PİRHA – AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koronavirüse karşı açıkladığı ekonomi paketini değerlendiren HDP’li Koçyiğit, açıklanan paketin toplumun beklentilerinden çok uzak olduğunu söyledi. Bu hastalıktan en çok zarar gören 65 yaş üstü yoksullar, işçiler ve sağlık emekçileri için düzenlemelerin olmadığı söyleyen Koçyiğit, cezaevlerinde bulunan tutukluların da biran önce tahliye edilmesi çağrısında bulundu.
Dünyada ve Türkiye’de yayılma hızı katlanarak artan koronavirüs (Covid-19) salgını hakkında bir dizi önlem alınıyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından önceki açıklanan “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketini değerlendiren Halkların Demokratik Partisi(HDP) Muş Milletvekili ve eski sağlık çalışanı Gülistan Kılıç Koçyiğit, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı paketin toplumun beklentilerinden çok uzak bir paket olduğunu söyledi.
“İŞÇİLERE, YOKSULLARA VE YAŞLILARA İLİŞKİN BİR DÜZENLEME ÇIKMADI”
Paketin içerisinde büyük sermaye sahiplerinin karlarının nasıl korunacağını, nasıl zarar ettirmeyeceklerine dair daha çok teşvikin olduğunun altını çizen Koçyiğit, “Bu hastalıktan en fazla zarar gören 65 yaş üstü olanlar, yoksullar, çalışmak zorunda olan işçiler ve sağlık emekçileri. Sağlık emekçilerine ilişkin hiçbir düzenleme yer almadı. Sadece 60 yaş üstü olanlar için kolonya ve maskelerin ücretsiz dağıtılacağı ifade edildi. Aslında trajik bir durum yani bugün yoksulları en fazla hastalığa açık hale getiren ısınma sorunu, barınma sorunu, beslenme sorunu bütün bunları görmeden bütün bunlara dönük hiçbir çözüm geliştirmeden sadece meseleyi getirip bir kolonyaya ve maskeye indirgemenin bu toplumla dalga geçmek olduğunu da ifade edebiliriz” dedi.
“ÇALIŞAN HERKES ÜCRETLİ İZİNE ÇIKARILABİLİRDİ”
Koçyiğit, açıklanan “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketinden kamuoyunun beklentilerini ise şöyle sıraladı:
- Şu anda çalışmak zorunda kalan bütün işçilerin işe gitmelerini engelleyecek şekilde bir ücretli izinin ifade edilmesiydi.
- Bu dönemde işten çıkarmalar yasaklanabilirdi, çünkü birçok insanın bu dönemde işsiz kalacağını çok iyi biliyoruz.
- Dar gelirliler için 2 milyon gibi bir rakam ifade edildi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı üzerinden. Çok hızı bir şekilde şu anda yerel yönetimler üzerinden bütün belediyelere ayrımsız olarak bu kaynak aktarılabilir ve yerel yönetimlerin yapacakları tespitler sonucunda da ihtiyaç sahibi ailelere çok hızlı bir şekilde ulaştırıldı. Kaldı ki bunun aynı yardım olmasına da gerek yok çok hızlı bir şekilde ihtiyaç sahiplerine, hesaplarına belirli bir miktarda nakit para yatırılabilir.
AKP’nin böyle bir durumda bir kez daha kimin safında olduğunu gösterdiğini belirten Koçyiğit, “Bir salgın durumunda bütün bir toplum risk altındayken sadece yüzde birlik bir azınlığı koruduğunu ve onun hükümeti olduğunu aslında bir kez daha açık ve net bir şekilde ortaya koydu” dedi.
Koronavirüs vakalarının her geçen gün arttığına dikkat çeken HDP’li Koçyiğit, sağlık çalışanları açısından da büyük risklerin olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Birçok hastaneler yani daha önceden çalıştığımız arkadaşlarımız ve başka yerlerden üzerinden edindiğimiz bilgi, hastanelerde sağlık emekçilerinin bu virüsten koruyacak koruyucu ekipmanların olmadığı ya da çok yetersiz olduğu yönünde. Maske bulmakta, eldiven bulmakta zorluk çekiyorlar, bir defa kullanıp atmaları gereken eldivenleri daha uzun süre kullanmaları yönünde telkinler aldıklarını, el dezenfektanlarını az kullanmaları yönünde telkinler aldıklarını ifade ediyorlar ki bunlar hem sağlık çalışanlarının sağlığını riske atıyor, hem de hizmet verdikleri hasta olmayan halkın sağlığını riske atıyor. Çünkü siz sonuçta aynı zamanda eğer hijyen koşullarına malzemede kısıtlamaya giderseniz bir hastadan bir başka hastaya enfeksiyonu yayma riskini de beraberinde getirseniz o anlamda çok hızlı bir şekilde sağlık çalışanlarının taleplerinin karşılanması gerekiyor.”
