Alevi Haber Ajansi

’68 kuşağından alacağımız en büyük ders hayatın içinde olarak hayatı dönüştürmek’-VİDEO

PİRHA-İdamlarının 45. yılında Gezmiş, Aslan ve İnan’ı unutmayan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç ve Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) eski milletvekili Ufuk Uras, geçmişte Denizlerin savunduğu değerleri şimdi kendilerinin savunduğunu ve bir adım ileriye götürmeye çalıştıklarını kaydettiler. 

68 kuşağının devrimci öğrenci liderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilmelerinin üzerinden 45 yıl geçti. Ancak geçen uzun yıllara rağmen devrimci, sol sosyalist, demokrat kesim, Gezmiş, Aslan ve İnan’ı anmaya ve onların mücadelelerini ayakta tutmaya devam ediyor.

İdamlarının 45. yılında Gezmiş, Aslan ve İnan’ı unutmayan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç ve Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) eski milletvekili Ufuk Uras, geçmişte Denizlerin savunduğu değerleri şimdi kendilerinin savunduğunu ve bir adım ileriye götürmeye çalıştıklarını kaydettiler.

“BUGÜN AYNI DEĞERLER İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”

Deniz ve arkadaşlarının döneminde mücadele eden bütün devrimcilerin demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve halkların kardeşliği için mücadele ettiklerini vurgulayan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, kendilerinin de bugün aynı değerler için mücadele ettiklerini kaydetti. 68’den bugüne çok şeyin değiştiğini, mücadele edenlerinin sayısının ve kararlılıklarının arttığını belirten Oluç, ancak Türkiye’nin sorunlarında çok büyük değişikliklerin olmadığını ekledi. Bazı yasal düzenlemelerle zaman zaman kısmen nefes alma alanlarının sağlandığını ifade eden Oluç, bunun da mücadeleyle elde edildiğini de vurguladı.

“MUTLAK İKTİDAR HEDEFLERİ VAR”

Türkiye’deki iktidarın tek kişi yönetimine ve faşizmin kurumsallaştığı bir sisteme doğru adım adım ilerlediğini kaydeden Oluç, 24 Haziran seçimleriyle de buna ilişkin son eksiklerini tamamlamaya çalıştıklarını belirtti. “Bir mutlak iktidar hedefleri var. Türkiye’de demokrasinin, demokratik hak ve özgürlüklerin, insan hak ve özgürlüklerinin hiçbir şekilde kullanılamadığı bir dönemi yaşamak istiyorlar bu mutlak iktidar dönemlerinde” diyen Oluç, Kürtlere yönelik baskılara da değindi.

“EN ÖNEMLİSİ KAZANIMLARI KALICI HALE GETİRMEK”

Denizlerin mücadelesinin Türkiye’de çok büyük adımlar atılmasını sağladığına işaret eden Oluç, “Türkiye’de de Ortadoğu’da da dayanışmanın, halklar arası kardeşliğin ve ortak mücadelenin nasıl olması gerektiğine dair çok önemli örnekler yarattılar. Biz onların yarattığı örnekler üzerine, o anlayış üzerine, o fikirler üzerine bugün inşa ettiklerimizi büyüttük. Onları her zaman kalbimizde ve fikirlerimizde yaşatıyoruz.” dedi.

Denizlerin başlatmış oldukları özgürlük, eşitlik mücadelesini bir adım ileriye götürmeye çalıştıklarını ifade eden Oluç, “Öyle düşünüyorum ki hem Türkiye’de hem Kürdistan coğrafyasında çok önemli kazanımlar elde edildi bu mücadele sürecinde. Bu kazanımları büyütmek en önemlisi kalıcı hale getirmek. Çünkü her iktidar ve devlet yapısı bu kazanımları ortadan kaldırmak için bir kez daha saldırıyor. Bunları kalıcı hale getirmek için de bizler elimizden geleni yapıyoruz. Önümüzdeki seçimlerde de bunun için mücadele edeceğiz.” şeklinde konuştu.

“DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARI YAŞASAYDI BÖYLE DAVRANIRLARDI”

BDP Eski Milletvekili Ufuk Uras da “Yaşadığımız seçim ortamında bir kere daha görüyoruz ki geçmişi olmayanın geleceği olmuyor” dedi. OHAL şartlarında HDP’lilerin neredeyse topyekun hapiste olduğu bir ortamda insanların hala “Onu mu destekleyeyim, bunu mu destekleyeyim?” kararsızlığı içinde olduklarını kaydeden Uras,  “Halbuki HDP’ye destek vererek, HDP’nin barajı aşmasını sağlayarak, Türkiye demokrasi, barış, özgürlük, emek güçlerinin ortaklığı sağlanarak biz bu badireyi atlatabiliriz. Deniz Gezmiş ve arkadaşları da yaşasaydı herhalde böyle davranırdı diye düşünüyorum” şeklinde ifade etti.

“68 KUŞAĞI TELEVİZYON ÖNCESİ SON KUŞAK”

HDP’nin yüzde 10 barajını aşamadığı taktirde Türkiye’yi çok büyük bir felaketin beklediğini belirtti. Yapılması gerekenin demokrasi, barış mücadelesi içerisinde HDP’ye her zeminde omuz vermek olduğunu kaydeden Uras, “68’in 50. yılında Denizlerin bıraktığı mücadelenin bugün güncellenmesi böyle bir siyasi tutum almayı gerektiriyor” dedi. 68 kuşağının televizyon öncesi son kuşak olduğuna dikkat çeken Uras, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi medyada yoksanız neredeyse hiçbir yerde yoksunuz. O dönemin solcuları, devrimcileri bir sosyal ilişki ağı üzerinde siyaset oluşturuyordu. Şimdi daha işin kolayına kaçma var. Yani o sosyal ilişki ağı içerisinde olacaksınız ki toplumun devrimci dönüşümünü gerçekleştireceksiniz. En temel fark bu.”

“HAYATIN İÇİNDE OLARAK HAYATI DÖNÜŞTÜRMEK”

68 kuşağı döneminde nüfusun ağırlığının köylerde olduğunu belirten Uras, “Şimdi ise neredeyse yüzde 85’i, 90’ı kentlerde yaşıyor ve biz kentlerde sadece pozisyon deklere ediyoruz. Pozisyon deklere ederek insanlar siyaseten sizi desteklemiyor ki size Japon turist muamelesi yapıyor. Yani 68 kuşağından alacağımız en büyük ders hayatın içinde olarak hayatı dönüştürmek. Öbür türlü sadece reçete okuyoruz. Reçete okumak da hastayı iyileştirmiyor” dedi. (HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak