PİRHA- İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu ve İstanbul Tabip Odası Covid-19 İzleme Grubu, bir basın toplantısı yaparak, Covid-19 vakalarıyla ilgili bilgileri ve önerilerini paylaştı. Yapılan açıklamada, İstanbul’u tam bir felaketin beklediği belirtilirken, pandeminin hastanelerde değil birinci basamağın çalışma alanı olan toplum genelinde kazanılabileceği kaydedildi.
İstanbul’da koronavirüs vaka artışları alarm veriyor. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu ve İstanbul Tabip Odası Covid-19 İzleme Grubu, saat 13.00’te İstanbul Tabip Odası’nda (Cağaloğlu) basın toplantısı yaparak, Covid-19 vakalarıyla ilgili bilgileri ve önerilerini paylaştı.
“Pandemi tsunamisi hastanelerde değil, toplumda, toplumla birlikte karşılanmalıdır” başlığıyla yapılan açıklamada, “Türkiye’nin salgının birinci dalgasını bile baskılayamadan mevsimsel grip dönemine yüksek bir hasta yüküyle girdiğini görmekteyiz” denildi.
“İSTANBUL’U TAM BİR FELAKETİN BEKLEDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR”
Açıklamada şöyle denildi:
“Hem Türkiye’de hem de dünyada Yeni Koronavirüs Hastalığı (COVlD-19) pandemisinin önemli bir dönemecinden geçiyoruz. Salgın eğrisine baktığımızda ise Türkiye’nin salgının birinci dalgasını bile baskılayamadan mevsimsel grip dönemine yüksek bir hasta yüküyle girdiğini görmekteyiz. Dünya genelinde de benzer bir durum söz konusu olup salgının giderek artış özellikle Avrupa kıtasında yeniden kapanmaları gündeme getirmiştir. Türkiye’de ve özellikle İstanbul’da salgın Nisan ayında en büyük pikini göstermiş, Haziran’da vaka sayıları azalmış, ancak yaşamın hızla ‘(normalleşmeye” geçirilmesi ile vaka sayıları tekrar artmış, Ekim ayında 1. dalganın ikinci büyük pik dönemine girilmiştir. COVlD-19 pandemisi sürecinde tüm ülkede vaka artışı devam ederken İstanbul’da çok daha hızlı bir artış olduğu, bu artışın durdurulamadığı bir durumda ise İstanbul’u tam bir felaketin beklediği görülmektedir. İstanbul hem nüfusun kalabalık olması hem de nüfus yoğunluğunun çok fazla olması sebebiyle, vaka sayısındaki artışın çok daha dramatik boyutta gerçekleşeceği özelliklere sahiptir.”
Yoğun çalışma yaşamının devam ettiği İstanbul’da hem sağlık çalışanlarını, hem de halkımızı kış döneminin başlaması, hava kirliliğinde artış ile birlikte zor günler beklediği belirtilen açıklamada şu önerilerde bulunuldu:
- Ev içinde bulaşmanın çok yaygın olduğu gerçeği göz önüne alınarak; mevcut algoritmaya göre hastaneye yatışına gerek görülmeyen ancak, evde izolasyon önerilen asemptomatik veya hafif semptomlu hastalardan ev koşulları izolasyon için uygun olmayanlar, evde Covid-19 açısından yüksek riskli birey bulunanlar ücretsiz olarak yurt, misafirhane veya otellerde gözetim altında tutulmalıdır.
- İstanbul’da bu zamana kadar açılan sınıflara ek olarak Kasım ayından itibaren 5. ve 9 . sınıflarda yüz yüze eğitime geçilmesi, zaten artmış olan salgının boyutunu daha da artırabilir. Okullar, TTB, uzmanlık dernekleri ve eğitim sendikalarının önerileri ile sıkı önlemler alındıktan sonra açılmalıdır. Okullarda personel eksikliği giderilmeli, tuvalet vb. ortak kullanım alanlarında temizlik kurallarına uygun koşullar
- Şeffaf veri paylaşımı, yaygın test yap”ması, Sağlık Bakanlığı’nın tedavi rehberlerinin bilimsel verilerle düzenlenmesi önemlidir. Bu amaçla Sağlık Bakanlığı; Bakanlık Bilim Kurulu’nun konunun bizatihi içinde olan uzmanlık derneklerinin görüşlerine şeffaf ve açık biçimde başvurmalı, hatta bu görüş raporları kamunun erişimine açık olmalıdır.
- Özel hastaneler için SGK COVlD-19 paketi tekrar hayata geçirilmeli, tanı ve tedavi giderlerinin geri ödemesi sağlanmalıdır. İhtiyaç halinde özel hastanelerin sevk ve idaresi tamamen Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmelidir.
- Sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonu arttırmak için ek ödeme adaletsizliği giderilmeli, performansa bağlı ödeme şekillerinden vazgeçilerek maaşlar insanca, yaşamı sağlayacak düzeye getirilmelidir.
- Sağlık çalışanları için güvenli çalışma koşulları sağlanmalı, düzenli test yapılmalı, grip aşısı yapılmalı ve COVİD-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
- İstanbul’da sosyal destek paketleri ile desteklenerek toplumsal hareketliliğin sınırlandırılması ihtiyacı vardır.
- Pandemi tsunamisi hastanelerde değil, toplumda, toplumla birlikte karşılanmalıdır!
“PANDEMİ HASTANELERDE DEĞİL, TOPLUM GENELİNDE KAZANILABİLİR”
Açıklamada, pandeminin hastanelerde değil birinci basamağın çalışma alanı olan toplum genelinde kazanılabileceği belirtilerek, “Birinci basamak sağlık hizmetleri organizasyonu hızla bölge temelli yapılanmaya dönüştürülerek salgın ile mücadeleye uygun hale getirilmelidir. Toplumun tüm kesimlerinin salgın sürecine katkı ve katılımının etkili mekanizmaları kurulmalıdır. İllerin pandemi ve il hıfzısıhha kurullarında ilgili yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının sendika ve odaların temsiliyeti sağlanmalı, illerin kendi kararlarını (bölgesel kapanma, toplumsal hareketliğin azlığı, toplu törenler vb.) bağımsız şekilde alabilme hakkı tanınmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.