PİRHA- Koronavirüs salgınına karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ paketini değerlendiren DİSK/Genel-İş Mersin Şube Başkanı Göksoy, halk sağlığının gözardı edildiğini belirterek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı paketten işçiye emekçiye kuru hamaset, 65 yaş üstüne kolonya ve maske, patronlara ise zarar telafisi çıkmıştır” dedi. Göksoy, HDP’li belediyelere yönelik kayyım atamalarına da tepki gösterdi.
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü ve DİSK/Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın koronavirüs tedbirleri kapsamında geçtiğimiz günlerde açıkladığı önlem paketine tepki göstererek, bu salgının halk sağlığı sorunu olduğunu ve uygun önlemler alınması gerektiğini belirtti.
“YOKSUL VE EMEKÇİLERE DUA VE SABIR, PATRONLARA PAKET”
Göksoy, koronavirüsün, dünya halklarının sağlığını tehdit ederek yüz binleri, hastane yoğun bakımlarına düşürürken, 15 bin insanın da ölümüne yol açtığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Türkiye için paniğe gerek olmadığından tutalım da gerekli tedbirlerin alındığına kadar pek çok garanti veren konuşmaların ardından, virüsü kapanların sayısı artarken ölümlerin de yaşandığı günlerden geçiyoruz. Koronavirüs karşısında bütün ülkeler, önlemler almakta ve önlem paketleri açıklamaktadırlar. AKP iktidarı da halkın sağlığını ve yaşamını tehdit eden bu salgına karşı önlem olarak ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ adıyla önlem paketi açıkladı. Fakat açıklanan pakette halk sağlığı ve milyonlarca işçi emekçi ile ailesinin durumu göz ardı edilmiştir. AKP iktidarı önceki her kriz döneminde yaptığı gibi krizi fırsata çevirme peşinde. Koronavirüs kaynaklı yaşanan krizi, fırsata çevirme hesabıyla halkın işçi, emekçilerin ihtiyaçları ve yaşanan salgından ekonomik, sosyal, fiziksel ve psikolojik olarak korunmasının önlemlerini alınmak yerine patronların korunması için önlemler açıklanmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı paketten işçiye emekçiye kuru hamaset, 65 yaş üstüne kolonya ve maske, patronlara ise zarar telafisi çıkmıştır. İşçi emekçi aileleri yoksulluktan makarna yiyerek kriz ve korona ile mücadele ediyor. Siyasi iktidar ise kriz nedeniyle işleri yavaşlayan inşaat şirketlerinin konut satışlarını artırmak için kredi limitlerine artış getiriyor.”
“Açıklanan paketten, halk sağlığı niçin 7/24 çalışarak hayatlarını riske atan sağlık emekçisinin, 8 milyonu işsiz milyonlarca işçinin, kamu emekçisinin, emeklinin, çiftçinin, küçük esnafın payına dua ve kolonya düşerken; sermayeye ise milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve küçük esnafın vergileri ile toplanan bütçeden kaynaklar aktarılmaktadır” diyerek açıklanan ekonomik paketi eleştiren Göksoy, şunları kaydetti:
“Hiçbir felaket sınıf ayırmaz ama onunla mücadele, onun karşısında ayakta kalmak tamamen sınıfsaldır. Deprem ya da korona hep aynı. Zengine kredi, teşvik, borç erteleme işçiye emekçiye açlık, yoksulluk ve sefalet düşüyor. Kazan kazan diyerek ülkeyi yönettikleri kapitalist ahlak budur. Kâr üzerine kurulu bu düzen değişmeli.”
Siyasi iktidarın, “kriz fırsatçılığı” yapmaktan vazgeçerek, bu salgının halk sağlığı sorunu olduğundan hareketle uygun önlemler alması gerektiğini vurgulayan Göksoy, taleplerini şöyle sıraladı:
“1- Herkese parasız, nitelikli ulaşılabilir sağlık hizmeti verilmelidir.
2- “Sağlıkçılar sağlığımızdır” ilkesinden hareket ederek sağlık emekçilerinin sağlığının korunması için gerekli bütün önlemler alınmalıdır. Yeteri kadar sağlık emekçisi istihdamı için atama bekleyen sağlık emekçileri atanmalıdırlar. Çalışma saatleri kısaltılarak, salgın süresince her ay 1 maaş tutarında fazladan ödeme yapılmalıdır.
3- KHK ile ihraç edilen başta sağlık emekçileri olmak üzere tüm ihraçlar görevlerine iade edilmelidir.
4- Koronavirüs testleri bütün iller ve merkezlerde yapılsın. Halk her aşamada açıkça, ayrıntılı bilgilendirilmeli ve haber alma hakkı önündeki engeller kaldırılmalıdır.”
PİRHA/MERSİN
Yoruma kapalı.