“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ TALEPLERİ GİDERİLMELİ”
Sağlık Bakanlığı’nın sağlık meslek örgütleriyle sağlık alanında örgütlü sendikalarla işbirliğine gitmesi gerektiğinin altını çizen Koçyiğit, sağlık meslek örgütlerinin taleplerinin giderilmesi çağrısı yaparak talepleri şöyle sıraladı:
“Sağlık emekçilerinin talepleri koruyucu ekipmanların hızlı bir şekilde arttırılması, sağlık çalışan sayısının arttırılması ve bu anlamda mesai saatlerinin kısaltılması, vardiyaların kısaltılması, mola sürelerinin artırılması, dinlenebilecekleri sürelerin arttırılması yani kendini iyi hissetmeleri hastalıktan korunmaları için moral değerleri çok önemli. Şu anda mevcut personel eksiğini gidermek için henüz ataması yapılmayan binlerce yüz binlerce kişi var mezun olmuşlar ama atamaları yapılmamış çok hızlı bir şekilde bunların atamaları yapılabilir. Sağlık emekçilerinin işe gidip gelirken toplu taşımaları kullanmalarının önüne geçmek için servis temin etmesi gerekiyor. 60 yaş üstündeki kronik hastalığı olan sağlık çalışanlarının da idari izinli olmalarının sağlanması gerekiyor” dedi.
“CEZAEVLERİNDE BULUNAN TUTUKLULAR SERBEST BIRAKILMALI”
Adalet Bakanlığı’ndan da açıklanan paket içinde beklentilerin olduğunu belirten Koçyiğit, cezaevlerinde bulunan dört beş kişilik odalarda 15 kişi 20 kişi kaldığını hatırlatarak, “İnsanlara sürekli televizyonlardan sosyal teması kesin, sosyal mesafenizi diye telkinlerde bulunuluyor şimdi. 4 kişilik bir hücrede 10-15 kişi nasıl sosyal mesafelerini yaşayacak. Bu insanlar temiz beslenme temiz temiz gıdaya erişim konusunda en güzel dezavantajlı gruplar temiz havaya çıkma koşulları bile çoğu zaman bulamıyorlar. Şimdi bu insanların herhangi birinin hastalanması yada cezaevindeki olası bir salgının yayılması önüne geçilemeyecek bir felaketi tetikleyecektir. Bu anlamda cezaevleri yetiştirme yurtları, huzur evleri gerçekten bütün bunlar en büyük risk grubunda ve bunların her biri de duruma göre önlem almak gerekiyor” dedi.
Koçyiğit, bütün tutuklular için adli kontrol yöntemlerinin uygulanması ve bu insanların çok hızlı bir şekilde cezaevlerinden çıkarılması gerektiğinin altını çizdi.
SOSYAL DEVLET VURGUSU
Anayasaya’da yer alan sosyal devlet vurgusunu da hatırlatan Koçyiğit, yaşam hakının en temel hak olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Anayasada Türkiye Cumhuriyeti devleti ve sosyal devlet deniliyor. O zaman bu sosyal devletin gereği açıklamada yapılmalıydı. Bizlerin de muhalefetin de bütün bir toplumda ‘hak verilmez alınır’ ilkesi gereğince bu konuda örgütlenmesi, sesini duyurması ne olursa olsun işçiye verilmeyen yoksula verilmeyen dar gelirliye verilmeyen ama patronlara hızlı bir şekilde açıklanan paketin terse çevirilmesi gerekiyor. Yani patronlara verilenlerin işçilerin emekçilerin hakkı olduğunu bilmemiz ve buna göre hareket etmemiz örgütlenmemiz gerekiyor.”
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.