PİRHA – İsviçre’ninTicino Kantonu’na bağlı Locarno kentinde her yıl düzenlenen film festivali 1 Ağutos’ta başladı. İlk kez 1946 yılında yapılan festival bu yıl 1-11 Ağustos tarihleri arasında yapılıyor.
İsviçre’ninTicino Kantonu’na bağlı Locarno kentinde her yıl düzenlenen film festivali 1 Ağutos’ta başladı. İlk kez 1946 yılında yapılan festival bu yıl 1-11 Ağustos tarihleri arasında yapılıyor. Festivale katılan filmler, Concorso internazionale (Uluslararası rekabet), Cineasti del presente (Günümüzün film yapımcıları) ve Pardi di domani (ulusal ve uluslararası yarışmalar) kategorilerinde yarışacaklar.
Başkalığını Çinli sinema yapımcısı Zhangke‘nin yaptığı Jürinin diğer üyeleri; Fransız yazar Emmanuel Carrère, Amerikalı yapımcı Sean Baker, İtalyan yapımcı Tizza Covi ve İtalyan oyuncu Isabella Ragonese.
TOPLUMSAL, POLİTİK VE SANATSAL FİLMLER
On bir gün boyunca, yüzlerce film gösterilecek olan Festival’e katılan filmlerin seçimide, toplumsal, politik ve sanatsal bir içeriğe sahip olmasına özen gösteriliyor.
İlk gün, Laurel & Hardy ve Marx Brothers adlı filmleriyle bilinen Leo McCarey’nin (1898-1969) 1929 yapımı kısa filmi “Liberty”nin ardından, Fransız yönetmen Vianney Lebasque’ın filmi “Les Beaux esprits” gösterilecek.
71 yıllık tarihi boyunca, Locarno Festivali büyük film festivalleri arasında, genç yapımcı, yönetmen ve oyunculara tanıtım olanağı sağlaması açısından özel bir konuma sahip olmuştur.
Her yıl Ağustos ayında 170 binden fazla seyirci, bin medya çalışanı ve 3 binden fazla sinema sektörü temsilcisini konuk eden Festivalin toplam maliyeti ise 12 milyon İsviçre Frankı.
Akşam film gösterimleri Piazza Grande’de (büyük alan) 8 bin kişilik açık hava sinemasında yapılacak.
Türkiye’den üç filmle temsil edildiği festivalde; Çağla Zencirci ile Guillaume Giovanetti’nin ortak filmi olan “Sibel” büyük ödül Altın Leopar’a aday gösterildi.
Tarık Aktaş’ın “Nebula” adlı filmi Cineasti del Presente (Günümüz Yönetmenleri) bölümünde ve Gülcan Keltek imzalı “Gülyabani” ise, ‘Signs of Life’ta gösterilecek.
Locarno Film Festivali sanat kaygısı güden sinemacılar ve genç yönetmenler için önemli bir çıkış noktası olması özelliği taşıyor.
Locarno Film Festivali’nde 1979 yılında Yılmaz Güney/Zeki Ökten ikilisinin “Sürü” filmi “en iyi film Altın Leopar” ve Yönetmen Fatih Akın’ın ‘Kısa ve Acısız’ isimli filmi de 1998 yılındaki yarışmada Bronz Leopar ödülüne layık görülmüştü.
Mayıs ayında yapılan 71. Cannes Film Festivalinde, sinema sektörü ve festivallerdeki kadın erkek eşitsizliğine karşı yapılan protestolar Locarno’da da etkisini göstermiş. Locarno Film Festivali Başkanı Marco Solari ve yardımcısı yayınladıkları bir deklarasyonla kadın erkek eşitsizliğinin giderilmesi için gereken bütün imkanların seferber edileceğini duyurdular. Abidin ÇETİN / Locarno
Yoruma kapalı.