Alevi Haber Ajansi

Taş: 24 Haziran seçimleri ile AKP ve MHP ittifakı resmileşti-VİDEO

PİRHA – 24 Haziran seçimlerini PİRHA’ya değerlendiren ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, “Bizim de gözlemimiz sokaktaki hareketliliğin sandığa yansımadığı doğrultusundadır. Çünkü sokakta canlı olan, coşkulu olan, heyecanlı, kitlesel olan muhalefet ve muhalefetin çeşitli bileşenleriydi” diye konuştu. 

ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş 24 Haziran seçimlerine ilişkin Pir Haber Ajansına konuştu.

Taş, “AKP-MHP koalisyonu 7 Haziran 2015’ten beri zaten var. Ülke bu koalisyonla yönetiliyor ve 10 Ağustos 2014’ten itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle beraber zaten fiili bir başkanlık rejimi de söz konusuydu. Yapılan 24 Haziran seçimleriyle bu fiili koalisyon resmileşti artık” dedi.

“SOKAKTAKİ HAREKETLİLİK SANDIĞA YANSIMADI”

Bizim de gözlemimiz sokaktaki hareketliliğin sandığa yansımadığı doğrultusunda. Çünkü sokakta canlı olan, coşkulu olan, heyecanlı ve kitlesel olan muhalefetti. Ve muhalefetin çeşitli bileşenleriydi. Sokakta zayıf olan, etkisiz olan, coşkusuz olan AKP-MHP bloku dediğimiz Cumhur ittifakıydı. Gerek HDP gerekse İnce özellikle HDP Kürt bölgelerinde, İnce de İstanbul, Ankara, İzmir gibi Anadolu’nun değişik yerlerinde gerçekten çok kitlesel, coşkulu mitingler gerçekleştirdiler. Fakat sahaya yansıyan bu tablo sandıkta çıkmadı. Bu bizi şaşırttı. Bizim çok olumlu bulduğumuz, çok olumlu yaklaştığımız sahadaki hava bizim aleyhimize işledi gibime geliyor” diyen Taş şöyle devam etti:

“İnce, AKP’nin en iyi olduğu dönemlerde bile Erdoğan’ın yapamadığı mitingleri yaptı. Mesela İstanbul ve Ankara’da böyle bir mitingi Erdoğan yapmamıştı. Bu düzeyde bir miting yapmasının ve bu mitingde oluşan havanın çözülmekte olan AKP tabanını konsolüde etme konusunda özellikle AKP yanlısı medya ve AKP’li yöneticiler tarafından iyi kullanıldığını düşünüyorum. Yani çok büyük bir güçle geliyorlar, bütün kazanımlarımızı elimizden alacaklar, bizi eskiye döndürecekler. Bu açıdan reisin etrafında kenetlenme vaktidir. Çelişkileri, eleştirileri bir yana koyma vaktidir diye bir propagandanın çok etkili olduğunu düşünüyorum. Bu çerçevede çözülen AKP oyları bu korkuyla konsolüde edildi ve dindar, muhafazakar, milliyetçi kesimlerin oyları Erdoğan üzerinde yeniden konsolüde edildi. Bu tür korkular onların yan yana gelmesini zorunlu kıldı. Bunun bir nedeni onlardan oy alabilecek Saadet Partisi ve İYİ Parti’nin medyada devre dışı bırakılması ve kavganın, mücadelenin, sahnenin AKP ile CHP arasında bir sahne olarak kurgulanması bu geleneksel sağ sol ekseninde eskiden beri bir tarafta Alevileri komünistler, bölücüler diğer tarafta da milliyetçi, mukaddesatçı, dindar kesimler gibi o eskilerden beri kurulmuş olan algının bir kez daha kamuoyu nezdinde algılatılması bu algıdan hareketle ‘Şer güçleri’ karşısında Erdoğan’ın etrafında kenetlenme siyasetinin çok belirleyici olduğunu düşünüyorum.”

“MİLLİYETÇİLİK BU SEÇİMDE BELİRLEYİCİ BİR FAKTÖRDÜ”

Milliyetçiliğin bu seçimde belirleyici bir faktör olduğunu belirten Taş, “HDP’nin Millet İttifakı’na alınmaması çeşitli boyutları tartışıldı ama şunu söylemek gerekiyor: Millet İttifakı HDP ile sanki gizli bir koalisyon kurmuş gibi de görüldü, algılandı. Bunu da AKP-MHP  milliyetçilikte kullandı. Bu Millet İttifakı HDP ile ortaklık geliştiriyor noktasından hareketle bu milliyetçi kesimin oylarının İYİ Parti’de, Saadet’te veya CHP’de toplanmasına değil AKP ve MHP’de yoğunlaşmasına yol açtı” diye konuştu.

