Alevi Haber Ajansi

8 kurumdan Aksaray Cezaevi önünde ortak çağrı: Hapishane koşulları düzeltilsin- VİDEO

PİRHA- Çukurova TUAY-DER’in cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin Aksaray Cezaevi önünde yaptığı açıklamada, barışın yolunun açılması için hapishanedeki koşulların düzeltilmesi gerekliliğine vurgu yapıldı.

Video eklenecek…

Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER) Aksaray T Tipi Kapalı Cezaevi önünde cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dönük basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamaya, MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD FED), Akdeniz Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (AATUHAY-DER), İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Adana ve Mersin şubeleri, TJA ( Tevgera Jinên Azad/Özgür Kadın Hareketi), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Adana ve Mersin il örgütü yöneticileri, Mersin Barış Anneleri Meclisi, Adana Barış Anneleri Meclisi, DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan ve çok sayıda yurttaş katıldı.

“Keyfi uygulamalara son, hasta tutsaklara özgürlük” pankartının açıldığı açıklamada sık sık “Direne direne kazanacağız” ve “Berxwedan jiyane, direnmek yaşamaktır” sloganları atıldı.

“İHLALLER HAPİSHANE POLİTİKASI HALİNE GELDİ”

Basın metnini okuyan Çukurova TUAY-DER Eş Başkanı Mahsum Geçer, Türkiye’deki hapishanelerde bulunan siyasi tutukluların her gün sayısız hak ihlaline maruz kaldığını belirtti. İşkence ve kötü muamele, keyfi disiplin cezaları, mahpusların ailelerinden uzak cezaevlerine sürgün edilmesi, tahliye edilmesi gereken tutukluların soyut gerekçelerle tahliyelerinin ertelenmesi, tutukluların ağır tecrit koşullarında tutulması, iletişim ve sosyal hakların engellenmesi, sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlanması ve ağır hasta mahpusların tedavisiz bırakılarak ölüme terk edilmesi gibi ihlallerin hapishane politikaları haline geldiğini dile getirdi.

“TEMEL HAKLAR GASP EDİLİYOR”

Aksaray T Tipi, Tarsus 3 No’lu T Tipi, Osmaniye 1 No’lu T Tipi ve Ereğli Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanelerinde soyut ve delillere dayanmayan gerekçelerle tutukluların tahliyelerinin engellendiğine dikkat çeken Geçer, “Mahpuslar koşullu salıverilme hakkından yararlanılmamaktadır. Hapishanelerdeki uygulamalar koşullu salıverilme konusunda yürürlüğe giren yeni uygulamanın ne kadar keyfiyet taşıdığını göstermektedir. Bağımsız koğuş, pişmanlık gibi dayatmalar, mahpusun su/elektrik tasarrufu yapmadığı, daha önce disiplin cezası aldığı, hapishane kütüphanesinden yeterli sayıda kitap okumadığı, göndermek istediği mektuplar hakkında sakıncalı mektup kararı verildiği, infaz koruma memurlarına daha fazla kolaylık sağlamadığı, personelle mesafeli olduğu gibi gerekçeler idare ve gözlem kurulu kararlarında çok sık karşılaşılan gerekçelerdendir. Kuralsız keyfi şekilde uygulanan infaz politikaları, devletin cezalandırma gücünü sınırsız bir şekilde kullanmasına olanak tanımakta, bu da temel hak ve özgürlüklerin açıkça gasp etmektedir” diye konuştu.

Geçer, tahliyesi uzatılan tutuklulara dair bilgileri aktardı:

“Aksaray T Tipi Kapalı Hapishanesinde; 30 yıldır cezaevinde tutulan tutsaklardan Tamer Tanrıkulu’nun tahliyesi 2 yıl, Hasip Avşar’ın tahliyesi 6 ay, Abdullah Çelik’in tahliyesi 3 ay uzatılmıştır. Yine tutsaklardan Sinan Yaşar’ın tahliyesi 2 yıl, Ahmet Göksu’nun tahliyesi 3 ay ve Mervan Sungur’un tahliyesi 3 ay ertelenmiştir.
Ereğli Yüksek Güvenlikli Hapishanesinde; 30 yıldır cezaevinde tutulan tutsaklardan Hacı Sincer’in tahliyesi 1 yıl 3 ay ve Mehmet Ali Taşlı’nın 1 yıl uzatılmıştır. Yine tutsaklardan Mehmet Zahit Bayar’ın tahliyesi 2 yıl, Mehmet Mencik’in tahliyesi 1 yıl 6 ay, Sinan Çelik’in tahliyesi 6 ay ertelenmiştir.

Yine Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevinde tutulan Mehmet İsa Aydoğan’ın tahliyesi 2 yıl, Tarsus 3 Nol’u T Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan Recep Çağlı’nın tahliyesi 3 ay ertelenmiştir. Hapishanelerdeki ihlalleri derinleştiren İdare ve Gözlem Kurulları derhal kapatılmalıdır.”

“KEYFİ UYGULAMALARA SON VERİLSİN”

Türkiye’de barışçıl çözüm yollarının önünü açmak için hapishaneler olmak üzere tüm devlet kurumlarında insan haklarına saygılı bir reform sürecinin başlatılması gerektiğinin altını çizen Mahsum Geçer, “Hapishanelerde uygulanan ayrımcı ve keyfi uygulamalara derhal son verilmelidir. Devlet, Anayasa ve kanunlarda kendisine yüklenen yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirmeli, Sosyal izolasyona, insansızlaştırmaya, yalnızlaştırmaya yönelik tasarlanan Y Tipi, S Tipi ve Yüksek Güvenlikli hapishaneler kapatılmalı, mahpusların sağlığa erişim hakkı güvence altına alınmalı; kelepçeli muayene, ağız içi arama, jandarma gözetiminde sağlık hizmeti gibi uygulamalara son verilmeli ve idare ve gözlem kurulları kapatılmalı, bağımsız yargının yetkisini gasp eden karar mekanizmaları son bulmalıdır. “Pişmanlık” dayatması kaldırılmalı; hukuka, insan haklarına ve insan onuruna saygılı bir infaz rejimi tesis edilmelidir. Mahpuslara yönelik keyfi uygulamalara derhal son vermelidir” dedi.

Açıklamada konuşan DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan da tüm cezaevlerinde tutsakların suya erişim, hijyen, sağlık hakkı, kitap okuma özgürlüğü ve tahliye haklarının gasp edildiğini söyleyerek, “Adalet Bakanlığı haksızlıkları ve hukuksuzlukları adeta cezaevleri arasında paylaştırmış. Kimi cezaevlerinde ağız içi arama, kimilerinde çıplak arama, kimilerinde sık sık oda baskınları dayatılıyor. 1 Ekim’de Meclis açıldığında yapılacak ilk iş İdare ve Gözlem Kurullarının kapatılması ve demokratik toplum ile barışın inşasına uygun adımların atılmasıdır” dedi.

Mersin Barış Anneleri Meclisi Sözcüsü Emine Eren ise barışın tek taraflı adımlarla sağlanamayacağını belirterek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın uzattığı barış elinin tutulması çağrısında bulundu.

Açıklama sloganlar ve alkışlarla sona erdi.

PİRHA/ AKSARAY

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.