PİRHA- Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği ve Kayapınar Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen 9. FilmAmed Belgesel Film Festivali, 26-30 Eylül tarihleri arasında Amed’de yapılacak. Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Cengiz Dündar, “Bu festival yok edilmeye çalışılan bir belleğin yeniden inşasıdır” dedi.
Amed’de bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan FilmAmed Belgesel Film Festivali, Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği ve Kayapınar Belediyesi’nin ortak organizasyonuyla 26-30 Eylül tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak. 2012 yılında kolektif bir emekle başlayan festival, yıllar içinde sansür, baskı ve kayyım uygulamalarıyla engellenmeye çalışılsa da bu yıl yeniden perdelerini açıyor.
Festival bu yıl “Kökler: Ateşin Etrafında Gerçek Söylenceler” temasıyla düzenleniyor. Tema, toplumsal hafızaya, tarihsel köklere ve kültürel direnişe vurgu yapıyor. Festival organizatörleri, sinemanın hem bellek oluşturma hem de toplumsal hakikatle yüzleşmede önemli bir araç olduğunu vurguluyor.
Festivale ilişkin PİRHA’ya konuşan Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Cengiz Dündar, festivalin yalnızca bir sinema etkinliği olmadığını aynı zamanda kültürel varoluşun bir parçası olduğunu belirtti.
“FİLMAMED SALDIRILARIN HEDEFİ OLDU”
Festivalin hikayesinin, Kürt halkının tarihsel mücadelesiyle paralel ilerlediğini dile getiren Dündar, 2012’den 2015’e kadar büyük bir emekle yürütülen festivalin 2015 sonrası baskılarla karşılaştığını ifade etti. Bu dönemde salonların kapatıldığını, gösterimlerin engellendiğini hatırlatarak şunları söyledi: “2015 sonrası iktidarın masayı devirmesiyle birlikte, sadece siyasal değil kültürel bir saldırı da başladı. FilmAmed, Kürt kültürüne ve sanatına yönelik bu saldırıların doğrudan hedefi oldu. Bir bellek ve varlık alanı yok edilmek istendi. Festivalimize yönelik sansür, aslında Kürt kültürüne yönelik bir sabotajdı.”
Dündar, festivalin maruz kaldığı engellemeleri, kayyım politikalarının kültür alanında yarattığı tahribatla birlikte değerlendirdi. Kayyım uygulamalarının sadece bir idari mekanizma değil, tümüyle bir rejim inşası olduğunu söyleyen Dündar, “Biz kayyımı bir yönetim biçimi olarak değil, kültürel kıyım rejimi olarak görüyoruz. Amaç, halkın hafızasını, tarihini ve kültürünü sistemli bir biçimde yok etmekti. FilmAmed de bu kıyımın bir parçası haline getirildi” dedi.
“KÖKLERİMİZE SAHİP ÇIKIP, HAFIZAMIZI YENİDEN KURUYORUZ”
Bu yılki festival temasına da değinen Dündar, “Kökler” kavramının bilinçli bir tercih olduğunu vurguladı. Bu temanın, toplumsal belleği, geçmişle kurulan duygusal ve tarihsel bağı, aynı zamanda kültürel direnişi yansıttığını dile getiren Dündar, “Kökler, varoluşun ve bağlılığın simgesidir. Biz bu topraklarda yaşayan halklar olarak köklerimize, hafızamıza ve söylencelerimize sahip çıkıyoruz. Bu festival de ateşin etrafında anlatılan gerçek hikâyeleri bir araya getirerek, hakikatle yeniden buluşma arayışıdır” diye konuştu.
771 BAŞVURU: FESTİVAL YENİDEN SAHİPLENİLİYOR
Festivale 771 film başvurusu alındığını söyleyen Dündar, başvuruların sadece Türkiye ve Kürdistan ile sınırlı olmadığını; Orta Doğu’dan ve dünyanın dört bir yanından filmlerin festivale gönderildiğini kaydetti. Bu durumun, FilmAmed’e yönelik yeniden bir sahiplenmeyi gösterdiğini Dündar, festivalin gelenekselleşmesi ve evrenselleşmesi gerektiğini ifade etti:
“Bu festival, kültürün, sanatın ve hakikatin halkla yeniden buluştuğu bir alandır. Halkımızın bu festivale sadece izleyici olarak değil, ruhuyla ve bedeniyle katılması çağrısında bulunuyorum.”
Ferhat GÜRGEN- Fatoş SARIKAYA/ DİYARBAKIR
Yoruma kapalı.