PİRHA- Kanun Hükmünde Kararname ile görevinden ihraç edilen Akademisyen-Yazar Baskın Oran, 31 Mart yerel seçimlerini değerlendirdi. Oran, “Türkiye’nin en önemli seçimlerinden biridir. Tek adam rejimi yukarıdan yapmak istediği karşı devrimle ülkeyi parçalamaya götürüyor” dedi.
Kanun Hükmünde Kararname ile görevinden ihraç edilen Akademisyen-Yazar Baskın Oran, 31 Mart yerel seçimlerini değerlendirdi.
“Yerel seçimler yerel seçimden başka her şeye benzeyecektir” diyen Oran, “Bunlar 1950’den bu yana yapılmış olan genel seçimlerin en önemlisi olacaktır. Bu seçimlerde sloganımız, ‘tek adam rejimi Türkiye’yi parçalıyor’ olmalıdır veya bunun varyasyonları olmalıdır” dedi.
“BÖYLE BİR ÜLKEDE İNSAN MEMLEKETİNİ SEVMEZ”
Prof. Dr. Basın Oran, niçin bu böyle olması gerektiğini ise şöyle açıkladı:
“19. yüzyıldan 20. yüzyılın ortasına kadar devletlerin gücü, sahip oldukları silahlı kuvvetlerin gücü ve ekonomilerinin gücüyle ölçülürdü. Artık günümüzde böyle ölçülmüyor. Ufacık Hollanda, ufacık İsviçre bunların ne kuvvetleri var? Bunlar güçlü devletler. Çünkü milletlerini, milletini devlet memnun ediyor. Eğer milletimizi memnun edemiyorsanız ona arkanızı dönemezsiniz, arkanızı güvenemezsiniz. Güçlü olabilmek için milletinizi ve milletinizi oluşturan her türlü farklı grubu ve insanı mutlu etmek zorundasınız. Oysa tek adam yönetimi; hem genel olarak, hem de özel olarak bunun tam tersini yapmakta. Sadece mülkiyet sahibi insanların değil, olmayan insanların da okkanın altına gittiği bir dönemdeyiz. Örnek vermeyeceğim enflasyonun soğanın fiyatının malumu olduğu bir yerde örnek vermek gerekmez. Böyle bir ülkede insan memleketini sevmez, memleketinden fırsat bulduğu takdirde kaçmak ister. Zaten imkânı olan da dalgalar halinde kaçmakta. Bu genel olarak Türkiye’yi zayıflatmakta.”
Oran, “Genel olarak insanların bu ülkeden soğutulmasının yanı sıra Kürtlerin özel olarak ülkeden soğutulduğunu, iradelerinin kayyım atamalarıyla hiçe sayıldığını söyledi.
“TÜRKİYE DEVLETİ KENDİ KÜRTLERİNİ MUTLU ETMİYOR”
Oran, bunu da şöyle anlattı:
“Üstelik bu Ortadoğu’da Kürtlere farklı devlet alternatiflerinin çıktığı bir dönemde yapıldı. Şimdi bu Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de farklı devlet alternatiflerinin çıkması Türkiye’yi, Türkiye devletini kendi Kürtlerini mutlu etmeye götüreceğine, onlara daha fazla baskı yapmaya götürdü. Bu devlet,alternatiflerini bombalamayı seçti. Kendi Kürtlerimizi mutlu etmek yerine tam tersini yapmaya başladı.”
“TÜRKİYE’DE YUKARIDAN KARŞI DEVRİM YAŞAMAKTAYIZ”
“Şu anda Türkiye’de yukarıdan karşı devrim yaşamaktayız” diyen Basın Oran, “1920’lerde bir devlet ve bir millet kurmaya girişilmişti. Yukarıdan devrim yapılmıştı. Bu yukarıdan devrimin bizatihi yukarıdan olması, halkın desteğini almaya önem vermemesi ki bu çok anlaşılmayacak bir durum değil 1920’lerin dünyasında dikkate alırsanız. Bir yukarıdan olması, ikincisi aşırılıklara gitmesi sonucu bugün yukarıdan bir karşı devrim yaşıyoruz. Aşırılıklara gitmesinin de ötesinde, bu yukarıdan karşı devrim yapanlar çok önemli bir kuralı ihlal ettiler. Yukarıdan devrim tek atımlık silahtır, birden fazla atmaya kalkarsanız namlı yüzünüze patlar ve bugün Recep Tayyip Erdoğan ismiyle patladı yüzümüze. Tamam, 1923’te bir yukarıdan devrim yapıldı, hatasıyla sevabıyla tamam. Fakat ondan sonra bu yukarıdan devrim 27 Mayıs’ta, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta tekrarlanmaya çalışıldı Kemalizm adı altında. Ve işte bugün suratımıza dediğim biçimde tek adam rejimi biçiminde patladı” ifadelerini kullandı.
Bugün Türkiye’de tek adam rejiminin 80 yıl önce yukarıdan devrimin yaptığı hataların aynısını yaptığını belirterek, “Yukarıdan devrim ne demek? Çok kısaca iktidarı bir biçimde eline geçirmiş olan bir grubun hukuku değiştirerek ülkeyi değiştirmek istemesine yukarıdan devrim diyoruz. Yukarıdan karşı devrim de aynı şekilde bugün hukuku değiştirerek ve parlamentoyu sıfırlayarak bir karşı devrim yapıyor, tek adam yönetimi” diye konuştu.
Akademisyen-Yazar Baskın Oran, bu tek adam yönetiminin hem genel olarak, hem özel olarak Türkiye’yi parçalamaya götürdüğünün, içeride parçalamaya, dışarıya karşı da zayıflatmaya götürdüğünün bir slogan olarak dile getirilmesi gerektiğine işaret etti.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.