PİRHA- Nükleer Karşıtı Platform Dönem Sözcüsü Aycan Özkan, Fukuşima nükleer felaketinin 9’ncu yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, “AKP hükümeti hala topluma nükleer santrali dayatarak Mersin, Sinop, İğneada‘ya nükleer santral kurdurmak istiyor” dedi ve nükleer santrallerin bir an önce durdurulmasını istedi.
Nükleer Karşıtı Platform (NKP), Fukuşima nükleer felaketinin 9’ncu yılı dolayısıyla yürüyüş düzenleyip, açıklama yaptı. Platform bileşenlerinin ve yurttaşların katıldığı yürüyüş, Silifke Caddesi’nde başlayıp Özgür Çocuk Parkı’nda son buldu.
Yürüyüş sonrası platform adına acıkama yapan NKP Dönem Sözcüsü Aycan Özkan, 1950’li yıllardan yapımına başlanan nükleer santrallerden kaynaklı felaketler yaşandığına dikkat çekti.
“NÜKLEER FELAKETLERDEN DERS ÇIKARMALIYIZ”
Özkan, “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun verilerine inanacak olursak çıkan olumsuzluklar sadece çevre ile sınırlı kalıyor. Peki gerçekten öyle mi?” diye sorarak şunları ifade etti:
“9 yıl önce bugün gerçekleşen Fukuşima nükleer felaketi sonrası ise Japonya topraklarının yüzde onu radyasyon ile kirlendiği ve bu topraklardan binlerce yıl tarım yapılamayacağı ve bölgede yaşayanların yüzde yetmişinin kansere yakalanma riskinin olduğunu Japonya hükümetinin açıklamalarından öğreniyoruz. Ancak AKP hükümeti boş durmamış, gerek Mersin Akkuyu, gerekse de Sinop’ta kurulmak istenen nükleer santraller için “vergi cenneti” olan Jersey adalarında kurduğu EUAS ICC üzerinden santrallerin inşaatına devam etmektedir. Felaketten dersini alan dünya ülkelerinin aksine AKP, enerji politikalarını yeni nükleer felaketlere davetiye çıkarmak üzere özenle sürdürüyor. 2020 yılındayız, AKP hükümeti hala topluma nükleer santrali dayatarak Mersin, Sinop, İğneada‘ya nükleer santral kurdurmak istiyor. Bunu sadece bir akıl tutulması olarak açıklayabilir miyiz? Yoksa neoliberal kapitalizmin doğayı ve yaşamı yok etme pahasına içinde bulunduğu krizden kurtulmasına yardımcı olmak mı?”
“DOĞA, BİR AVUÇ NÜKLEER SANTRAL ÇETESİ İÇİN Mİ VAR?”
“Buradan, Mersin’den soruyoruz; Bu kentin, ülkenin ve dünyanın milyonlarca yıldır süregelen doğası, ekolojisi, kültürü talanı ve yağmayı kendilerine rehber edinen bir avuç nükleer santral çetesi için mi var?” diye soran Özkan, “Şirketlerin doğayı bir sermaye birikim aracı olarak görmesine, iktidarın da eşe dosta ve akrabaya rant dağıtmasına sessiz kalmayacağız. Bizler biliyoruz ki nükleer karşıtı olmak yaşamı ve var olmayı savunmaktır. Ölümü ve yok oluşu seçmiyoruz, mücadele ediyoruz ve bundan sonra da devam edeceğiz. Her kesimden herkesi bu yok oluşa sürüklenmeye karşı mücadeleye davet ediyoruz” dedi.
PİRHA/MERSİN
Yoruma kapalı.