“AKP hükümeti, tek adam rejimi inşa etmek için saldırılarına her gün bir yenisini eklerken, diğer taraftan orman alanlarının yağmalanması ve tarımda dışa bağımlılık tüm hızıyla devam ediyor. 15 Temmuz darbe girişimini bir nimet olarak değerlendiren rejim, OHAL ilanından sonra ülkeyi KHK’larla yönetiyor. Öyle ki, kamu çalışanlarını ihraçtan, orman alanlarının talanına, Şeker Kurumun kapatılmasından, TAPDK’nun (Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu) devrine dek her şey bir gecede çıkan KHK’lar ile belirlenir oldu. Son olarak 24 Aralık 2017 Pazar gecesi yayımlanan 696 sayılı KHK ile toplam 2 bin 756 kamu çalışanı daha ihraç edilirken sadece 114 kamu çalışanı iade edildi. Üstelik işlerini geri istediği için açlık grevi yapan ve kritik eşikte olan, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça bu iadeler arasında değildir. Yaşanan ihraçlarda yine konfederasyonumuza bağlı sendikaların yönetici ve üyeleri hedef seçilmiştir.” dedi.
“AKP, BİAT ETMEYEN TÜM KESİMLERİ HEDEF HALİNE GETİRİYOR”
“AKP hükümeti son çıkarılan KHK’ye kendisine biat etmeyen tüm kesimleri hedef alan düzenlemeler de eklemiştir” diyen Kurt:
“Bunlardan en öne çıkanı “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında hukuki, idari, mali ve cezai muafiyet” getiren madde 121’deki düzenlemedir. Düzenlemede yer alan “bunların devamındaki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler” ibaresi ile kasıtlı olarak tam bir belirsizlik ve kaos ortamı yaratılma zemini hazırlanmıştır. Bunların yanı sıra, iş kolumuzu ilgilendiren ve KHK ile belirlenen diğer konular ise; Şeker Kurumunun kapatılması, TAPDK’nin (Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu) devri ve Gemlik ilçesinin taşınmasıdır.” diye vurguladı.
ŞEKER, TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI LOBİLERE BIRAKILAMAZ
Şeker, tütün ve alkol piyasasının belli şirketlerin tekelinde olduğunu söyleyen Kurt:
“AKP iktidarının yanlış tarım politikalarından dolayı Hayvancılık ve diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi, şeker pancarı da dışa bağımlı hale gelmiştir. Sadece Ağustos-Kasım 2017 döneminde 250 bin ton üzerinde şeker ithal edilerek, pancar şekerine karşı başka şekerler ikame edildi. 2000’li yıllarda 20 bin ton şeker eşdeğerinde yüksek yoğunluklu tatlandırıcı ithal edilirken, bugün yüksek yoğunluklu tatlandırıcı ithalatı 485 bin tonları geçmektedir. Bu durum pancar ekim alanlarının azaltmakta ve şeker pancarı üreticiliğinin bitirilmesi demektir. Şeker pancarının üretimi teşvik edilmesi gerekirken nişasta bazlı şeker üretimi artmaktadır. Dünyada Gelişmiş ve gelişmekte olan Ülkelerde (Avrupa Birliğive ABD vb.) şeker pancarı teşviki Türkiye’de verilen teşvikin 14 katından fazladır.Tütün Yasası’nın çıkarıldığı, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kurulduğu 2002 yılında Türkiye’de 450 bini aşkın üretici yılda ortalama 160 bin ton tütün üretilirken bugün ise tütün üretici sayısı 15 binin altında, yıllık üretimin ise 50 bin ton seviyelerindedir. KHK ile görev ve sorumlukları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına devredilen TAPDK’nın kapatılması ile doğacak yasal boşluk, piyasanın başıboş kalmasına ve halk sağlığının bundan olumsuz etkilenmesine sebep olacaktır.” diye belirtti
“OHAL KALDIRILMALI, KHK’LER İPTAL EDİLMELİ”
Son olarak hükümete KHK ve OHAL’i kaldırması gerektiğini hatırlatan Kurt, şu çağrıda bulundu:
Buradan bir kez daha sesleniyoruz;
- OHAL kaldırılmalı ve KHK’ler iptal edilmelidir.
- Başta üyelerimiz olmak üzere; haksız, hukuksuz, herhangi bir yargısal süreç işletilmeden ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilmelidir.
- Doğa talanına son verilmeli, Gölcük halka açılmalıdır.
- Şeker pancarı üreticilerine teşvik desteği sağlanmalı, şeker piyasası denetlenmelidir.
- Tütün üreticisi ve tüketicisi yabancı firmaların insafına bırakılmamalıdır.
- Gemlik zeytinliklerine dokunmayın.
İZMİR
Yoruma kapalı.