PİRHA- -Baba Mansur Ocağı dedelerinden Süleyman Metin, Aleviliğin bir din şeklinde vurgulanmasının yanlış olduğunu belirterek, “Aleviliği gericiliğe sokmanın bir anlamı yok. Sosyal bir olgudur Alevilik” dedi. Metin, Alevilere camilerin dayatıldığını, hükümetin cemevlerini tanımadığını hatırlatarak tepki gösterdi.
Haberin videosu
Baba Mansur Ocağı dedelerinden Süleyman Metin, Aleviliğin bir din şeklinde vurgulanmasının yanlış olduğunu belirterek, “Aleviliği gericiliğe sokmanın bir anlamı yok. Sosyal bir olgudur Alevilik. İnanç olarak söylenir, Alevilik inancı. İnancın içinde bütün sosyal konular vardır. Sadece din değil” dedi.
Alevi derneklerinin hakları savunmak kapsamında siyaset yapabileceklerini belirten Süleyman Metin Dede, “Dernekler siyasi bakımdan haklarımızı savunabilirler. Bunun için çaba harcayabilirler ama dedeyi, cemevini siyasete bulaştırmak doğru değil” şeklinde konuştu.
“GERİCİLİĞE HİÇ ONAY VERMEDİK”
Metin, “Cemde, inançla, Hak ile bütünleşmek vardır. Semah insanın aşka gelip Hak aşkı ile dönmesidir. Orada siyaset olmaz. Siyaseti koyarsanız kaybedersiniz” diyerek şöyle devam etti:
“Ancak bizim de siyasi alanlarımız olmalı, siyasi derneklerimiz olmalı. Biz zaten tarihten beri hiçbir zaman gerici tayfalara, yobaz tayfalara, güç sahibi insanlara boyun eğip de onlara oy vermemişiz, hep karşısında durup, bu yanlış demişiz. Bugün de diyoruz. Bugün mesela Alevi toplumunun yüzde 80-90’ının kime oy verdiği bellidir. Bu kimin sayesinde oluyor. Siyasilerimizin sayesinde değil, yine inancımızın gereğini yapıyoruz. İnancımızın gereğinde soymak yok, çalmak yok, çırpmak yok, hak yemek yok. Her şeyi ile adil ve adaletli olmamızı sağlıyor. Buna göre de kim adil ise adaletli ise ona oy veririz. Bu hiç fark etmez, Yahudi olmuş, Hristiyan olmuş, yeter ki dürüst olsun.”
“ALEVİ HAK MÜCADELESİ YETERİ KADAR YAPILMIYOR”
Derneklerin siyaset yapması gerektiğini ancak ticaret yapmaya da başladıklarını savunan Metin, “Bugün Alevilik ne üzerinde yürüyor? Siyaset, ticaret, benlik. Üçü de Aleviliğe zarar veriyor. Dernekler sadece örgütlenmeyi, yardımlaşmayı, cemevleri açmayı, orda eğitim vermesi için destek olmayı yapmalıydı. İnanç önderleri de inancın özünü meydana çıkarmalıydı. İnançla kurulan dernekler vasfını doldurdu. Çünkü çizgiden çıktılar. Toparlayamazlar. Birbiriyle kavga, birbiriyle çatışma içindeler.” dedi.
Alevi hak mücadelesinin yeteri kadar yapılamadığını ifade eden Süleyman Metin Dede, “Şu anda dernekler, vakıflar, federasyonlar inancımıza zarar veriyorlar. Biz 72 milletin haklarına sadık görünüyoruz, ayrı görmüyoruz. 72 millet birdir diyoruz. Ama kendi inancımızda olan adama karşı çıkıyoruz veyahut ona hakaret ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“ERDOĞAN BİZE CAMİYE GELİN, DEDİ”
Erdoğan’ın, başbakanlığı döneminde dedelerle görüştüğünde Aleviliği inanç olarak tanımadığını, bir kültür olarak gördüğünü söylediğini hatırlatan Metin, Erdoğan’ın sözlerini şöyle aktardı:
“2002 yılından beri Erdoğan hükümetinde bugüne kadar Alevilik zaten yok sayılıyor, inanç kabul edilmiyor. En üst makamda görüşenlerden birisi de benim. Aynen döndü şunu söyledi: Alevilik bir inanç değildir, bir kültürdür. Ben kültürel olarak sizi desteklerim ama inançsanız camiye gelin.”
