PİRHA – PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, 2 Temmuz Katliamı Toplumsal Hafıza Müzesi’nin yapımı için birçok ilde konser düzenleyeceklerini duyurarak “Aleviler, sırf Osmanlı zulmünden kurtulmak için Cumhuriyeti sahiplendi. Fakat Cumhuriyet tarihinde de Alevilere dönük katliamlar yapıldı. Bugün Suruç’u, Roboski’yi, Ankara Gar Katliamını, Madımak ve Gazi’yi anlatmak lazım” dedi.
Haberin videosu
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, 2 Temmuz Katliamı Toplumsal Hafıza Müzesi’nin inşası hakkında yapılan çalışmalara dair konuştu.
Müze yapımı için imece usulü ile girişimlerinin sürdüğünü belirten Kaplan, “Sivas’ta devletin gözetiminde bir katliam yaşandı. İnsanlar yakılarak katledildi. Diğer tarafta ise bizzat devletin kendisi bodrum katlarında insanları gaz bombalarıyla boğarak öldürdü. Yapılan katliam biçimi aynı. Bunların unutulmaması lazım” diyerek şunları söyledi:
“TOPLUM HAFIZASININ TAZELENMESİ İÇİN BİR ADIM LAZIM”
Yapmak istediğimiz, 2 Temmuz Katliamı ve Toplumsal Hafıza Müzesi. Yani 2 Temmuz’u da içine alan bir tür toplumsal hafıza müzesi inşa ediyoruz. Örneğin en yakın katliamlardan biri 10 Ekim 2015’te yaşanan Ankara Gar Katliamıdır. Birçoğumuz oradan kıl payı kurtulduk. Mesala Kızılay’a inip bir anket yaparak Ankara Gar Katliamının ne zaman yaşandığını sorun. Cevaplayanların yüzde onu bilemez. Çünkü unutan bir toplumuz. Olayın sıcaklığı geçtikten sonra herkes unutuyor ve her insan normal yaşamına devam ediyor. Bizler katliamlarla 7/24 yaşayalım demiyoruz ama bu katliamların insanların kafasına yerleşmesi lazım. Bugün 12 Eylül döneminde yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren ile ilgili sokağa sorun, bilen yok. Veya ‘Seyit Rıza kimdir?’ diye sorun. Dersimli ve Kürt Alevilerin dışında bilen olmaz. Bunların hatırlatıldığı, 1920’lerden, Mustafa Suphi’lerden başlayarak yakın tarihimiz ile ilgili çalışma yapıyoruz. Amacımızı çevremizdekilere paylaşırken kimileri bunun için ‘eldeki mekan yetmez’ diyor. Bizler ise ‘hele bir başlayalım’ diyoruz. Bir uzak doğu atasözü vardır; ‘2 milyon kilometre yol gidilir mi?’ diye sorulmuş. Cevaplayanlardan biri ‘iki adım atayım sonrası kolay’ demiş. Şimdi bizlerin, toplumun hafızasının tazelenmesi için bir adım atması lazım. Evet Cumhuriyete Aleviler dört elle sarıldı. Sırf Osmanlı zulmünden kurtulmak için. Fakat Cumhuriyet tarihinde de Alevilere yönelik katliamlar yapıldı. Bugün Suruç’u, Roboski’yi, Ankara Gar Katliamını, Madımak ve Gazi’yi anlatmak lazım. Bugün ‘Gazi’ denildiği zaman Alevilerin çoğu ‘o ne ki?’ diyor.”
“UZUN BİR YOLUN İKİ ADIMINI ATMIŞ OLDUK”
Kaplan, yapılacak müzeye dair “Uğur Mumcu ile Tahir Elçi’yi, Hrant Dink ile Ahmet Taner Kışlalı’yı yan yana getireceğiz” diyerek şunları aktardı:
“1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetler yaşandı. Örneğin Savaş Buldan üzerinden iş insanlarına yönelik katliamların müzenin içerisinde olması gerekir. Musa Anter, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı üzerinden aydınlarımıza yönelik yapılan katliamların anlatıldığı bir müzenin Ankara’da kurulmasına karar verdik. Böyle bir müze ancak başkent Ankara’da kurulmalı. Bu bir tür toplumsal hafıza müzesidir. Örneğin Mehmet Tunç’la ilgili müzenin Cizre’de yapılması doğrudur. Madımak ile ilgili müzenin Sivas’ta yapılması gerekir. Fakat bunların toplamının bir arada görüleceği bir müzenin başkentte yapılması gayet normaldir. Bununla ilgili de konser organizasyonuna başladık. Bu konserlerden beş kuruş para kazanamayabiliriz. Hatta zarar da edebiliriz ama biz bunu yapacağız diye topluma açıklama yaptık. ‘Yapacağız’ diyerek yola çıktık. Uzun bir yolun iki adımını atmış olduk ve artık dönüşü yok. Heykellerin yapımına başlandı. Birçok sanatçı nakit desteğinde bulunuyor. Yapılan çok maliyetli bir iş ama yavaş yavaş üstesinden gelinebilecek. Mesela Hrant Dink’in heykelini Ermeni yurttaşların yapmasını isteriz. Savaş Buldan heykelini Kürt iş insanlarına yaptırmak isteriz. Tahir Elçin’in heykelini baroların yaptırması için talepte bulunabiliriz. Özetle; yaptığımız imece usulüdür. Halkın bu konserlere geleceğini umut ediyoruz. Uğur Mumcu ile Tahir Elçi’yi yan yana getireceğiz. Hrant Dink ile Ahmet Taner Kışlalı’yı yan yana getirecek tek örgüt biziz.”
“KÖMÜR DEPOSU’NA KONSERE BEKLİYORUZ”
Kaplan İstanbul’da yapılması planlanan konser için valilik tarafınca izin verilmediğini de söyleyerek “Üzülerek söylüyorum ki hem belediye hem de valilik tarafınca, güvenlik gerekçesiyle alan tahsisi uygun görülmemiş. Ama Ankara konseri için bütün izinler alınmış durumda. Şu anda konser alanında temizlik işleri bitti. Konteynırlar alana yerleştirildi. Büyükşehir Belediyesi tarafından ilk kez böylesi bir hizmet alınmış oldu. Kimseden maddi bir talepte bulunmadık. Sadece lojistik destek istedik. 28 Eylül’de Ankara ve çevre illerinde yaşayan tüm yurttaşlarımızı saat 17:00’de Mamak Kömür Deposu’na konsere bekliyoruz.”
Eren GÜVEN – Cebrail ARSLAN / ANKARA
Yoruma kapalı.