PİRHA- Sivas Madımak Katliamı’nda yaşamını yitiren Gülsüm Karababa’nın ağabeyi Hüseyin Karababa’nın katliam davasında yol alınması için Hollanda’nın ölen vatandaşı Cuanna ile ilgili müdahil olması gerektiğini söyledi. Karababa’nın bu konuda Alevilerin imza kampanyası başlatması çağrısına Demokratik Alevi Dernekleri Ankara Şube Eş Başkanı Karabudak’tan yanıt geldi. Karabudak, Cuanna ile ilgili imza kampanyasını değerlendireceğiz” dedi.
27 yıl önce Sivas Madımak Katliamı’nda yaşamını yitiren Gülsüm Karababa’nın ağabeyi Hüseyin Karababa, katliamın aydınlatılması için mücadele yürütüyor. Katliamda ölen Carina Cuanna’nın Hollanda vatandaşı olduğu ve bu ülkenin davaya müdahil olması durumunda davanın uluslararası platforma taşınacağına dikkati çeken Karababa, Alevilere de, Cuanna ile ilgili bir imza kampanyası yapmaları için çağrı yaptı. Karababa, davanın neden hala AİHM’ye taşınmamasına ise tepki gösteriyor.
Hüseyin Karababa‘nın PİRHA’daki bu açıklamalarına ve çağrısına Demokratik Alevi Dernekleri Ankara Şube Eş Başkanı Mustafa Karabudak‘tan yanıt geldi.
PİRHA‘ya konuşan Karabudak, “PİRHA’da yayınlanan Hüseyin Karababa’nın açıklamalarını okuduk. Demokratik Alevi Dernekleri olarak değerlendiriyoruz, Hüseyin Karababa’nın sesine ses veriyoruz. Bu dava bizim davamızdır. Davaya da müdahiliz. Kendisi o süreci detaylı olarak anlattı. Sürece ben de şahidim. 2007 yılında Sivas katillerinden olan İhsan Çakmak’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi metrosunda memur olarak yakalanmasıyla ilgili bir kampanya yapmıştık. İstanbul’a gittik Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması yaptık. Bir katili çalıştırdığı için Kadir Topbaş’ın istifa etmesini istedik. Sonrasında Ankara’ya geldik Hollanda Büyükelçiliği önünde bir açıklama yapmıştık. Daha sonra Ankara Hollanda büyükelçiliği ile görüşmeler yapıldı. Hollanda Hükümetine Carina Cuanna’ya, vatandaşına sahip çık demiştik” diye konuştu.
“SÜREKLİLİK OLMAYINCA SONUÇ ALAMADIK”
Yaptıkları girişimlerin anlamlı olduğunu ancak sürekliliği olmadığı için bir sonuç alamadıklarını belirten Karabudak, şöyle devam etti:
“İnsan katletmenin, canlarımızı almanın zaman aşımı olmaz. Biz Sivas Katliamı’nın ve yaşanan tüm katliamların dosyalarının tek tek açılmasını istiyoruz.
Devlet Alevilerle yüzleşmeli, Sivas Madımak’la, Çorum’la, Malatya’yla, Maraş’la Dersim’le tüm Alevi katliamları ile yüzleşmeli ki bizler de barışık olalım.
Devletin diğer bir taraftan da Alevilere dönük yapılan bir asimilasyon politikasıdır. Sürekli katledilmeleri, katillerin ceza almaması, bu yaşanan katliamlardan dolayı Alevler sürekli kendilerini gizlemiştir. 1993 yılında Madımak’ta yaşanan katliamdan sonra insanlar Aleviyim demeye başladılar, süreci takip etmeye başladılar.”
“CARİNNA CUANNA İÇİN İMZA KAMPANYASINI DEĞERLENDİRECEĞİZ”
Hüseyin Karababa’nın katliamda hayatını kaybeden Carina Cuanna için davaya Hollanda’nın müdahil olması için Alevilere imza kampanyası yapmaları için yaptığı çağrıyı değerlendireceklerini belirten Mustafa Karabudak, “Bizler özelde de böyle bir çalışma yapabiliriz. Tüm musahip kurumlarımızla da ortak neler yapacağımızı konuşup imza kampanyası ya da farklı bir çalışma başlatabiliriz. Bu işin bir de Avrupa ayağı var. Hollanda ile ilgili bir diplomasi oluşturabiliriz” dedi.
“DAVAYA SAHİP ÇIKARSAK DEVLET BELKİ ALEVİLERLE YÜZLEŞİR”
Sivas Katliamı davasına sahip çıkılmasının önemli olduğunu belirten Karabudak, “Biz davaya sahip çıkarsak, mahkemeleri ve duruşmaları güçlü tutarsak daha anlamlı olur. Belki devlet katillere sahip çıkmaz, gerçek katilleri ortaya çıkarır, onları adalete teslim eder ve Alevilerle de yüzleşir” şeklinde konuştu.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.