“‘BİZ İNANCIMIZI KİMSEYE ONAYLATMAK İÇİN GELMEDİK’ DEDİM”
Erdoğan’ın bu sözüne itiraz ettiğini söyleyen Süleyman Metin Dede, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şahsen ben itiraz ettim. Biz inancımızı kimseye onaylatmak için gelmedik, dedim. Bizi çağırdınız, sorun Sorun ne? diye. Anayasanın 10. Maddesini uygulasanız bile din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet ayrımı yapamazsın. Yapamadığın zaman sen inancımızı desteklemek mecburiyetindesin. Yoksa, gel camiye benim gibi. Bu olmaz. Kur’an’da cami yok. Sonradan ilave edilmiş. Diyorsun ki mescidi biz o hale getirdik. Biz de mescidi cemevi haline getirdik. Niye senin ki kabul, bizim ki kabul değil. Sonra Kur’an da bir ayet “O evlerdeki çerağı yanar, Allah’ın ismi anılır, o evler kutsal evlerdir” diyor. O camiler demiyor veyahut o mescitler demiyor. O zaman nedir? Zaten Alevi toplumu insanı Hak kabul etmiş. İnsanın gönlü bir cemaattir, bir cemevidir. Güzellikleri içine alır, onu işler, Allah’ı yad eder. Allah’la bütünleşir, yalan söylemez. Hak yemez, kimsenin hakkına tecavüz etmez. Kimseyi yanlışa sürüklemez. Doğal olarak kâmil insan yetiştirmek.”
“CAMİLER ALEVİLERE DAYATILIYOR”
Caminin Alevilere dayatıldığını ifade eden Metin, “Cemevi kelimesini yazışmalarda kullanamıyoruz, yasak. Kelimesini kullanamıyoruz, bırak kendisini. Ama idareten gecekondu şeklinde cemevleri var. Cemevlerini sen her bakımdan engellersen, oraya yanlışları sokarsan, benim çocuğuma sen din dersini zorunlu kılarsan, Sünniliği öğretirsen, ona göre eğitirsen burada eşitlik nerede var? Burada dayatmanın en üst düzeyi var” diye konuştu.
“MEHMET GÖRMEZ CEMEVLERİNİ TANIMAYA HAZIRDI, TARİKATLAR KARŞI ÇIKTI”
Süleyman Metin Dede, dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Alevi çalıştayı yapılırken cemevleri konusunda hükümete “Hakları verirseniz biz destekleriz, haklılar” şeklinde dediğini hatırlattı.
Metin, tarikatların ise hükümete, “Sakın Alevilere haklarını vermeyin” şeklinde baskı yaptıklarını olduğunu ifade ederek, “Alevilere haklarının verilmemesinin sebebi tarikatlardır” dedi.
“ABBASİ, EMEVİ İSLAMINI BİZE DAYATIYORLAR”
Okularda din dersinde Alevilikle ilgili bazı kelimelerin kullanıldığını ancak dedeliğin kullanılmadığını çünkü inanç önderi olarak kabul edilmediğini hatırlatan Metin, “Bugün bize İslam diye yutturulan yine Emevi ve Abbasi İslamıdır. Hiç Yol-Erkan’la ilgisi yok. Kim söylerse söylesin. 5 şart diyorsun, 5 şart yok Kur’an’da. Madem 5 şart vardı. 5 vakit namaz diyorsun. 5 vakit namaz da yok. Sonradan Emevi saltanatı döneminde konulan, uygulanan şeyler bunlar. Bunu bize dayatıyorlar. Biz de İslam’ı bu zannediyoruz. Kur’an diyorsun, 6660 ayet, 400 ayet niye yok?” diye konuştu.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.