PİRHA – 8 Temmuz 2018’de çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile de kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 6’sı tutuklu, 14 çalışanının yargılandığı davanın ilk duruşması, İstanbul Çağlayan Adliyesi 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi Özgür Gazeteciler İnisiyatifi basın açıklaması yaptı.
8 Temmuz 2018’de çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile de kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 6’sı tutuklu, 14 çalışanının yargılandığı davanın ilk duruşması, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Duruşma öncesi Özgür Gazeteciler İnisiyatifi basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ve Züleyha Gülüm, PİRHA Haber Müdürü Turabi Kişin, Evrensel Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Fatih Polat, meslek örgütleri temsilcileri ve çok sayıda gazeteci katıldı.
Yapılan basın açıklamasını Özgürlükçü Gazeteciler İnisiyatifi adına Özgür Gazeteciler Cemiyeti Eş Başkanı Hakkı Boltan yaptı.
“Bugün bir kez daha bir adliye önünde tutuklu meslektaşlarımızla dayanışmak ve hukuksuz bir biçimde cezaevinde tutulan gazetecilerin özgürlüğünü talep etmek için toplandık” diyen Boltan, “Özgürlükçü Demokrasi gazetesine kayyum atanmasıyla birlikte başlatılan operasyonda gözaltına alındıktan sonra tutuklanan arkadaşlarımız gazetenin İmtiyaz Sahibi İhsan Yaşar, Yazı İşleri Müdürü İshak Yasul, editörler Reyhan Hacıoğlu, Hicran Urun, Mehmet Ali Çelebi ve gazetenin idari işlerinde çalışan Pınar Tarlak tam 6 aydır mesleki faaliyetlerinden ötürü tutuklu” dedi.
“GAZETECİLERİN HABER YAPMASI SUÇ SAYILDI”
Toplam 14 gazetecinin yargılandığı davada özgürlüklerinden mahrum edilen meslektaşlarımız 6 ay aranın ardından ilk kez bugün hakim karşısına çıkıyor. Peki neydi bu gazete ve gazetecilerin suçları?” diyen Boltan şöyle devam etti:
“Gazeteciler hakkında hazırlanan iddianamede gazetede Türkiye’nin Afrin’e operasyon başlattığı Ocak ayından itibaren yayımlanan haberlerin tamamı yer aldı. Gazetede Afrin operasyonu ile ilgili yapılan haberler gazeteciler hakkında “suç delili” sayıldı. Yani 52 sayfasını haberlerin ve röportajların oluşturduğu 67 sayfalık bu iddianamede gazetecilerin haber yapması “suç” sayıldı. Gazetede editör, yazı işleri müdürü, imtiyaz sahibi, gazete dağıtımcısı, idari ve mali sorumlu olarak çalışmak suçlama konusu yapıldı. Bu iddianamede iddia makamı tarafından suçlamaya konu yapılan haberlerin başlarına “sözde” ibaresi konularak gazetecilik “sözde” ilan edildi.”
“GERÇEKLER ASLA KARANLIKTA KALMAYACAK”
Bu iddianamede haber notları ve haber kaynaklan ile görüşmeler “suç” delili olarak sunularak meslektaşlarının tutukluluğuna gerekçe olarak gösterildiğine dikkat çeken Boltan, “Yani bu iddianame gazetecilere “İktidarın söylemi haricinde haber yapamazsınız, gerçeği söyleyemezsiniz” diyor ve topyekûn gazetecilik mesleğini yargılamaya kalkıyor. Bizler de Ape Musa’nın öğrencileri olarak arkadaşlarımızı hukuksuz bir biçimde özgürlüklerinden yoksun bırakanlara adliye önünden şöyle sesleniyoruz: Gerçekler asla karanlıkta kalmayacak, özgür basın susturulamayacak” diye konuştu.
“DOĞRU BİLGİ ULAŞTIRAN BİRÇOK BASINIMIZA KAYYUM ATADILAR”
Basın açıklaması okunduktan sonra söz alan HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, “Tek adam rejimini oluşturmak, yeni bir sistem kurmak, özgürlüklerin önünü kesmek, doğru bilgi alma yollarını kapatmak bunlar ülkede son üç yıldır yoğun olarak kullanılan bir yöntem. Bunların tarihimizin çeşitli dönemlerinde gazetecilerin faili meçhul cinayetlerle katledilmesi, saldırılara uğraması gazetelere bombaların atılması şeklinde çoğu zaman uygulandığını da biliyoruz. Bu süreçte doğru haber alma ve iktidarın yalanına karşı muhalefetin sesini duyuran, doğru bilgiye ulaştıran birçok basınımızı kapatarak, satın alarak ve tek adamın sesini duyuracak hale dönüştürdüğünü bunu red edenlerin ise kapatıldığını, kayyumlar atandığını ve gazetecilerin tutuklandığı bir süreçten geçiyoruz” diye konuştu.
“BU ÜLKEDE HAKTAN HUKUKTAN BAHSETMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Eğer basın susturuluyorsa halkın doğru bilgi alma, doğru bilgiye ulaşma kaynaklarının araçları susturuluyorsa bu ülkede haktan, hukuktan, adaletten, özgürlükten, eşitlikten bahsetmek mümkün değildir” diyen Kenanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bütün faşizan yönetimler önce bu haber alma kaynaklarını susturmakla işe başlamıştır. Türkiye’de de aynen böyle oldu. Önce özgür basın susturuldu hepsi tekelleştirildi, hepsi tek adamın emrine verildi ve arkasından da bildiğiniz operasyonlar ve özgürlükleri kısıtlayan birçok girişim ile karşı karşıya kaldık. Bu süreç devam ediyor. Ancak bu süreç devam ederken bizler ve muhalif duruşu sergileyen halkın doğru bilgiye ulaşmasını amaçlayan gazeteci arkadaşlarımız ve emekçi arkadaşlarımızda diğer taraftan bu bilgileri ulaştırmak için ellerinden gelen her türlü gayreti sarf etmeye devam ediyorlar.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.