya saygı duymak zorundayız. Dillerinden Dersim, Munzur, Alevilik, ekoloji, orman, çevre, doğa, halk gibi kelimeleri düşürmeyenler, bunları vitrin malzemesi olarak kullananlar da Kırmızı Dağ-Sütlüce köyleri, ormanları ve yaban yaşamı konusunda ağız birliği etmişçesine sus pus olmaya, adeta üç maymunu oynamaya devam etmektedirler. Bu utanılacak ve dersler çıkarılacak olaydır” diye konuştu.
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.