PİRHA-PSAKD Diyarbakır Cemevine elektrik bağlanması ve aboneliğin sağlanması için açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Avukat Cafer Koluman, ikinci duruşmanın 15 Aralık’ta yapılacağını belirterek, “İstenen belgelerin gelmesi halinde bu tarihte büyük ihtimalle karar verileceğini düşünüyorum. Emsal kararlar var. Temennimiz mahkemenin bir an önce burada yaşayan Alevi toplumuna yeni bir karar vermesi bizim arzumuz ve beklentimizdir” dedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Diyarbakır Şube/Cemevi, elektriğin Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye (DEDAŞ) kesilmesi ve aboneliğin verilmesi, elektriğin bağlanması konusunda Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 10 ay önce dava açmıştı.
Pandemi dolayısıyla davanın ilk duruşması 20 Ekim’de görüldü. İkinci duruşma ise 15 Aralık’ta görülecek.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Diyarbakır Şube/ Cemevi önceki başkanı Avukat Cafer Koluman, davaya ilişkin PİRHA’ya konuştu.
“DEDAŞ, DİYARBAKIR MÜFTÜLÜĞÜ’YLE MUHATAP OLMAMIZI İSTEDİ, KABUL ETMEDİK”
Koluman, “Taleplerimiz netti. 2018 Ekim ayında cemevinin elektriği aniden kesildi. 4,5 yıldır cemevinin elektriği kaçak kullandığı, fatura ödemediği gerekçesiyle elektrik enerjimiz kesintiye uğradı. Yapmış olduğumuz tüm girişimler sonuçsuz kaldı. DEDAŞ’a başvurduk öncelikle. Buranın bir cemevi olduğunu, cemevlerinin Alevilerin ibadethanesi olduğunu, nasıl ki diğer ibadethaneler elektrik enerjisinden muaf tutuluyorsa, Alevilerin ibadethanesi olan ve Diyarbakır’ın ilk cemevi olan bu cemevinin de elektrik faturasından muaf tutulması hususunda talepte bulunduk. Maalesef DEDAŞ Alevi toplumuna bir cevap verdi. Madem siz oranın ibadethane olduğunu düşünüyorsunuz o zaman muhatabınız biz değil Diyarbakır Müftülüğü’dür. Dolayıyla siz bu sorunu müftülüğe iletirseniz müftülük sizinle muhatap olsun, dedi. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı’na karşı çıkıyoruz. Diğer taraftan müftülükle muhatap olmak bizler açısından derin çelişkiydi. Bu itibarsızlığa biz başvurmadık” diye konuştu.
“VALİLİK VE BELEDİYE DE BAŞVURUMUZU SONUÇSUZ BIRAKINCA DAVA AÇTIK”
Elektrik sorununun çözümü için Diyarbakır Valiliği’ne de başvurduklarını belirten Koluman, şunları ifade etti:
“Valilik de başvurumuzu sonuçsuz bıraktı. Son olarak bağlı olduğumuz Bağlar Belediyesi’ne başvuru yaptık. Bağlar Belediyesi iki satırlık bir cevap verdi bize. ‘Ödenek yokluğu nedeniyle bu talebinizi karşılayamıyoruz’ dedi. Sonuçta belediyeler kültürel faaliyetlerin gelişimine, eğitimin gelişimine, yerelin gelişimine temel hizmet sunmak zorundalar. Bağlar Belediyesi’ne başvurmamızın temel sebebi de buydu. Nihayetinde bu bizim kültürel faaliyetimizdir, ibadetimizdir. Burada bir sıkıntı yaşıyorsak haliyle sorunu yerelle çözmek daha mantıklı ve iyi olur düşüncesinden hareketle Bağlar Belediyesi’ne başvuru yaptık. Bağlar Belediyesi de bu talebimizi reddetti. Son olarak dava açmak zorunda kaldık.”
“DAVADA TEDBİR TALEBİNDE BULUNDUK, YEREL MAHKEME REDDETTİ”
Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada tedbir talebinde bulunduklarını söyleyen Avukat Cafer Koluman, mahkeme sürecini şöyle anlattı:
“Tedbir şuydu: Nihayetinde biz geçici olarak bağış toplayarak, aidat toplayarak, yardım toplayarak elektrik sorununu çözebiliriz. Alevi toplumunun gücü de yetiyor. Ama bunlar geçici çözüm. Önemli olan kalıcı çözüm yaratmaktır. Kalıcı çözüm yargı kararlarıyla olur, yasal düzenlemeyle olur. Ama bugüne kadar yapmış olduğumuz tüm girişimlere rağmen fiiliyatta böyle bir gerçeklik olduğu halde bu konuda hiçbir yetkili, hiçbir yönetici bir yasal düzenleme girişiminde bulunmamıştır. Kimi duyarlı vekiller böyle bir talepte bulunsa bile hep AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedilmiştir. Dolayısıyla sonuç alınmayınca bu davayı açtık. Üç gün içerisinde tedbir verilsin ki bir an önce faaliyetlerimize başlayalım. Faaliyetlerimiz her hafta olmasa bile orada yapılan cem ibadetimiz var, taziyelerimiz, cenaze erkânları hizmeti var, semah çalışmaları var. Dolayısıyla bu faaliyetlerin devam etmesi adına üç gün içerisinde tedbiren elektrik enerjisinin sağlanmasını talep ettik. Yerel mahkeme (Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi) bu tedbir talebimizi reddetti.
