PİRHA- 15’inci gününe giren kayyım eylemlerinde hükümetin yakında açıklayacağı yargı reformundan hiçbir kesim için adaletin çıkmayacağı vurgulandı.
HDP’li belediyelere atanan kayyımlara karşı HDP’li milletvekilleri ve yurttaşların Diyarbakır, Mardin ve Van’da başlattığı oturma eylemi 15’inci gününde devam ediyor.
DİYARBAKIR: SÖZ KONUSU KÜRTLER OLUNCA DEMOKRASİ YOK SAYILIYOR
Diyarbakır’da 15 gündür Lise Caddesi’nde devam eden oturma eylemine HDP’li milletvekilleri ve yurttaşların yanı sıra Kürdistan Komünist Partisi Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Emek Partisi Eş Genel Başkanı Selma Gürkan, Eş Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Türkmen, Emek Partisi Dersim ve Elazığ il başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu üyeleri katıldı. Eylemde kurulan serbest kürsüde yurttaşlar, kayyımlara tepkilerini dile getirirken, zaman zaman şiir ve direniş türküleri okudu.
Açıklamada konuşan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, kayyım zihniyetinin, inkar zihniyeti olduğunu ve halkı faşizme mahkum ettiğini belirtti. Her gün kayyımlara karşı mücadelenin devam edeceğini söyleyen Ceylan, halkın mücadelesinin kayyımları durduracağını söyledi.
Bağlar Belediyesi’nin HDP’li Meclis Grubu adına konuşan Zübeyde Zümrüt de, “Bir yerde seçimden bahsediliyorsa demokrasi de olmalı. Burada da seçim ve demokrasiden bahsediyorlar. Ancak söz konusu olunca, Kürtlerin oyları yok sayılıyor. Bugün zorla baskı ile yükselmek istiyorlar. Ancak şunu bilmeliler, hiç bir iktidar baskı ile yükselmedi. Bu halk yıllardır mücadele ediyor. Bu halkın iradesini gasp etmek isteyenler iyi bilsin, bu tarih karşısında boğulacaklar.” dedi.
“YARGI REFORMU’NDAN ADALET ÇIKMAYACAK”
Eyleme destek ziyaretinde bunun Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ise kayyımları kınayarak ortak mücadele ve dayanışma vurgusu yaptı. Adli yıl açılışına değinen Gürkan, “Adli yıl açılışı bu memlekette adeta adalet arayışının mücadelesi alanına dönüştü. Çünkü saraydan sesini yükseltenler ve onun etrafındakiler, bu ülkede adaleti temsil etmediği gibi, bu ülkede verecekleri mesajlarla da asla adaleti ve demokrasiyi temsil etmeyecekler. Yargı reformunu açıklayacaklar, açıklayacakları yargı reformu yargı reformu olmayacak, tam tersi karşı reformu olacak. Açıklayacakları yargı reformunda, bu ülkede hiçbir siyasal kesime, hiçbir toplumsal kesime adalet çıkmayacak. Bu rejimin yargı reformundan kadınlara da adalet çıkmayacaktır. Kadın cinayetlerinin, sonucunda yargılamaların nasıl sonuçlandığını biliyoruz. İşte kayyım politikaları da bu adaletsizliğin bir parçasıdır. Kayyım politikası halkın iradesini gasp etmektir. Kayyım politikası kadınların kazanımlarının gasp edilmesidir. Çocukların, gençlerin kazanımlarına el konulmasıdır” diye konuştu.
MARDİN: TEKÇİ SARAY REJİMİ TÜRKİYE HALKLARINA KARŞI DARBEDİR
Mardin’de 15’inci gününde olan kayyım protestoları polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı Karayolları Parkı’nın girişinde devam etti. Şarkılarla süren oturma eyleminde açıklama yapan HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, adli açılış gününü hatırlatarak “Türkiye’de bağımsız hukuk, bağımsız yargı diye bir şey yoktur. Barolar ve hatta Yargıtay’ın kimi üyeleri Saray’da yapılan Adli Yıl Açılış Törenine gitmek istemediler. Biz öteden beri Türkiye’de tekçi Saray rejiminin Türkiye halklarına karşı bir darbe olduğunu, bu anlayışın giderek her şeyi alt üst edeceğini dile getiriyoruz. Bağımsız yargı olmadığı zaman anayasadan, hukuktan söz edilemez.” diye ifade etti.
“Vali atanandır, bu kentin eşbaşkanları seçilenlerdir” diyen İpekyüz, “Bu kentte de tek adam rejimine yöneliyorlar. Tek adam rejimi için getirdikleri yönetici Türkiye 15 gündür onun yaptığı yolsuzlukları konuşuyor” dedi.
VAN: EŞ BAŞKANLIK BİZİM MOR ÇİZGİMİZDİR
Van’da da 15’inci gününe giren kayyım protestoları HDP İpekyolu İlçe binası önünde gerçekleşti. Eyleme HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, Murat Sarısaç, Şevin Coşkun, Habip Eksik ile belediye eşbaşkanları ve yurttaşlar katıldı.
Burada konuşma yapan milletvekili Muazzez Orhan, 19 Ağustos tarihinde sivil bir darbeyle karşı karşıya kaldıklarını belirterek Kürt halkının inkarı ve imhası üzerine yürütülen politikalarla ülkenin yönetilemeyeceğine dikkat çekti. Barışın tesisi için Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik bir yöntemle çözüme kavuşturulması gerektiğini kaydeden Orhan, “Kayyımlar talandır, hırsızlıktır, yolsuzluktur. Sayıştay raporlarıyla bunlar kamuoyuna duyurulmuştur. Ancak AKP iktidarı ve kayyım zihniyeti hala bu talanı, yolsuzluğu, hırsızlığı savunarak diğer tüm muhalif kesimleri baskı altına almaya, halk iradesini yok saymaya devam etmektedir. Bunun yok sayılması bu ülkeye huzurun, barışın gelmemesi, bu ülkenin geleceğinin karanlığa sürüklenmesi demektir. AKP ve kayyım zihniyeti uzun süreli kalamaz. Hiçbir dayanağı olmayan yalan dolan gerekçelerle belediye başkanlarımız görevden alınmıştır. Bu uygulamaları kabul etmiyoruz. Eşbaşkanlık bizim mor çizgimizdir. Eşbaşkanlıktan asla geri adım atmaz, taviz vermeyiz. Eşbaşkanlık toplumun yarısı olan kadınların eşit temsiliyette, hem siyasi kademelerde hem yaşamın her alanında kendilerini yönetmesi, kendi taleplerini iletmesi, kendi yaşamı ile ilgili kararları vermesi demektir. Bu Kürt kadın hareketinin dünya kadın hareketlerine bir armağanıdır. Bu bir suç gerekçesi sayılamaz. Bu gerekçe gayrimeşrudur ve eşbaşkanlıktan asla geri adım atmayacağız.” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.