Bugün 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü. Birleşmiş Milletler dünya çapında zorla yerlerinden edilen insanların sayısının 2017 yılı sonunda rekor seviyeye çıkarak 68,5 milyona ulaştığını açıkladı. Türkiye en çok sığınmacı alan ülkelerden biri.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) 2017 yılı sonu itibarıyla dünyada savaş, şiddet, baskı gibi nedenlerle yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalan 68,5 milyon insan olduğunu açıkladı. Bu rakam bir önceki yıla göre 2 milyon 900 bin daha fazla. Böylece İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en üst seviyeye ulaşıldı.
En çok sığınmacı veren ülkeler Suriye, Afganistan, Güney Sudan, Myanmar ve Somali olarak rapora yansıdı. En çok sığınmacı alan ülkeler ise Türkiye, Pakistan, Uganda, Lübnan ve İran oldu. Sığınmacı krizinin “hâlâ yoksul dünyanın bir krizi” olduğunu belirten Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Grandi, uluslararası toplumun bu ülkelere yardım etmesi gerektiğini söyledi. Sığınmacı alan ülkelerdeki kaynak sıkıntısına dikkat çeken Grandi “Bir dönüm noktasında bulunuyoruz” diye konuştu.
ALMANYA EN ÇOK SIĞINMACI ALAN AVRUPA ÜLKESİ
Almanya en çok sığınmacı alan 10 ülke arasında tek Avrupa ülkesi. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre 2017 yılı sonu itibarı ile Almanya’da hemen hemen bir milyon sığınmacı bulunuyor. Kolombiya, Suriye, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Irak ve Somali, ülke içinde yerinden olan insanların en çok olduğu ülkeler. BM rakamlarına göre özellikle Kongo’da durum daha kötü bir hale geldi. Ülkenin birçok kesiminde yaşanan şiddet nedeniyle yerinden olan insanların sayısı geçen yıl iki katına çıkarak 4 milyon 400 bine ulaştı. Yüzbinlerce Kongolu da milisler, isyancılar ve askerler arasındaki şiddet nedeniyle başka ülkelere kaçmak zorunda kaldı.
SURİYELİ MÜLTECİ SAYISI 5.6 MİLYONU GEÇTİ
Suriye’de 2011’de başlayan iç savaş, dünyadaki en büyük mülteci krizine sebep olmaya devam ederken komşu ülkelerde uzayan bir sürgün hayatı yaşamak zorunda kalan Suriyeli mülteci sayısı 5.6 milyonu geçti. Türkiye’deki yaklaşık 3.6 milyon Suriyeli sığınmacının büyük çoğunluğu kampların dışında, kentsel ya da yarı kentsel alanlarda yaşıyor ve buradaki sığınmacıların çoğunluğunu çocuklarla kadınlar oluşturuyor.
Ekonomistler Platformu Yönetim Kurulu Başkan’ı Dr. Oğuz Demir mültecilerle ilgili BirGün’e konuştu. Demir, Türkiye’de yaşayan Suriyeli sığınmacıların durumunun üç süreç halinde incelenebileceğini söylüyor. Bu üç süreci ise şöyle açıklıyor: “Birincisi Suriye’de savaşın oldukça yoğun bir şekilde yaşandığı 2011-2015 dönemi. Bu dönemde Türkiye’de konu biraz daha savaşın yarattığı mazlum bir kitleye sahip çıkmak olarak ele alındı. İkinci süreç ise savaşın yakın vadede sona ermeyeceğinin anlaşıldığı ve Türkiye’deki Suriyelilerin sayısının asimetrik bir şekilde arttığı süreç. Üçüncü sürecin tam olarak başlamadı ancak bu dönem birlikte yaşam sorunlarının başlayacağı, daha derin sosyal ve ekonomik problemlerle karşılaşacağımız bir dönem olarak tanımlanabilir.” Demir tam da bu noktada Türkiye’nin üçüncü sürece hazırlanması için bu raporu hazırladıklarını belirtti. Demir, saha araştırmaları sonuçlarına göre Türkiye’de yaşayan vatandaşlar üçüncü sürece hazır olmadığını, algının her geçen gün kötüye gittiğini de ifade etti.
Demir sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye, ciddi ekonomik sorunlarla boğuşuyor ve bu süreçte siyasetçilerin dünyaya Türkiye’nin Suriyeliler konusundaki hassasiyetini göstermek adına yapılan konuşmalarında geçen milyar dolarlı cümleler toplumdaki algıyı çok daha fazla etkiliyor. Toplum neden ben yoksulken, işsizken, zor durumdayken bu kadar büyük bir meblağ bana değil de Suriyelilere harcanıyor sorusunu soruyor. Türkiye’de yaşayan vatandaşların sorunlarını kalıcı bir şekilde hafifletmeden Suriyeli sığınmacılara karşı oluşan olumsuz algıyı maalesef düzeltme imkânımız yok.”
(BirGün)
Yoruma kapalı.