“DİYARBAKIR BÖLGE MAHKEMESİ, YEREL MAHKEMENİN KARARINI ONAYLADI, İSTİNAF BAŞVURUMUZU REDDETTİ”
Biz bu ret kararına karşı üst mahkeme dediğimiz Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yaptık. Bölge Adliye Mahkemesi de ‘buranın cemevi olduğu konusunda, Alevilerin ibadethanesi olduğu konusunda herhangi bir tartışma yok, dedi. Gerek AİHM kararları, gerek Danıştay ve Yargıtay kararlarına atıf yaparak böyle bir gerekçe sunuyor ancak tedbir verilmesi hususunda yerel mahkeme kararını onayladı. Dolayısıyla bizim ara karara yönelik istinaf başvurumuzu reddetti.”
“CEMEVİNDE KEŞİF YAPILMASI BİZİ RENCİDE EDERDİ”
Koluman, “Gerek yerel mahkemenin, gerek Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf başvurusunun ret kararının gerekçesine bakıldığında yargılama yapılmalı, araştırma yapılmalı, şeklinde. Karar, keşif yapılmasına bir işaretti. Keşif usulü gerçekten bizi rencide ederdi. Düşünün, bir gerçeklik var ortada ve bu gerçeklik Alevilerin ibadethanesi. Bütün toplum da bunu böyle biliyor. Yasal statü kazanmamış olabilirsin ama bin yıllardır devam eden bir gerçeklik var. Tüm toplum tarafından bilinen bir gerçekliktir. Bizim bu değerimiz üzerinden keşif yapılması, hiçbir şey bilmezmişiz gibi oradan bir şey elde edilmeye çalışılması bizleri rahatsız ederdi.
20 Ekim’de Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada bütün verileri anlattıklarını dile getiren Koluman, şunları kaydetti:
“Buranın yaklaşık 10 yıllık faaliyeti olduğu, Diyarbakır Büyükşehir kayıtları incelenirse buranın cemevi olarak tahsis edildiği, muhit alanının dini tesis alanı olarak geçtiği, bu paralelde cemevi yani ibadethane olması sebebiyle su faturasından muaf olduğumuzu dile getirdik. İbadethane olduğundan dolayı biz bugüne kadar su faturası ödemedik. Dolayısıyla DEDAŞ’ın yaklaşımının bu doğrultuda olmasını talep ettik. Burada keşif yapılmasına karşı çıktığımızı, bu gelen evraklar, toplanan deliller üzerinden zaten buranın cemevi olduğu sabittir. Yerel mahkeme de ara bir karar kurdu. Keşfin yapılmayacağı hususunda bir karar kurdu ancak kolluk araştırması sonucu buradaki yapının hangi amaçla faaliyet gösterdiği, adres bilgileri verilerek ara karar kurdu. Duruşma gününe kadar kolluk tarafından, cemevi görevlilerinden, yöneticilerinden bilgi almak suretiyle rapor düzenlenerek mahkemeye ulaştığı zaman, mahkeme tedbir konusunda tekrar bir değerlendirme yapacaktı. Çünkü biz tedbir talebimizi yine yeniledik.”
“BAĞIŞLARLA BORÇ ÖDENDİ VE CEMEVİNE ELEKTRİK BAĞLANDI”
Bağış ve yardım kampanyası sonucu toplanan paralarla DEDAŞ’a ödeme yapıldığını ve elektriğin bağlandığını ancak bunun kalıcı bir çözüm olmadığını belirten Avukat Koluman, “Esas olan burada mahkemenin, yargı mekanizmasının yaklaşımıdır. Ortada bir gerçeklik var. Emsal kararlar var. Bu emsal kararlardan hareketle biz buradan farklı bir karar çıkacağını düşünmüyoruz. Temennimiz mahkemenin bir an önce burada yaşayan Alevi toplumuna yeni bir karar vermesi bizim arzumuz ve beklentimizdir” şeklinde konuştu.
İKİNCİ DURUŞMA 15 ARALIK’TA
İkinci duruşmanın 15 Aralık’ta yapılacağını söyleyen Avukat Koluman, “15 Aralık’ta istenen belgelerin gelmesi halinde bu tarihte büyük ihtimalle karar verileceğini düşünüyorum” dedi.
EMSAL KARARLAR VAR
Avukat Cafer Koluman, Türkiye’de bulunan bütün cemevlerinin aynı sorunu yaşadığını hatırlatarak, “Yardımlarla ya da belediyelerin katkılarıyla cemevlerindeki faaliyetler yürütülüyor. İstanbul’da Ataşehir şubemiz bir sorun yaşamıştı. Bu konuda gerçekten dayanışmayla hareket edilmesi gerektiği bizim beklentimizdir. Elimizdeki emsal kararlardan hareketle, Türkiye’de bulunan hangi cemevi olursa olsun bu tür sıkıntı yaşaması halinde bu konuda her türlü hukuki desteği sunmaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz” ifadelerini kullandı.
PİRHA/ DİYARBAKIR
Yoruma kapalı.