“İnsanlarımız o gün sadece sadece barışı savunmak için toplanmışlardı. ‘Savaşa inat, barış hemen şimdi’ şiarıyla Ankara Garı önüne gelmişlerdi. Onların ellerinde silah yoktu; tank, tüfek yoktu. Onların ellerinde güller vardı, karanfiller vardı, güvercinler vardı. Alanda barış türküleri söylüyorlardı. Kardeşlik halayları çekiyorlardı. Ancak insanlık düşmanı katil IŞİD mensubu iki cani terörist polisin ve devlet güçlerinin gözetiminde arkadaşlarımızın içine girdiler. Peş peşe üzerlerindeki bombaları patlattılar. 103 canımız vahşice katledildi. Bedenleri paramparça edildi. Barış türkülerinin söylendiği, halayların çekildiği, güvercinlerin uçurulduğu meydan kana bulandı. Katledilen yoldaşlarımızın yanında yüzlerce arkadaşımızın bedenlerinde tedavisi mümkün olmayan kalıcı hasarlar oluştu.”

“DELİLLER YOK EDİLDİ”

Yaşanan bu vahşice katliamın acısının yürekleri yakmaya devam ettiği belirtilen açıklamada, “Emniyet ve istihbarat birimlerinin katilleri aylarca izlemelerine ve saldırı olacağını bilmelerine rağmen hiçbir müdahalede bulunmayıp katliamın önünü açtıkları dava dosyasındaki yüzlerce belgeyle sabittir. Devlet birimlerinin katliamdaki rolü bununla sınırlı değildir. Katliamdan hemen sonra alanda bulunan emniyet güçleri alandaki insanlara yardım edecekleri yerde yaralıların üzerine gaz bombalarıyla saldırmışlardır. Emniyet güçleri ambulansların alana girişine uzun süre izin vermedi. Katliamın gecesi ise emniyet güçleri alanı TOMA’larla yıkayarak delilleri yok ettiler.” ifadeleri kullanıldı.

SORUMLULAR NEREDE?

Katliamda sorumlulukları onların hala yargılanmadıkları belirtilen açıklamanın devamında şöyle:

“Dönemin Başbakanı ise ülkesinin yurttaşlarının Başkent’in ortasında vahşice katledilmeleri karşısında insanlarımızın kanları üzerinden siyasi rant devşirmeye yönelik olarak “saldırı sonrası oylarımız yükseldi” demiştir. Bugüne kadar olayda sorumluluğu bulunan hiçbir kamu görevlisi hakkında en ufak bir işlem yapılmadı. Katliamın üzeri birkaç IŞİD’li teröristin üzerine yıkılarak kapatıldı. ‘Hem suçlu hem güçlü’ misali bugüne kadar yoldaşlarımızı anmamıza dahi tahammül edilemeyerek defalarca saldırıya uğradık. Ama ne yapılırsa yapılsın bu katliamın hesabını sormaya devam edeceğiz. Sadece tetikçi katiller değil, bu katliamda sorumluluğu bulunan bütün devlet yetkilileri mahkeme önüne çıkıp hesap verinceye kadar bu davanın peşini bırakmayacağız. Ne yaparsanız yapın katledilen arkadaşlarımızı anmamızı engelleyemezsiniz.

Bütün halkımızı duyarlı olmaya, 10 Ekim Katliamında yitirdiğimiz canlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.” (HABER MERKEZİ)