“HDP HİÇBİR ZAMAN SEÇİME RAHAT GİRMEDİ”

“HDP’nin faaliyetik propaganda dönemi  HDP açısından her zaman dezavantajlı oldu hiçbir zaman seçime rahat girmedi” diyen Taş şunları ifade etti:

“HDP bu kez daha dezavantajlı bir konumdaydı ama doğrusunu söylemek gerekirse boş bir kampanya yaparak  politik olarak çok etkili bir propaganda süreci yaratmadı. Mesela 7 Hazirandaki gibi kitlede ideolojik bir etki hegemonya yaratan faaliyet yürütemedi. HDP bütünüyle kendisinin barajın altında kalmasını yaratacağı sonuçlara odaklanan bu tehlikeye işaret eden bir noktadan hareketle bir seçim kampanyası yürüttü. Bunda da başarılı oldu sonuç itibariyle de barajı aştı. Yani HDP’nin barajı aşması elbette ki olumludur, kazanımdır. En azından Kürt sorununun demokratik, parlamento içerisinde çözümü açısından yine de bir kapının açık tutulması manasında önemlidir. Ama HDP’nin barajı aşmasının da var olan tabloyu değiştirmediğini de görmemiz gerekiyor. O yüzden HDP’nin barajı aşması iyi ama HDP’nin kampanyasının çok etkili bir politik kampanya olduğunu söyleme durumumuz olmadığını belirtmek isterim.”

“24 HAZİRAN SEÇİMLERİ İLE AKP VE MHP KOALİSYONU RESMİLEŞTİ”

Alper Taş, “AKP-MHP koalisyonu 7 Haziran 2015’ten beri zaten var. Ülke bu koalisyonla yönetiliyor ve 10 Ağustos 2014’ten itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle beraber zaten fiili bir başkanlık rejimi de söz konusuydu. Yapılan 24 Haziran seçimleriyle bu fiili koalisyon resmileşti artık. Bugün AKP-MHP koalisyonu ve bir faşizm bloku var. Bu resmileşti, Türkiye’yi bunlar yönetecek. Burada garip bir tablo ortaya çıktı. AKP referandumda yaptığı propagandalarda başkanlık sistemi koalisyona izin vermeyecek, istikrar sağlayacak diyordu. Ancak 16 Nisan referandumuyla resmi bir koalisyon ortaya çıktı. Şimdi bir koalisyon Türkiye’yi yönetecek ve bu koalisyon da Bahçeli’ye bağımlı bir Erdoğan var. Yani bu önemli bir nokta. Sonuçta tek başına yönetme olanağını yitiren ve bunu Bahçeli’yle paylaşmak zorunda kalan bir Erdoğan var. Böyle de bir çelişki ortaya çıktı. Bunu da görmek ve not etmek gerekiyor. Bunlarında Türkiye’yi yönetebilme kabiliyeti zayıf” ifadelerini kullandı.

“AKP-MHP İTTİFAKI SORUNLARI BARINDIRIYOR”

AKP-MHP ittifakı çelişkili olduğunu vurgulayan Taş, “AKP ve MHP ittifakı kendi içinde çeşitli sorunları barındırıyor. Önümüzdeki süreç özellikle ekonomik krizin derinleşeceği bir süreçte idam, OHAL ve af konularında kendi içlerinde çelişkileri barındıracaklar. Önümüzdeki dönem ise ekonomik krizin yaratacağı yıkımın sonuçlarını göğüslemek zorunda kalacaklar ve bunu emekçi, yoksul ve AKP’yi destekleyen ona oy veren toplumsal kesimlerinde içinde yer aldığı büyük yıkıcı sonuçların doğacağı bir sürece doğru gidiyoruz” diye konuştu.

“GEZİ’DEN BU YANA TOPLUMSAL BİR DİRENİŞ VAR”

“Bizim artık 24 Haziran noktasındaki tabloyu değerlendirmenin ötesine geçip özellikle ulaşamadığımız AKP’ye oy veren yurttaşlarımızla ekonomik krizin derinleştireceği ve bütün yıkım süreçlerinin üzerine yükleneceği bir süreçte daha kalıcı ilişkiler, bağlantılar politikalar geliştirmemiz gerekiyor” diyen ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş son olarak şunları kaydetti:

“Bunu bir bitiş olarak asla görmememiz gerekiyor, Gezi’den bu yana ortaya çıkmış olan bir toplumsal direnç var. Bu direnç hala daha kendisini koruyor, kendisini ifade ediyor yani 7 Haziran’da 2015’te korudu, 16 Nisan referandumunda korudu, Adalet Yürüyüşü’nde korudu. Bugün ise ‘Tamam’ sloganı etrafında korudu. Bu direnci güçlendirmek ve büyütmek lazım. AKP’nin etkilediği toplumsal kesimleri etkileyebilecek bir siyasete doğru bu direnci geliştirmemiz lazım. Özellikle gençlik ve kadınlar burada çok belirleyici. O yüzden yeniden uzun dönemi kapsayacak bir yerden planlı programlı hedefli kendi içimize seslenen değil kendi dışımızdakilerle buluşmayı ve onları kapsamayı, kazanmayı içeren yeni bir siyaset tarzına ihtiyacımız olduğu açık.”

PİRHA/İSTANBUL

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak