PİRHA- Dersim’in Mazgirt ilçesine bağlı Muxundi (Darıkent) köyünün ardından 3 köyde daha karakollardan ezan okutulmasına İzmir’den tepki geldi. Demokratik Alevi Dernekleri İzmir Şube Eşbaşkanları ve Kureyşan Ocağı Piri Hamza Takmaz, itirazlarının farklı inançların ritüellerine değil Alevi köylerinin asimile edilmesine karşı olduğuna işaret ettiler.
Dersim’in Mazgirt ilçesine bağlı Muxundi (Darıkent) köyüne Tunceli Valisi Mehmet Ali Özkan’ın bir süre önce yaptığı ziyaretin ardından ezan okutulmaya başlanmış ve bu duruma karşı köylüler ve Aleviler dışında farklı inanç temsilcileri de tepki gösterdi.
Mazgirt ilçesine bağlı Muxundi (Darıkent) köyünün ardından Germisi (Bulgurcular), Dırban (Kızılkale), Farac (Akdüven) köylerinde de ezan okutulmaya devam ediyor.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şube Eşbaşkanları Nebahat Çelik- Zeynel Bozkurt ve Kureyşan Ocağı Piri Hamza Takmaz duruma tepki gösterdi.
“DERSİM’İ İNSAZSIZLAŞTIRDILAR, GERİ KALANI ASİMİLE ETMEK İSTİYORLAR”
Alevi köylerinde ezan okutulmasından kısa bir süre önce yine Dersim’de gündeme gelen tarikat örgütlenmesini hatırlatan DAD İzmir Şube Eşbaşkanı Nebahat Çelik, iktidarların kendi hedefleri doğrultusunda farklı inançları tekeline alarak kullandığı eleştirisini yöneltti.
Çelik, “Röportajı okurken köylüler ismini vermek istememişti. Belli ki köylüler üzerinde bir baskı var. Bu ilk değil. Dersim üzerinde bir asimilasyon politikası var. Daha düne kadar Alevi köylerine zorla cami yapılıyordu, şimdi karokollardan ezan okutuluyor. Yine tarikatların Dersim’de örgütlenmesi devam ediyor. Dersim’i insansızlaştırdıkları gibi geri kalanları da bu tür politikalar ile asimile etmek istiyor. Sadece Alevilerin değil Sünnilerin de rızalığını almıyorlar. İnançları tekellerine almış durumdalar. İktidar istediği gibi bunu yönlendirmeye çalışıyor. Bir zamanlar çocuklarımızı alıp İmam Hatiplere götürdüler. Aşama aşama ne tutturabilirseler, başarılı oluyorlar. Aleviler olarak örgütlü bir tepki gösteremediğimizde bunların devamı geliyor. Bu konuda Alevi kurumlarına, Alevilere büyük bir görev düşüyor. Buna dur demek gerekiyor. Aksi takdirde devamı gelecektir” diye konuştu.
“ASKERİ İMAM HATİPLİĞE SOYUNUYOR”
Kureyşan Ocağı Piri Hamza Takmaz ise Alevi köylerinde ezan okutulmasının yalnızca bir asimilasyon politikası değil aynı zamanda Dersim kültürü ve inancına saygısızlık anlamına geldiğini ifade etti. Tarikatlar ve Şiacılar eli ile Dersimli çocukların asimile edildiğine işaret eden Takmaz, karakolların İmam Hatiplere soyunduğunu ifade etti.
Takmaz, sözlerine şöyle devam etti:
“Azınlık olan inançlar, halklar üzerinde sürekli bir baskı var. 80’li yıllarda özellikle Çorum, Tokat gibi yerlerde megafonlarla ezan okutuluyordu. Dersim’de tarikat örgütlenmeleri gündeme geldi. Ne işleri var Dersim’de. Yine Dersim’de megafonlarla ezan okutuluyor. Askeriyenin görevi nedir? Okuldan tutun yaşamımıza çocuklarımız üzerinde politikalar var. Bunu müftüler ile Şiacılarla yapılıyor. Dersimli çocuklar İran’a gönderiliyor.
Askeriye Mazgirt’teki köylerde ezan okutturuyor. Diyanet’e gerek yok askeriyenin kendisi bir Diyanet olmuş zaten. Buda Alevilerin örgütsüzlüğünden kaynaklanıyor. Basın açıklamaları yapıyoruz ve tepkimiz bitiyor. Ezan okunmasına karşı değiliz, inançlara saygılıyız. Ama bu köyler Alevi köyleri .Bunun yapılması insan haklarının çiğnenmesidir. Askeriyeler İmam Hatipliğe soyunmasın. Kınıyorum.”
“SEYİRCİ KALIYORUZ, TEPKİ GÖSTEREMİYORUZ”
DAD İzmir Şube Eşbaşkanı Zeynel Bozkurt da 12 Eylül askeri cuntasının atadığı dönemin valisi Kenan Güven’in devlet eliyle, halk üzerinde yarattığı baskıyı ve sayısı 5 binden bahsedilen Alevi çocukların imam hatiplere gönderilmesini hatırlattı.
Bozkurt, tepkilerinin bir başka inancın ritüellerine değil, Aleviliği asimile etmek isteyen egemenlere olduğuna vurgu yaparak, “Uzun süredir gelen bir politika var. 12 Eylül faşist darbesi ile beraber Dersim’ bir general vali atanmıştı. Alevi köylerine cami yaptırıyordu. Çok sayıda Alevi çocuklar bu dönem içerisinde İmam Hatip okullarına yerleştirildi. Yine cemaatler- tarikatlar eli ile Alevi çocukları yurtlarda yetiştirilerek kendilerine yabancılaştırıldılar. Tunceli Valisi’nin ziyaretinden hemen sonra merkezi sistem ile köylerde ezan okutulmasını kınıyorum. Bu ezana karşı bir tavır değil. Orada yaşanan bir inanç vardır. Alevi-Sünni iç içe yaşayan bir karışık köy olsa evet dini ritüelleri için ezanın okunmasını anlarız. Ama Alevilerin yaşadığı yerlerde bunun yapılması saygısızlıktır. Asimilasyon politikasının devamıdır. Alevi kurumlarının, cemevlerinin, Alevilerin buna karşı çıkması gerekiyor. Seyirci kalıyoruz, tepki gösteremiyoruz” dedi.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.