Ankara Tabip Odası (ATO) açlık grevine devam eden Nuriye Gülmen, Semih ve Esra Özakça ile Mehmet Güvel’in sağlık durumlarına ilişkin açıklama yaptı. Dört açlık grevcisinin mevcut ortak sağlık sorunlarının, uyku bozuklukları, ayaklarda ve bacaklarda yanma hissi, denge kaybı, kas-iskelet sistemine ait problemler, tansiyon düzensizlikleri ve sindirim sistemi rahatsızlıkları olduğu açıklandı.
Ankara Tabip Odası açlık grevine devam eden Nuriye Gülmen, Semih ve Esra Özakça ile Mehmet Güvel’in sağlık durumlarına ilişkin bilgi vermek üzere açıklama yaptı. Açlık grevini takip eden hekim heyeti adına açıklamayı ATO yönetim kurulu üyesi Dr. Onur Naci Karahancı yaptı.
Karahancı, açlık grevcilerinin sağlık durumlarının ağırlaşması nedeniyle ailelerini de kaygılandırmamak adına uzun süredir açıklama yapamadıklarını, bundan sonraki süreçte de bilgilendirme koşullarının artık kalmayabileceğini söyledi.
Sağlık durumlarının kritikliği ve ani değişimlere açık olması nedeniyle hergün farklı uzmanlık alanlarından en az iki hekim tarafından muayene edildiklerini belirten Karahancı, bilgilendirme ve uyarıların her gün yapıldığını, açlık grevi hakkında kararlarının sorulduğunu belirterek sağlık sorunlarıyla ilgili şunları söyledi:
“Dört açlık grevcisinin mevcut ortak sağlık sorunlarının, uyku bozuklukları, ayaklarda ve bacaklarda yanma hissi, denge kaybı, kas-iskelet sistemine ait problemler, tansiyon düzensizlikleri ve sindirim sistemi rahatsızlıkları.”
NURİYE GÜLMEN 33,8 KİLO
Karahancı, Nuriye Gülmen’in açlık grevine başladığında 59 kilo iken şu anda 33,8 kilo olduğunu belirtti. Karahancı Gülmen’in sağlık durumu hakkında şu bilgileri verdi:
Ağız içi yaralar kendisinde dil köküne kadar ilerlemiş ve sıvı alımını engellemektedir. Yaklaşık bir haftadır sıvı alımında ciddi azalma mevcuttur. Son dönem artan mide yanma ve ağrıları başlamıştır. Derin duyu bozukluğu ve her iki bacağında da ödem mevcuttur. Yalnız başına hareket etmesi nedeniyle düşmüş kalça bölgesinde kırık şüphesiyle radyografik değerlendirmeye gereksinim duyulmuştur. Kırık hattı saptanmamış olup kemik yapılarında mineral eksikliğine bağlı ileri derecede osteoporoza bağlı değişiklikler gösterdiği izlenmiştir. Kendiliğinden kırıkların her an oluşabileceği uyarısında bulunulmuştur.”
SEMİH ÖZAKÇA 45,3 KİLO
Karahancı, Semih Özakça’nın sağlık durumuna ilişkin olarak “Açlık grevine başladığında 86 kilo iken şu anda 45,3 kilodur. Ayaklarında ve sağ bacağında his kaybı, kemiklerinde yaygın ağrı mevcuttur” dedi.
Özakça’nın günlerce sürebilen baş ağrıları ve gittikçe derinleşen denge kaybının olduğu belirtilen açıklamada “Ayağa kalkarken ve hareketle ani tansiyon değişikliği, çarpıntı ve terleme şikayetleri son dönemde daha da artmıştır” ifadesi yer aldı.
ESRA ÖZAKÇA 37,7 KİLO
Esra Özakça’nın sağlık durumu hakkında ise şu bilgiler verildi:
“Esra Özakça açlık grevinin 241. günündedir. Açlık grevine başladığında 57 kilo iken şu anda 37,7 kilodur. Açlık grevinden beri bitmeyen ishal ve ishalle daha da artan elektrolit bozukluğuyla baş etmeye çalışmaktadır. Ayaklarında başta olmak üzere his kaybı ile kol ve bacaklarındaki yoğun ağrılar açlık grevinin ilerideki günlerinde şikayetlerine eklenmiştir. Son dönem konuşma bozukluğu da gözlemlenmiştir.
MEHMET GÜVEL 52 KİLO
Karahancı, açlık grevine İstanbul’da başlayan ve Ankara’da devam etme kararı alan açlık grevinin 202. gününde olan TAYAD Genel Sekreteri Mehmet Güvel’in ise 52 kiloya düştüğü, sinir sisteminde kalıcı hasar gözlendiği, refakatçisiz hareket edemediği, ciddi denge sorunları yaşadığını kaydetti. Güvel’in ayaklarındaki ağrılar nedeniyle uykuya dalamadığını belirten Karahancı, geçtiğimiz hafta sonu düşme sonucu yüz kemiklerinde iki bölgede de kırıklar gözlemlendiğini belirtti.
İŞİMİ GERİ İSTİYORUM
Basın toplantısında konuşan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı ise hiçbir soruşturma ve kovuşturma geçirmeden ihraç edilen açlık grevcilerinin taleplerinin sadece üç sözcükler “İşimi Geri İstiyorum” olduğunu söyledi.
SİVİL ÖLÜME DİRENİYORLAR YAŞAMI SAVUNUYORLAR
Bakkalcı, sivil ölüme terk edilme girişiminin büyük bir trajedi olduğunu belirterek, “Sivil ölüme direniyorlar, yaşamı savunuyorlar. Bu yaşama olan inanç ve çabadır. Hepimize çok şey öğrettiler. Tıp ortamının bilgi birikiminin yeniden gözden geçirmemizi sağladı bu süreç. Bütün bu süreçte yaşama olan inançlarıyla çok özel bir örnek oluşturdular. ‘Aslolan onurlu yaşamdır’ deriz. Bir kez daha hepimize öğrettiler. Onlar aslında kazandılar” dedi. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.