PİRHA- HDP Milletvekili Oya Ersoy, TBMM Genel Kurulu’nda İstanbul Sözleşmesi’nin tek taraflı feshi kararı sonrasında kadın cinayetlerindeki artış ile kadınlara yönelik baskılar üzerine söz alarak “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda katledilen kadınları gündeme getirdi. Ersoy katledilen kadınların isimlerini okuyarak “Leyla, Alara, Yeter, Necla, Sezen, İslim, Rabia, Meral, Serpil, Nagihan, Zülfi Nur, Meral, Hatice, Fatma, Seda; bu ismini saydığım kadınlar sadece siz İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı aldıktan sonra erkek şiddetiyle hayatını kaybeden kadınların, basına yansıyanlarından bazılarıdır” dedi.
“SÖZLEŞME UYGULANSA ŞİDDETSİZ BİR HAYAT KURULABİLİRDİ”
Katledilen kadınların anısı önünde saygıyla eğildiğini ifade eden Ersoy, “Türkiye’nin dört bir yanında “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” diyerek tüm saldırılara rağmen direnen, haklarına ve hayatlarına sahip çıkan kadınların mücadelesini selamladı.
Ersoy, “Günde en az 2 kadının katledildiği ve yüzlercesinin şiddete uğradığı bir coğrafyada kadını en üst düzeyde koruyucu tedbirleri almak devletin yükümlülüğüdür ve görevidir. Siz, İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddeti artırdığını iddia ediyorsunuz ama sözleşmeyi hiçbir zaman uygulamadınız ve bu sözleşme etkin uygulansa kadınlar ve LGBTİ+’lar, için şiddetsiz bir hayat kurulabilir, kadın katliamlarının önüne geçilebilirdi” şeklinde konuştu.
“EŞİTSİZLİĞİ ÖRGÜTLEYEREK Mİ ŞİDDETİ ÖNLEMEYİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ?”
İstanbul Sözleşmesi’nin ‘kadına yönelik şiddeti önleyici mekanizmaları geliştirin’ diyen Ersoy, şunları belirtti:
“İstanbul Sözleşmesi der ki: “Şiddete maruz kalan kadınlara yönelik koruyucu önlemleri alın.” Siz sözleşmeden çıkma kararı aldıktan sonra Adana ve İstanbul Pendik’te şiddet ve tehdit nedeniyle karakola başvuru yapan kadınlara “Artık o işlere biz bakmıyoruz, savcılığa ya da aile mahkemelerine başvurun.” Eski usule döndü artık, “Tehdit edileceksin, darp raporunu alacaksın, bunları yapacaksın ki seni sığınma evine gönderelim.” yanıtlarını aldı. Geçici koruma, şiddet uygulayanın uzaklaştırılması gibi önlemleri almak, avukat istiyorsa avukata yönlendirmek, sığınma evine gitmek istiyorsa ŞÖNİM’lere göndermek kolluğun zorunlu görevidir. Siz sözleşmeden çıktıktan sonra, kolluk görevini yerine getirmemeye ve kafasına göre “Sen şuraya git.” demeye başladı. Başvurularını almayarak koruma kararlarını uygulamayarak mı şiddeti önlemeyi düşünüyorsunuz?”
“ŞİDDET FAİLİ ERKEKLER SEVİNİYOR”
Ersoy, konuşmasının devamında “Etkin soruşturma ve yargılama yürütün” diyerek şunları dile getirdi:
“Siz sözleşmeden çıkma kararını aldıktan sonra şiddet faili erkekler “Cezamı iptal ettirebilir miyiz?” diye sevinçle avukatlarına başvurmaya başladı. Şiddet faili erkekleri yargılamak yerine Denizli’de yaşayan 4 şartlı mülteci kadın İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldığı için önce gözaltına alındı, sonra haklarında sınır dışı kararı alındı. 8 Mart eylemine katıldıkları gerekçesiyle Mersin Akdeniz Belediyesi yani AKP’li belediye 4 kadın işçiyi Kod 29’a göre işten attı. Erkek şiddeti failleri yerine anayasal haklarını kullanan kadınları yargılayarak mı şiddeti önleyeceksiniz?” OHAL fırsatçılığıyla siz, kadın örgütlerinin hepsini kapattınız ve İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı aldıktan sonra Diyarbakır’da kadınları gece yarısı operasyonlarıyla gözaltına alıp susturmaya çalışıyorsunuz. İçişleri Bakanlığı belediyelere soruşturma yürütür gibi temel görevlerini sorgulayıcı şekilde LGBTİ+ çalışmaları yürütüp yürütmediğini soruyor. Ne yapacaksınız, bu belediyelere de mi kayyum atayacaksınız?”
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİZİM”
“Biz kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ilan edildiğinden beri Türkiye’nin dört bir tarafında sokaklardayız. Hakikati haykırdıkları için sesleri kesilmeye çalışılan kadınların sokaklarda haykırdıklarını bir kez de bu kürsüden duyun: “İstanbul Sözleşmesi” bizim” diyen Ersoy, “İstanbul Sözleşmesi hâlâ yürürlükte ve her satırını uygulatana kadar biz mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi..
“YA GÖREVİNİZİ YAPIN YA DA İSTİFA EDİN”
Ersoy, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamakla yükümlü olduğu hâlde uygulamayanlar, koruma taleplerini karşılamayanlar, şiddeti önleyemeyenler, cezasız bırakanlar, eşitliği sağlamayanlar cinayetlerin suç ortağı olduğunu vurgulayarak, “Açıkça söylüyoruz ya görevinizi yapın ya da istifa edin çünkü biz bir kişi daha eksilmeye tahammül etmeyeceğiz bundan sonra.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.